Bir Gezgin Felsefesi Üzerine : Geziyorum Öyleyse Varım

Hasan Kasapoğlu
Çağdaş Evliya Çelebi
3 min readSep 17, 2019
Photo by Jared Erondu on Unsplash

80'li yıllarda başladı dünya yolculuğum. Dünyanın en önemli ve en anlamlı sıfatı ile anlamlandırıldım. “İnsan”. Varlığımı, zamana ve mekana yerleştirerek akıp giden yaşamın içeriğini merakla keşfetmek üzere yollara düştüm. Aslında bir Anadolu gezginiyim. Önce doğduğum ve beni ruhu ile biçimlendiren coğrafyamı keşfetmek üzere harita üzerinden hayaller kurup yollara düştüm. Doğayı, insanı ve yaşamı keşfetmek üzere adımladım. Bu fotoğrafta gördüğünüz gürül gürül akan Düden Şelalesi’nden dökülen sulardan ve daha pek çok güzellikten hayat buldum.

Keşfetmek güzel şey dostlar. Keşif, insan olmanın, var olmanın, buradayım ve bu hayatın bir parçasıyım demenin en keyifli yoludur. Zaman Düden şelalesi gibi akıp giderken elini suyun akışına daldırmaktır.

Photo by Tyler Lastovich on Unsplash

28 yıldır yaşama tutunan bedenim ile kah gökyüzüne yükseldim, kah sular altına daldım. Nefesin kıymetini buldum suyun altında. Ve bir balık olmanın güzelliğini. 3 boyutlu bir dünyada bazen yükselmek bazen derinlere dalmak ve bunu yaparken bir yudum nefesin kıymetiyle yolculuğumu sürdürmek.

Yolculuk, işte bu fotoğrafta ki kadar derinlere uzanabilen bir kavram. Yolculuk her olguda, her harekette, her seste, her nefeste, her bakışta hayatın minik kırıntılarını keşfetmektir.

Her mekan ve obje, zamanın darbelerini üzerinde taşır. Tarihin elleri geleceği şekillendirir. “Bir Anadolu Gezgini” olan ben, Hasan Kasapoğlu, bu dokunuşları keşfetmek için yolculuk ederim. Artık modern gezginin en büyük mirası fotoğraftır. Dünyanın “gibi boyutunu” fotoğraflayarak aklımızı, tecrübelerimizi, heyecanımızı paylaşırız.

Photo by Trish H-C on Unsplash

Dünyanın en eski heykel atölyelerinden biri olan Yesemek’ten günümüze kalan suretler ile geçmişi ve bugünü bir arada yaşıyorum. Çok mu mistiğim? Bilemiyorum ama fotoğraftan gelen taşı yontma seslerini sizde duyuyorsunuz umarım.

Gezgin olmak, yolda olmak, limanı terk etmektir. Sınırların ardını merak etmektir. Dalgaları keşfetmek için en iyi yol orada olmaktır. Tam içinde olmaktır fırtınanın. Terk etmek zordur ama yolda olmanın tadına da doyum olmaz. Şimdi bu satırları nakşettiğim bu sayfa vesilesi ile umarım farklı bir sınır algısı ile Avrupa’yı keşfetme fırsatı yakalayabilirim. Anadolu gezgini ruhum ile Anadolu değerlerim ile insan olmanın, değer sahibi olmanın sorumluluğu ile gerek kültürel gerek antropolojik olarak çeşitliğin keşfi için yeni bir limana doğru yolculuğa çıkarım.

Photo by William Bout on Unsplash

Dünya benim evim diyen birisiyim. Yola çıkarken limanı terk ederken şu günlerde bir reklam vesilesi ile dilimize takılan “ rüzgar nereye, götür beni oraya” felsefesi ile yolculuk ederim. Hayat, yolculuk üzerine planlama yapılamayacak kadar karmaşık ve sınırsız. İşte bu durumda güzel olan yolculuktan kazanacağınız hayat bilgisi kırıntıları ile bir sonra ki adımı hangi yöne atacağınıza karar vermek. Yazımı tüm Avrupa seçeneği ile hazırladım. Zira rüzgarın hangi yönden eseceğini gerçekten bilmiyorum. Ama şu bir gerçek ki gideceğim yerde öğreneceğim çok şey olacak.

Her coğrafya kendi aklını, düşünce biçimini şekillendirir. Coğrafyalar ve düşünceler birbirine bağlıdır. Umarım çıkacağım bu Avrupa seyahati ile coğrafya ve düşünce üzerine pek çok yüzü okuyacağım. Bilmediğim diller, tanımadığım yüzlerden insanlık ve kültürler üzerine büyük bir değişimi solumak için bu yolda, yolculukta olmak istiyorum.

Not : Bu yazı 2011 yılında British Counsil ve Gençlik Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen “Hayalimdeki Yolculuk” projesi için yazıldı.

--

--

Hasan Kasapoğlu
Çağdaş Evliya Çelebi

Travel, Adventure and Nature Photographer Institute of Fine Arts / Photography