yedi kıta yokuş ellerin
ben ciğerlerimi bir sokakta bıraktım
kirli yüz taşıyan çocukların peşinde
bir köprünün altında, bir şemsiyenin yanında
buz gibi bir yangında
gece birbirine girmiş saçlarında
şehir yedi tepe, saçların dağ
demirden kafeslerde göğe çıkıyorum
benden bir korku dokunsun ay yanaklarına
bu güzelliğin Anadolu’nun tanrıçalarına bile fazla
ben araftayım
gözlerin imparatorluklar kadar sağ
gül hanende bir yangın bekliyor
bir de yıkılmak üzere olan bir dağ
kutsal şehirlerin yetimi terminaller
benle bir ok seyahat ediyor
binlerce yüzün taşıyor bakışlarımda
camlara değen ateşten ellerin
kurtları da peşinden koşturuyor
cesur olan maralları da
bu atlıyı durduramıyorum artık bakışlarımda
bin şehir, bin ışık, bir körlük yaşıyorum
bütün kitaplarda seni konuşuyorum tanrılarla
vurularak uyanıyorum her yeni günün sabahında
yedi kıta yokuş ellerin, saçların dağ
Alperen Alparslan GÖZEN