Çakma Friday
Black Friday son 5–6 yıldır tüm dünyanın yanı sıra Türkiyede de tüm coşkusuyla yaşanıyor. Peki nedir bu Black Friday? Esasında diğer özel günler gibi bu da Amerikan satış pazarlama taktiğinin bir uzantısı. 1932 yılından bu yana Şükran Günü yani thanks giving day den sonraki ilk cumaya deniyor. Bu günün özelliği mağazalar indirim yapıyor, erken saatlerden çok geç saatlere kadar çılgınca alışveriş yapılan bir gün. Noel alışverişlerinin başlangıç günü olarak da kabul ediliyor. Esasında tüm esprisi tüketimi artırma, satış canlandırmak için hikayesi olan günlerden biri.
Türkiye de de bu gün artık birçok mağaza, marka cazip indirimler yapıyor her yerde Black Friday coşkusu oluyor, piyasalar şenleniyor, canlanıyor. Bende tabiki bundan nasibimi alanlardanım. Beğendiğim ürünleri cazip fiyatlara almanın ve satmanın keyfini yaşıyorum her sene bu günde.
Bana Black Friday gününde enteresan gelen yorumlar oldu. Kübra Tekin kıyafetlerde Black Friday’e özel indirimler yaptık bunu duyurduk, indirim kupon vs. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Bizim muhafazakar kesim beni topa tuttu. Dinsiz. İmansız. Sen nasıl hristiyan adetini kutlarsın? Black Friday demek bizim kutsal günümüz cumamızı karalamak için oluşturulan özel bir gün! Sen nasıl buna alet olursun! gibi gibi. Şok oldum çünkü ben Black Friday’in anlamını hiç düşünmemiştim. Neden Black Friday? Neden öyle? Neden böyle? Benim için önemli olan şey sevgililer günü gibi, doğum günü gibi veya öğretmenler günü gibi bişey. Yani evrensel, tamamen tüketimi canlandırma günü, piyasayı hareketlendirmek ve stokları eritmek. Marka kısmından baktığımda da gayet memnundum çünkü satış canlanıyor, stoklar eriyor tabi bu yorumları gördükçe muhafazakar kimlikli bir marka olarak dikkate almam gerekti ve sonraki yıllarda da Black Friday’de özel bir kampanya yapmadım. Fakat bu sene muhafazakar kesime baktığımda en coşkulu şekilde Black Fridayi kutladıklarını gördüm ne kampanyalar ne indirimler ancak ismini “Golden Friday” olarak değiştirdiklerini farkettim. Başta şaşırdım “Golden Friday ne ya?” oldum sonra baktımki “bizim” Black Fridayi değiştirmişler. İşin mantığına bakarsan kutladıkları gün şükran gününün uzantısı yani bir hristiyan geleneği ama onlara sorsan adını Golden Friday yapınca vicdanlarını rahatlatıyorlar.
Bu tarz “mış” gibi davranışlara inanılmaz sinir oluyorum. Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol. Sorsan bin tane felsefe sayarlar gavur adeti, amerikan yozlaşması, milliyetçilik, din-iman, dolar protestosu vs ama kendileri sadece adını “Golden” ile değiştirerek vicdanlarını rahatlatıyor, tüm bu eleştirilerden kurtuluyorlar neden? Çünkü onlar şükran gününü kutlamıyor Golden Fridayi kutluyorlar.
Kapitalizmin gemisinde gezdiğimiz şu günlerde Black Fridayi 2–3 kelime değiştirerek “kendilerini diğerlerinden ahlaklı yapan kafa yapısı” ne içiyorsa bazen bende ondan içmek istiyorum. Güzel kafadalar, belki birgün içtiklerinin adını benimle paylaşırlar da bende o kafayı yaşamış olurum.
