Michelangelo’nun Kıyamet Günü “The Last Judgement”

BisArty
4 min readMar 31, 2022

--

Vatikan’daki Sistine Şapeli’nin duvarı, dünya tarihinin en iyi sanat eserlerinden biri olarak bilinir. Bu duvarı özel kılan ise Michelangelo’nun Kıyamet Günü (The Last Judgement) isimli freski. Peki eserin arkasında yatan hikaye nedir?

Michelangelo — Kıyamet Günü (1541)

Yapım Aşaması

Eserin yapımı, Papa VII. Clement’in isteğiyle 1536 yılında başlamış ve 1541’de tamamlanmıştır. 13.7 m X 12 m’lik boyutu ve tüm mihrap duvarını kaplaması, ne denli gösterişli olduğunu çok iyi bir biçimde yansıtmaktadır. Aynı odada Michelangelo’nun birden çok eseri bulunur ve Kıyamet Günü’nün yapımına Sistine Şapeli’nin tavanı tamamladıktan 25 yıl sonra başlamıştır. Eserler, sadece Katolik Kilisesi için değil aynı zamanda sanat için de dönüşümün yaşandığı bir dönemde yapılmıştır. O dönemlerde Rönesans dönemini yaşayan Roma, yaşam standardı ve yasası olarak kutsallıktan uzaklaşmaktaydı ama artan düşünce özgürlüğü, Michelangelo’nun Papa tarafından getirilen sınırlamalara meydan okumasına olanak sağlamıştır.

Michelangelo’nun Marcello Venusti tarafından yapılmış portresi

Kıyamet Günü’nü tamamladığında neredeyse 67 yaşında olan Michelangelo’nun sanatsal vizyonunun değişimi, iki resim arasındaki farktan anlaşılmaktadır. Tavanı boyarken beyaz ve pastel renkler kullanan sanatçı, duvar resminde daha koyu renkler kullanmıştır. Bir diğer detay ise, tavan resminin aksine Kıyamet Günü’nde iyiliğin ve kötülüğün iç içe geçmiş bir şekilde tasvir edilmesidir. Eserin günümüzde de popüler olmasının en büyük sebeplerinden biri, dini bir reformun başlangıcı olmasıdır.

Semboller ve Figürler

Eser, İsa’nın ikinci kez gelişini ve Tanrı’nın tüm insanlığa yönelik nihai ve ebedi yargısını 300’den fazla figür ile tasvir etmektedir. Figürlerin neredeyse hepsi kaslı, iri ve çıplak resmedilmiştir. Sanatçı, Hristiyanlığın en ünlü sembollerinden bazılarını daha önce hiç görülmemiş şekilde kullanmıştır. İsa’yı sakalsız ve tahtı olmadan, melekleri ise kanatsız çizmesi örnek olarak gösterilebilir.

Ortada İsa, sol tarafında Meryem ve etrafını sarmış havariler

Freskin tam ortasında, heybetli bir görüntüyle cehenneme gidenlere bakan İsa, hemen solunda cehennemden kurtulanlara bakan Meryem ve ikisinin etrafını sarmış havariler resmedilmiştir. Resmin sağ tarafında cehenneme giden günahkarlar, sağ tarafında ise mezarlarından kurtularak yükselenler bir bütün halinde aktarılmıştır.

Kharon ve cehenneme götürdüğü ruhlar

Freskin sağ alt tarafında hem Yunan hem de Roma mitolojisinde ölülerin kayıkçısı olarak bilinen Kharon, kahve-sarı tonlarda görülen ruhları cehenneme götürürken tasvir edilmiştir.

Aziz Bartholomew

İsa’nın sağ alt çaprazında, bulutun üzerine oturmuş ve elinde yüzülmüş insan derisi olan Aziz Bartholomew resmedilmiştir. Bunun nedeni, kendisinin derisi yüzülerek şehit edilmesidir. Deride resmedilen suratın Michelangelo’ya ait olduğu da düşünülmektedir.

Aziz Petrus

İsa’nın sağında duran havarilerden Aziz Petrus, elinde iki büyük anahtar tutmaktadır. İsa ölümünden önce Petrus’a cennetin anahtarlarını teslim etmiş ve onu görevlendirmiştir. Ölümünden sonra Petrus papa olmuştur ve Roma’nın ilk papası olarak kabul edilmektedir.

Solda sütun taşıyan, sağda çarmıh ve taç taşıyan melekler

Resmin iki üst köşesinde uçan kanatsız melekler, İsa’nın gerildiği çarmıhı, geriliyken kafasına taktığı tacı ve çarmıha gerilmeden önce bağlanıp kırbaçlandığı sütunu taşımaktadır.

Kitap taşıyan melekler

Orta alt kısımdaki iki melek iki ayrı kitap taşımaktadır. Sol taraftaki küçük kitap, Sevaplar Kitabı’nı, sağ taraftaki geniş kitap Günahlar Kitabı’nı temsil eder. Soldaki kitap yükselenlere gösterilirken, sağdaki kitap cehenneme gidenlere gösterilmektedir.

Sonrası

Eserin tamamlanmasının ardından gelen tepkiler pek olumlu olmamıştır. Çoğu kişi, bu kadar çıplak figür içeren bir eserin ibadethanede yer alamayacağını düşünmüştür. Gelen tepkiler üzerine resimdeki çıplaklık ögeleri Daniele da Volterra adında başka bir ressama kapattırılmıştır. Öte yandan, Michelangelo’nun İsa’yı ve diğer figürleri kendine özgü tarzıyla resmetmesi başlarda tepki görse de zamanla kabul görmüştür ve günümüzde yılda yaklaşık 4 buçuk milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

--

--

BisArty

Weekly writings about art and art history/ Sanat ve sanat tarihi hakkında haftalık yazılar