1 Trilyon dolarlık Apple müşteri sadakatinde neden başarısız?

Mehmet
500Pub
Published in
3 min readSep 23, 2019

Yaklaşık 20 yıldır Apple kullanıcısıyım. Apple kullanmaya geçtiğim sıralarda lise çağındaydım ve Windows kullanıcısıydım. Bilgisayarımın yavaşlaması veya çökmesi nedeniyle haftada veya 2 haftada bir format atmam gerekiyordu.

Windows’un çıkışında işletim sistemini yayabilmek için kodları açması belki işletim sisteminin yayılmasını kolaylaştırdı ve dünyada bilgisayarlarda hâkim işletim sistemi haline geldi. Ancak Windows’un düzensiz kullanım yapısı, multimedya programlarının düzenli olmaması ve diğer cihazlarla hatta kendi içinde senkronizasyon sorunları nedeniyle çok başarılı olduğunu düşünmüyorum. Örneğin müzikler için karma dosyalardan müzik çalan Winamp isminde 3. parti bir uygulama veya fotoğrafları düzenli arşivleyecek bir uygulama bulunmaması Windows’u başarısız kılan nedenlerden biriydi. Windows’u benim için en cazip kılan özellik ise uyumlu oyunların çokluğuydu.

Oyun kısmını Play Station veya Xbox gibi cihazlarla sağlamaya başlayınca bilgisayarın kullanım amacı değişti ve Mac kullanmayı denedim. Mac işletim sistemi Windows’a göre daha kısıtlı arayüzü ve programları olan ve tabiki daha az insanın kullandığı bir sistemdi. Ancak bu işletim sisteminde fotoğraf ve müzik gibi multimedya dosyaları düzenli, arayüz tasarımı çok şık, program yüklemeleri kolay ve sonradan takılan cihazlar sorunsuz bir şekilde çalışıyordu. En büyük etkenlerden biri ise bilgisayarın şişmesi veya çökmesi gibi bir durumun olmamasıydı.

2000’lerin başında Apple’a geçişimden sonra neredeyse 6–7 yıl bilgisayarıma hiç format atmadım. Yeni bilgisayar aldığımda dosyalarımı sürükle-bırak yoluyla yeni bilgisayarıma aktarıyordum.

2006–2007 yılların da işletim sisteminde ilk sorunlar görünmeye başladı ve format atmak bir rutin haline gelmeye başladı. Apple her ne kadar o yıllarda Windows’la kıyaslama yapan reklamlarda şişme veya kilitleme olmadığını iddia etse de bu sorun can sıkıcı hal almaya başlamıştı. Ancak bu sıralarda Apple yeni mobil cihazlarını piyasaya sundu. Cihazlar arası eşleşme kabiliyetleri çok iyi olduğundan, Apple biz kullanıcıları kendi sistemine daha sıkı hapsetmeye başladı.

Apple işletim sistemindeki formatlama sorununun farkında olmalı ki “Time Machine” adlı uygulama ile bilgisayarın herhangi bir halinin yedeğini alıp, sonra harici bir diskten geri dönüşü kolaylaştırmayı sağlamaya çalıştı. Ancak usb3.0’dan önce bu sistem başarılı değildi. iOS cihazlarla birlikte Apple çok popüler bir marka haline geldi ve dünyanın en değerli firması ünvanını aldı. Apple kullanmaya başladığım yıllarda doğmuş gençler satış/servis temsilcisi olarak çalışmaya başladılar. Belki Amerika’da değil ama Türkiye’de müthiş bir ego ile çalışan bu gençler mağazalardaki dünyanın en değerli firmasının çalışanı olmanın verdiği ego ve ukala tavırlarıyla markadan soğutmayı başarıyorlar.

Bunlar buz dağının görünen kısmı. Başarının tarihini yazan Apple son 4–5 yılda ciddi olarak çok yenilik sunamadı. Bugünlerdeki en başarılı ürünleri Airpods. iOS cihazlarda 2015 yılındaki Apple pencil ve menü düğmesinin kaldırılması haricinde çok fazla yenilik sunamadılar. Mac bilgisayarlarda donanım veya yazılım olarak bir yenilik sunamadılar. Yapının çok büyük olması nedeniyle zor bir süreç olduğu anlaşılıyor ancak piyasadaki en iyi çalışanlara sahip olabilen markanın süreci yönetmesinde ciddi kusurları olduğu aşikâr.

https://twitter.com/njdg/status/1149280922421927936?s=12

Sonuç olarak hataların sayısını artırabiliriz ama egosu şişmiş bir Apple markası bundan ne ders çıkarır bilinmez. Ürün paketlerinden çıkan Apple stickerlarını eleştiren Nick Green’in twitinde dediği gibi “bizler imessage mahkumlarıyız.” Piyasada firmaların çok hızlı çıkışları ve inişlerine hep beraber şahit oluyoruz. Nokia’nın yok olması ibretlik. Eğer Apple’ın sunduklarını kullanıcıları daha iyi dinleyerek geliştiren bir rakip çıkarsa birçok insan platform değiştirebilir. Belki de bu alternatiflerden biri yakın gelecekte Huawei olur.

--

--