Koronavirüs’ün Yarattığı Psikolojik Duruma Karşı Dijital İletişim Stratejisi Gerçekleştirebilecek Kaç Markamız Var?

Ozde Dereli
3 min readMar 14, 2020

--

Hepimizin hayatını öyle ya da böyle bir şekilde etkilemiş, etkilemeye de devam edeceğe benzeyen bu salgınla başa çıkmaya çalışıyor tüm dünya. Daha önce SARS salgınıyla başa çıkmış olan Japonya, Tayvan, Singapur, Tayland ve Hong Kong durumu profesyonel bir şekilde yönetebildi. Acemiliği nedeniyle vurdum duymaz davranmış olanlar ise kendilerini daha kötü duruma düşürdüler.(1)

Evet, kapımıza kadar geldi. Yapılan araştırmalar İtalya’da ve İran’da Çin’in karantinaya alındığından daha fazla insanın etkilendiğini gösteriyor.(1)

Bunun yanı sıra doğruluğu teyit edilemeyen yoğun bir bilgi akışı var. Üstelik kirlenerek kabaran, insanların psikolojisini ele geçiren, kendilerini tutsak hissettiren bir bilgi karmaşası.

Ve bu çok doğal.

Çünkü her şey bir anda gelişiyor! Dijital mecralardan görülüyor (yazanlar ve de okuyanlar, insan biyolojisine ne kadar hakim, tartışılır), kulaktan kulağa ya da WhatsApp üzerinden anlatılıyor, anlatıldıkça deforme oluyor, yepyeni bir bilgiye dönüşüyor, sonra o gerçek dışı bilgi kim olduğu belli olmayan başka insanlar tarafından ses kaydına dönüştürülüyor ve yeniden sosyal medya ağına sürülüyor.

Hakkında konuşulanlar böylece viralleşiyor, kontrolsüz bir boyuta ulaşarak, toplum üzerinde ya panik ya da küçümseme psikolojisi yaratıyor. Stokların idare edilemez bir şekilde tükenmesi, hastane kapasitelerinin yersiz dolması ya da salgının normal seyrinden hızlı yayılması gibi sonuçlar ortaya çıkıyor.(1)(2)(3)

Tüm bu hızlı psikolojik kıpırdanmalar, elbette dijital mecraların daha da aktif kullanımından kaynaklanıyor. Herkes doğru bilgiye ulaştığına o kadar emin davranıyor ki, hemen çevresiyle paylaşmak ve herkesin bundan faydalanabilmesini istiyor.

İşte böylece korkutucu uğultular oluşuyor ve psikolojik bir tutsaklık ortaya çıkıyor.

Bu durum bir şekilde markaları ve çok takipçili profilleri de paniğe sokuyor.

Neden ama?

Markaların çoğu gücünü temsilen arketiplerinin arasında Kahraman, Hükümdar veya Lider de olsun ister. Ama esas güç seçilen değil, arketipin gerçekleştiği yerde değil midir?

Araştırılmış, kayda değer bilginin konuşulmasını ancak dijital mecraları profesyonel bir şekilde kullanabilen bu profiller sağlayabilir.

Tabi bunu, ancak marka konumlaması gerçek olan markalar üstlenebilir. Bu stratejik duruşu taşıyabilmek, mecra dinamiklerine uygun bir hızda hareket edebilmek gerekir.

İÇGÖRÜ

“Ekonomi ne olacak?”

“Ya ben de hastalanırsam?”

“Ya sevdiklerime bir şey olursa?”

“Aç kalır mıyım?”

“Ya aylarca kolonya bulamazsam?”

“Maskem yokken dışarı çıktığım için 14 gün evde mi durmalıyım?”

“Ya tuvalet kağıdı bulamazsam?”

TESPİT:

Toplumun, güvendikleri markaların ve dinlemek isteyecekleri isimlerin liderliğine ihtiyacı var.

Bu liderlik, sosyal medya mecraları aracılığıyla takip edilebilir ya da etkileşimde bulunulabilir bir proje olmalı. İnsanların yaşanılan durumu sükunetle atlatmalarına destek olunmalı.

Gündelik hayat, ekonomik akış, ancak bu şekilde yönetilebilir.

