Günümüz dünyasında bilgi, en değerli varlıklardan biri haline gelmiştir. Özellikle dijital çağın getirdiği hızlı iletişim ve veri akışı, istihbarat yöntemlerini de köklü bir şekilde değiştirmiştir. İstihbarat oluşturma yöntemlerinden (İstihbarat disiplini) biri Sinyal İstihbaratı (SİNİS veya SIGINT). İstihbarat Üretim Süreci (İstihbarat Çarkı)’nin ikinci safhasında haber ve bilgi toplama yöntemi olarak muhabere ve elektronik cihazlarından yayılan yayınların dinlenmesi sonucu oluşturulan bir disiplindir, bu disiplini Siber Tehdit İstihbaratının bir alt dalı olarak da düşünebiliriz. Bu yazıda, sinyal istihbaratının ne olduğu, nasıl çalıştığı ve modern dünyada ne kadar kritik bir rol oynadığı üzerine odaklanacağız.
Sinyal
Öncelikle sinyal kelimesinin üzerinde duracak olursak:
Sinyal, herhangi bir bilginin iki nokta arasında iletilmesi için kullanılan bir fonksiyon olarak tanımlanmaktadır ve genlik, frekans ve faz bileşenlerinden oluşmaktadır. Sinyallerin, analog ve sayısal olmak üzere iki türü bulunmaktadır. Sürekli ve kesintisiz bir biçimde genliği değişen sinyallere analog sinyal denirken, bu şekilde yapılan iletişim analog iletişim olarak adlandırılmaktadır. Diğer yandan sayısal iletişim ise anolog verilerin sayısal kodlara dönüştürülerek aktarılması işlemini ifade etmektedir. Günümüzde iletişimin büyük bir kısmı, analog türüne göre pek çok üstünlüğü olan sayısal iletişim ile gerçekleştirilmektedir
Sinyal istihbaratı,
Tüm frekans bandındaki yayın yapan sinyalleri toplamak, analiz etmek, tanımlamak ve yerlerini belirlemek üzere çalışmaktadır. Sinyallerin yanı sıra elektronik yayınlar ve telemetrilerin izlenilmesi de bu kapsama girmektedir. Başka bir tanımla bu istihbarat toplama türü, karşı tarafın niyetlerini, eğilimlerini, gücünü ve sınırlılıklarını fark edilmeden ve ilk elden öğrenmeye yönelik yapılan, karşı tarafın elektromanyetik hatlarına sızma çalışmalarıdır. Sinyal istihbaratı temel olarak iletişim kanallarına müdahaleye dayalı olan iletişim istihbaratı ve iletişimsel olmayan sinyalleri ele geçirme üzerine kurulu elektronik istihbarattan oluşmaktadır. Ayrıca elektronik istihbaratın bir alt kolu olarak düşünülen yabancı cihaz istihbaratının ve ona bağlı popüler bir tür olan telemetri istihbaratının da bu kapsamda düşünülmesi gerekmektedir.
SIGINT, iki ana bileşenden oluşur:
Bunlar: iletişim istihbaratı (COMINT) ve elektronik istihbarat (ELINT)’dir.
Elektronik İstihbarat, Electronic Intelligence — ELINT sistemleri kendilerine gelen veya takip edilen hedef sinyallerini alıcılarıyla toplar ve işleyerek sinyal tipi, sinyalin frekansı ve bant genişliği, frekansın tekrarlanma miktarı ve sinyalin yön bilgisi gibi veriler üretir. Alınan bu bilgiler neticesinde hedefin füze mi, deniz altı mı yada bir uçak mı aynı zamanda dost ve düşman mı gibi bilgileri analiz eder.
İletişim istihbarat, COMINT (communication intelligence) Askeri haberleşme, radyo, telefon, telgraf, e-posta, fax ve televizyon yayınlarının ve bütün iletişimin izlenmesi, anlamlandırılması, gizli servis veya hükümetleri ilgilendiren teknik bilgilerin elde edilmesi COMINT, iletişim istihbaratıdır.
Sinyal İstihbaratı (Signal Intelligence–SIGINT) temelde ELINT ve COMINT sistemlerinin birleşimidir.
Dünyada ve Türkiye’de Sinyal İstihbaratının Uygulamaları
Dünyada sinyal istihbaratı (SIGINT), özellikle ABD, Rusya, Çin ve İngiltere gibi ülkeler tarafından geniş çapta kullanılmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nin Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) ve İngiltere’nin Hükümet İletişim Merkezi (GCHQ) gibi kurumlar, küresel çapta sinyal toplama ve analiz etme yetenekleri ile bilinir. Bu kurumlar, terörle mücadele, ulusal güvenlik ve siber saldırıların önlenmesi gibi alanlarda kritik roller üstlenirler. Türkiye’de ise Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) bünyesinde bulunan Sinyal İstihbarat Başkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), SIGINT’i etkin bir şekilde kullanarak ulusal güvenliği sağlamaya çalışmaktadır. Özellikle terör örgütlerinin faaliyetlerini izlemek, sınır güvenliğini sağlamak ve siber tehditlere karşı önlemler almak gibi konularda SIGINT önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye’nin coğrafi konumu, bölgedeki stratejik önemi ve aktif terörle mücadele politikaları, sinyal istihbaratının kullanımını daha da kritik hale getirmektedir.
