Çekme karavan mı Motokaravan mı?

Sevgili okur, blog sayfama hoşgeldin. Karavana dair yepyeni içeriklerle karşınızda olmaya, deneyimlerimi blog ortamında sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Pandemi süreciyle birlikte, tatil anlayışımız oldukça değişti. Otellerin kapanması ile birlikte bir çok insan kendine özel bir tatil anlayışı geliştirmeye çalıştı. Tüm bu arayışların sonucunda karşımıza karavan seçeneği çıktı.

Aslında insanın doğayla iç içe olmasını sağlayan, alternatif bir konaklama biçimi olarak karavan uzun yıllardır hayatımızda iken, birden tatilde ana konaklama biçimimiz oluverdi.

Sonuç ne mi oldu? Birden karavan patlaması yaşadık. Yerlisi yabancısı, çekme karavanı, motokaravanı ve diğer bir çok alternatifi (campervan, araçüstü çadır sistemleri) ile tatil konaklaması anlamında karavancılık ana başlıklardan biri oldu.

Peki ama nasıl bir karavan?

Sanırım karavancılık hayatında en çok sorulan soru budur. Yani hangi karavanı almalıyım? Çekme karavan, motokaravan, campervan, araç üstü çadır sistemleri vb.

Aslında bu yazıya, bu sorunun cevabını aramak için geldiniz. Fakat bu sorunun doğru bir cevabı yok. Çünkü sorunun cevabı soran kişiye göre değişiyor. Nasıl bir kamp anlayışınız var? Beklentileriniz neler? Hareketli olmak mı istiyorsunuz? Yoksa daha geniş hacime mi ihtiyacınız var? Karavanı bırakıp gezip tekrar geri gelmek mi istiyorsunuz? Yoksa karavanla birlikte hareket etmek mi?

Yukarıda saydığım sorular çoğaltılabilir. Önemli olan beklentileriniz! Eğer otel tatilinden karavan hayatına geçiyorsanız, zorlanacaksınız. Ama çadır tatilinden karavan tatiline geçiyorsanız, kendinizi otelde gibi hissedeceksiniz.

Benim aracım karavanı çeker mi?

Çekme karavanınız için aracınızın tork değerinin iyi olması (minimum 200 tork ve bu değer çekeceğiniz karavanın ağırlığına göre değişir) çeki demirinin olması ve çeki demirinin ruhsata işli olması önemli.

Çekme karavan olayında en çok sorulan soru şu: Benim aracım karavanı çeker mi? Bu konuda kullanıcı gruplarından kullanıcı deneyimlerine ulaşabilirsiniz. Ayrıca towcar web sayfasında aracınız ve karavanınız hakkında bilgi girişi yaparak, aracınızın düz yolda ve eğimli yolda nasıl performans göstereceğini görebilirsiniz.

Motokaravanda aracın tork değeri yüksek olacağı için yollarda zorlanmazsınız. Çekme karavana göre motokaravanların hareket kabiliyeti çok daha yüksek. Dolayısıyla seyahat edebileceğiniz konum sayısı, çekme karavanlara göre çok daha fazla.

Bir yıllık süreçte çekme karavanımızda hem kış modunda hem de yaz modunda keyifli vakit geçirdik. Bu süreçte bizi en mutlu eden şey, aracımızın karavandan ayrılarak serbest hareket etme özelliğiydi. Bu sayede karavanımızı i̇yi bir konumda bırakarak, etrafı gezme şansımız oldu.

Motokaravan da yer değiştirmek istediğinizde veya etrafı aracınızla keşfetmek istediğinizde bütün sistemi taşımanız gerekiyor. Akşam konumunuza geri geldiğinizde, park edecek alan bulamama gibi bir durum da var.

Bu durumu kıyasladığımda, eğer bir konumda uzun süre kalacaksanız çekme karavanla gitmek çok daha mantıklı. Ama kısa süreli konaklayıp sonra yer değiştirecekseniz motokaravanla yolda olmak çok daha keyifli olacaktır.

