GPT-4o ile eğitim süreçlerinde bir devrimin eşiğinde miyiz?

Muhittin Özer
90Pixel
3 min readMay 14, 2024

--

Dün akşam OpenAI tarafından bahar güncellemesi olarak duyurulan ChatGPT-4o güncellemesi yine gündeme çok hızlı bir şekilde bomba etkisiyle düştü. Her seferinde bizi biraz daha şaşırtan OpenAI çıtayı daha yukarıya taşımaya devam ediyor. Ben konuya yine eğitim ve gelişim süreçleri açısından bakmaya çalışacağım.

Leonardo AI ile üretilmiştir.

OpenAI’nin son sürümü olan GPT-4o, öğretim ve öğrenim şeklimizi devrimleştirmek üzere. Modelin kendisinde kapsamlı güncellemeler olmasa da, AI iletişim yönlerine çok fazla vurgu yapılmış ve bu gerçekten büyüleyici. GPT-4o’nun, önümüzdeki yıllarda öğretim ve öğrenim yaklaşımımızı nasıl şekillendireceğini görmek için heyecanlanmamak elde değil.

Kişiselleştirilmiş Öğrenme

GPT-4o’nun gelişmiş dil işleme ve gerçek zamanlı konuşma yetenekleri, son derece kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerinin oluşturulmasını sağlıyor. Öğrenenler, bireysel ihtiyaçlarına, öğrenme stillerine ve hızlarına uyum sağlayan sanal bir eğitmenle bire bir özel ders alabiliyor gibi düşünebiliriz. Bu düzeydeki kişiselleştirme, özellikle geleneksel sınıf ortamlarında zorlanan öğrenenler için faydalı olup, onların başarılı olmaları için gereken desteği ve rehberliği sağlıyor. Yapay zekanın öğrenme alanındaki en çok öne çıkan özelliği olan kişiselleştirmenin artık canlı canlı bire bir öğrenme aşamasına gelmiş olması devrim denecek en önemli nokta olabilir.

Etkileşimli ve Sürükleyici Öğrenme

GPT-4o’nun görsel yetenekleri, öğrenme sürecine görsel içeriğin sorunsuz bir şekilde entegrasyonunu sağlıyor. Öğrenenler; resimler, diyagramlar ve hatta gerçek dünya nesneleriyle etkileşime girip anında bilgi ve rehberlik alabiliyorlar. Bu etkileşimli ve sürükleyici öğrenme yaklaşımı, özellikle karmaşık kavramları anlamak için görselleştirmenin önemli olduğu teknik konularda çok daha önemli olacaktır. Modelin bu yeteneklerinin spesifik alanlardaki bilgilerle fine-tune edilerek kullanılacağı bir çok dikey alanda neler yapılabileceğini zamanla göreceğiz.

Dil Engellerini Aşmak

50'den fazla dilde geliştirilmiş dil yetenekleri ile GPT-4o, eğitimdeki dil engellerini aşmayı hedefliyor. Öğrenenler, konumları veya ana dilleri ne olursa olsun, eğitim içeriklerine erişme ve ana dili gibi konuşan bir yapay zeka eğitmen ile konuşabilirler. Bu özellik sayesinde hem dil eğitimlerinde oyunun kuralları baştan yazılıyor hem de dünya çapındaki kaliteli öğrenme kaynakları erişilebilir hale geliyor diyebiliriz. Bu da eğitimde fırsat eşitliği ve eğitim kaynaklarının demokratikleşmesi potansiyeli açısından çok çok önemli bir gelişme. Artık açık kaynak eğitim içeriklerinin önemi biraz daha artacak gibi görünüyor.

Empatik ve Destekleyici Öğrenme Ortamı

GPT-4o’nun duygusal zekası, daha empatik ve destekleyici bir öğrenme ortamının yaratılması için de oldukça iddialı. Bu yeni model ile yapay zeka, öğrenenlerin duygularını algılayabilir ve bunlara yanıt verebilir, gerektiğinde teşvik, güvence ve rehberlik sağlayabilir hale geliyor. Bu duygusal destek, öğrenme yolculuğunda kaygılı veya cesareti kırılmış hissedebilecek öğrenenler için kritik ve onların güven ve dayanıklılık kazanmalarını destekleyici bir role sahip olacaktır.

Teknoloji Eğitimlerin Geliştirilmesi

GPT-4o’nun kod analizi ve açıklama yetenekleri, yazılım eğitimini devrimleştirme potansiyeline sahip. Programlama öğrenimi, karmaşık kod parçacıklarının ayrıntılı açıklamalarını alarak temel kavramları ve mantığı anlamaya yardımcı olabilen yapay zeka asistanı ile çok daha kolay hale geliyor. Bu özellik, kodlamayı daha erişilebilir ve daha az göz korkutucu hale getirerek daha fazla insanın teknoloji ve inovasyon alanlarında kariyer yapmalarını teşvik edebilir. Sadece öğrenme değil geliştirme süreçlerinde de verimlilik artışı sağlayacaktır.

Ses ve Duygu Algılama

GPT-4o’nun ses ve duyguları algılama yeteneği, ilgi çekici ve dinamik öğrenme deneyimlerinin oluşturulması için yeni imkanlar sunuyor. Bu model ile yapay zeka, bir insanın ses tonunu, perdesini ve duygusunu analiz ederek kişiselleştirilmiş geri bildirim ve destek sağlayabilecek yetenekler kazandı. Örneğin, bir öğrenen bir problem üzerinde çalışırken hayal kırıklığına uğramış veya kafası karışmış görünüyorsa, GPT-4o ona hedeflenmiş rehberlik ve teşvik sunabilir. Bu düzeyde duygusal anlayış, öğrencilerin kendilerini duyulmuş ve desteklenmiş hissettikleri daha empatik ve besleyici bir öğrenme ortamı yaratılmasına yardımcı olabilir. Tam olarak GPT-4o’nun bu yetenekleri yukarıda bahsettiğimiz devrim niteliğindeki değişimlerin en büyük habercisi olabilir.

Özet Olarak

Bence, GPT-4o modeli, AI-insan iletişiminde önemli bir adımı temsil ediyor. Kişiselleştirilmiş, etkileşimli ve ilgi çekici öğrenme deneyimleri sunarak, GPT-4o öğretme ve öğrenme şeklimizi dönüştürme potansiyeline sahip.

GPT-4o’nun ses algılama, 50’den fazla dili anlaması, duygu anlama, kod analizi, görsel ögeleri anlamlandırma ve üretme, soru sorma, açıklama yapma gibi yetenekleri sayesinde eğitim dünyasında devrim yaratması olası. Tabi burada yine yapay zekayı bu süreçlerde aktif kullanabilme yetkinliklerimizi geliştirmenin önemine bir kez daha vurgu yapmamız gerekiyor. Eğitimde bir paradigma değişiminin eşiğindeyiz ve GPT-4o gibi AI teknolojileri, öğrenmeyi, yaratıcılığı ve inovasyonu teşvik etmede giderek daha merkezi bir rol oynayacak.

Bu konularda daha derinlemesine sohbetler yapmak için dilediğiniz zaman bizimle iletişime geçebilirsiniz.

--

--

Muhittin Özer
90Pixel

@90Pixel kurucu ortağıdır. Yapay zeka, girişimcilik, eğitim/gelişim, yetkinlik yönetimi ve kişisel gelişim üzerine okumayı/yazmayı/konuşmayı sever.