“YOLSUZLUK” BÜTÜN İNSANLIĞIN UTANCIDIR!*

Uluslararası Şeffaflık Derneği
Şeffaf Gündem
Published in
2 min readFeb 1, 2021
Uluslararası Şeffaflık Derneği, Yolsuzluk Algı Endeksi 2020

Uluslararası Şeffaflık Örgütü 2020 Yolsuzluk Algı Endeksi’ni Açıkladı [1].

0 puanın en yüksek yolsuzluk algısına, 100 puanın ise en düşük yolsuzluk algısına işaret ettiği endekste, dünya genelinde ortalama alınan puan 43 iken, dünyadaki ülkelerin 2/3’ü 50 puanın altında kaldı. Sınıfta kalmak bu olsa gerek.

COVID-19 salgını, 2020 yılında her şeye olduğu gibi yolsuzluk algısına da iz bıraktı. Salgın sadece bir sağlık veya ekonomi krizi olarak değil, suların çekildiğinde her şeyin ortaya çıkması gibi, aynı zamanda bir yolsuzluk ve yoksulluk krizi olarak da kendini gösterdi. Pandemi, sağlık sistemindeki ve demokratik kurumlardaki zaafları tümüyle ortaya koydu.

Türkiye’nin de içinde yer aldığı ve endekste Sahraaltı Afrika’dan sonra en kötü performans gösteren ikinci bölge olan Doğu Avrupa ve Orta Asya’ya ilişkin yapılan genel değerlendirmelerde, bu coğrafyadaki bazı siyasi liderlerin krizi bir fırsata çevirerek güçlerini artırdıkları, zaten sınırlı olan bilgiye erişime yeni kısıtlamalar getirdikleri, kamu ihale kanunlarına ilişkin şeffaflık gerekliliklerini ortadan kaldırdıkları ve kamuya ilişkin hesap verme mekanizmalarından vazgeçtikleri belirtildi. Bölge genelinde COVID-19, devam eden yönetişim ve yapısal sorunları ortaya çıkarırken, yaygın yolsuzluğun altını çizdi ve sosyal hoşnutsuzluğu artırdı. Aynı zamanda araştırma, yolsuzluğun ifade özgürlüğünü, bilgiye erişim ve bağımsız yargı gibi demokratik hakları ve kurumları baltaladığını ve vatandaşların hükümetlerini sorumlu tutma kapasitelerini sınırladığını gösterdi [2].

Türkiye’nin ise dünyada 40 puanla 86., Avrupa Birliği üyesi ülkeler ile karşılaştırıldığında sonuncu, OECD ülkeleri arasında sondan üçüncü ve son 8 yıl içinde en çok gerileyen 10 ülke arasında yer alması kaygı ve üzüntü kaynağı.

Yukarıda belirtilen tüm analizler, bir ülkedeki denge ve denetleme sisteminin ve dürüstlük ile etik değerlerin bir sistem bütünlüğü içindeki önemini gösteriyor. Ülkeler de şirketler gibi iyi bir “kontrol ortamına” sahip olmazsa, rüşvet ve yolsuzluk gibi suistimallere maruz kalıyor ve kan kaybediyor. Bunun panzehiri, evrensel etik değerlere bağlılık ve yönetimde söz sahibi olanların bu değerleri davranışlarıyla somut bir şekilde göstermesi.

Yolsuzluklar yoksulluğu artırıyor. Açlık ve yoksulluk sınırları alınan ortalama maaş seviyelerinin çok üzerinde seyrederken, toplum yolsuzluklar nedeniyle eğitim ve sağlık gibi en temel ihtiyaçlarını “insan onuruna yakışır bir şekilde” karşılayamıyor.

2020 Yolsuzluk Algı Endeksinin en acı ve üstü kapatılamayan gerçeği “yoksulluk”.

Peki umut var mı? Bir koşulla; önemli kararların güçlünün değil kamunun yararına alınması.

* Başlık Yaşar Kemal’in “Yoksulluk bütün insanlığın utancıdır.” sözünden uyarlanmıştır. Saygıyla anıyoruz.

Fikret Sebilcioğlu, Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

--

--

Uluslararası Şeffaflık Derneği
Şeffaf Gündem

Daha adil ve şeffaf bir gelecek için mücadele eder. Ayrıntılı bilgi: seffaflik.org