Kullanım alanı konusuna baktığımızda, çekme karavanların kullanım alanları bir çok motokaravana göre çok daha geniş. Çekme karavan gibi bir hacim ihtiyacınız varsa, bu hacmi alkovenli karavanda yakalamanız mümkün.

Çekme karavanın parklanmasında da maalesef ciddi sıkıntılar olabiliyor. Özellikle site alanlarında, mahalle içlerinde karavan parklanması oldukça zor. Bu konuda motokaravanlar çok daha şanslı. Bir araç olarak sokağınızda müsait bir yerde karavanınızı rahatlıkla park edebilirsiniz.

Biz çekme karavanımızı aldığımız ilk zamanlarda, karavan parkında konaklamayı tercih etmiştik. Fakat parklanma ücretli çokta ucuz değil. Dolayısıyla bu yöntemi düşünüyorsanız, parklanma konusunda ek bir bütçe ayarlamanız gerekecek. Bu park alanlarının en güzel tarafı geniş bahçeleri, sunduğu karavan altyapı imkanları, çocuklar için oyun alanları sayesinde karavanınızı bir ev gibi kullanmanız mümkün.

Çekme karavanın acı gerçeği!

Çekme karavana dair bir acı gerçekte şu: Feribot geçişlerinde, Otoyol ve benzeri ücretli alanlarda maalesef araç ücreti ve ilave olarak orta sınıf araç ücreti de ödemeniz gerekiyor.

Motokaravandaysa sadece orta sınıf araç ücreti ödeyerek feribotlar ile geçiş yapabilirsiniz.

Motokaravanda aracınızın düzenli bakımlarını yaptırmanız yeterlidir. Çekme karavan kullanıcısıysanız, hem aracınızın bakımlarını yaptırmanız gerekir hem de karavanınızın. Yukarıda görmüş olduğunuz fotoğraf, Uludağ kampımızın inişi sonrasında fren balatalarının aşınması sonucunda gereken bakım işlemidir. Çekme karavanlar, yokuş inişlerinde fren konusunda oldukça hassastırlar. Yokuş inişlerinde aracı ve karavanın fren sistemini dinlendirerek inmek gerekir. Dolayısıyla çekme karavanla iniş durumlarında iniş süreniz oldukça uzamaktadır.

Motokaravanlar her yıl muayeneye girerler. Çekme karavanlardaysa O1 belgeliyseniz yani karavanınız 750 kg altı ise muayene olayı yoktur. O1 belgeli çekme karavanınızı B sınıfı ehliyet ile Türkiye’de çekebilirsiniz. Bildiğim kadarıyla Avrupa için Kilogram olayına bağlı ehliyet sınıfı olayı yok. Karavan çekmek için mutlaka BE sınıfı ehliyetinizin olması lazım. Türkiye’de karavanınız 750 kg üzeriyse BE sınıfı ehliyet ihtiyacınız vardır ve karavan her yıl muayeneye girer.

Sonuç olarak,

• Daha fazla yer görmek istiyorsanız
• Daha hızlı hareket etmek istiyorsanız
• Sık sık yer değiştirecekseniz
• Motokaravan almak çok daha mantıklı.
• Fakat gideceğiniz yerde uzun kalacaksanız
• Konaklama noktaları konusunda her yerde kalmak yerine çekme karavana uygun yerlerde kalmayı düşünüyorsanız
• Binek aracınızla karavanınızı bıraktıktan sonra etrafı keşfetmek istiyorsanız
• Geniş iç hacmi istiyorsanız çekme karavan daha mantıklı olacaktır.

Yazımı yorumlarınızla değerlendirir ve işe yarar bulduysanız dostlarınız ile paylaşırsanız sevinirim.

Yollarda ve yolculuklarda buluşmak dileğiyle.