TOPLUMSAL PSİKOLOJİYİ OLUMSUZ ETKİLEYEN DAVRANIŞLARA ÖRNEKLER

  • İç iletişim çalışmasına (EVP) yoğunlaşmayan şirketlerde çalışanlar kendilerini güvensiz hissedebilirler (Örnek olay: kolonya dağıtıldığında ofis içinde birbirlerinden şüphelenmeye başlarlar, hiçbir şey yok gibi davranılırsa kendilerini değersiz hissederler)
  • Küçük işletmeler, tahsilat alamadıkları için çalışanlarına ödeme yapamazlar, ihtiyaçlarını alamayan çalışanlar sağlık ve gelecek kaygısıyla panik ortamı oluşturabilirler.
  • Risk alma korkusu nedeniyle marka — ajans arasındaki güven ilişkileri zedelenebilir.
  • Evinden çıkma korkusu yaşayan 50 yaş ve üzeri insanları ölüm korkusu sarabilir ve panik ortamı oluşabilir.
  • Hijyen obsesyonu gelişebilir.
  • Kültürel dışlamalar, ötekileştirmeler başlayabilir.
  • Paronaya gelişebilir

BİR ÖNERİ:

Türkiye’de 62.7 milyon internet kullanıcısı var. Bu da dijital mecralar aracılığıyla tüm toplumun %74’üne ulaşabildiğimiz anlamına geliyor. İnternet kullanıcılarının %94’ü ise cep telefonuyla internette geziniyor.(4)

İnsanların evlerinden çıkmaya korktuğu günlerde telefon daha da ellerinden düşmeyecek. Günde 7,5 saatini internette geçiren bir toplumduk geçen aya kadar.(4) Şimdi bu süre daha da artacak. Sürekli sosyal medya hesaplarını kontrol edecekler; çünkü birbirleriyle güvenilir bir şekilde ancak burada buluşabilecek, ancak bu şekilde yalnız hissetmeyebilecekler.

Bu da bir dijital iletişimci olarak aklıma şunu getiriyor:

Markaların, kendi karakterlerine uyacağı şekilde bir sosyal sorumluluk bilinciyle dijital mecralarda Koronavirüs hakkındaki bilgi yayılım kontrolünü ele almaları doğru olmaz mı?

PornHub Italya’da karantina süresince üyeliklerini ücretsiz hale getirdi. (5)

Gloria Gaynor “I will survive” şarkısı eşliğinde el yıkama akımı başlattı. (6)

Ülkemizden de toplumsal psikolojinin kendisini onarmasına yardımcı olacak EVP çalışmaları, dijital projeler ve dijital iletişim kampanyaları yapabilecek markaların çıkması dileğimle.

KAYNAKLAR:

(1) https://t24.com.tr/haber/alman-uzman-yazdi-23-sayfada-koronavirus-hakkinda-her-sey-neden-hemen-harekete-gecmeniz-gerekiyor,866050

(2) https://www.sozcu.com.tr/2020/ekonomi/bir-yillik-stok-bir-saatte-bitti-istanbul-kolonya-karaborsada-5674278/

(3) https://www.mynet.com/hastanelerin-yogunlugundan-kimin-olecegine-doktorlar-karar-veriyor-110106474313

(4) Türkiye Dijital Rapor: https://datareportal.com/reports/digital-2020-turkey

(5) PornHub: https://thenextweb.com/shareables/2020/03/12/pornhub-free-italy-coronavirus/

(6) Gloria Gaynor: https://www.oprahmag.com/entertainment/a31441666/gloria-gaynor-tik-tok-handwashing/

— — — — — — — — -

KISA BİLGİLENDİRME:

Koronavirüs vakaları ülkemizde de ortaya çıktığından beri iş ve gündelik hayat bir anda duvara çarpmışa döndü. Projeler ertelendi, evden çalışmalar başladı. Dijital mecralarda eksik, yanlış ya da abartılı bilgi kirliliği sel götürmeye başladı. Kararlı duruş ve saydam iletişim eksikliği nedeniyle herkes adeta “paniğini yaşamaya” terk edildi.

İletişim sektöründeki meslektaşlarımın ve marka yöneticilerinin işine yaraması umuyla kriz yönetimine ters düşen bu sessizliğe son verilebilmesi ve panik ortamının yarattığı uğultunun kontrol altına alınabilmesi için yaptığım araştırmaları ve önerilerimi bu makalede bulabilirsiniz.

Yorumlarınızla konuyu zenginleştirebilirseniz en azından üzerine tartışabilmiş oluruz. Şimdiden inceleyen herkese teşekkürler.

#koronavirus #dijitalpazarlama

--

--