⌛️İngilizce Öğrenme Serüvenim: Tecrübeler, Dersler ve Dahası🛤️
Selam! Yine ben🙂 Arkadaşlar bu yazıyı aslında yazalı çok oldu fakat o süre zarfında yine hayatımda birçok değişiklik oldu, örneğin MIT’den bir davet aldım ve bu yazıya ingilizce öğrenme sürecimden daha çok şey ekleyip sizinle daha çok bilgi paylaşacabileceğime karar verdim. Yani anlayacağınız, bu yazı, eski yazının güncel versiyonudur.
Bu yazının amacı ne biliyor musunuz?
Çünkü bu zamanında beni en çok korkutan, hatta düşündükçe beni korkutan, stres yapan bir korkuydu. Sizin de aynı endişeleri ve korkuları yaşamanızı istemem. Aynı coğrafyanın insanlarıyız değerli arkadaşlarım. Ben de tahmin edebileceğiniz şartlarda büyüdüm, sizi o kadar iyi anlıyorum ki..
Yaptığım hataları yapmanızı istemem. Daha kolayca öğrenin ve istediğiniz hayallere daha çabuk ulaşın isterim. Ve inanın ki hayalleriniz ile aranızda duran tek şey “bir karar”dır. Bu karar için bugün başlayın. İngilizce, dünyaya açılan yol, globalde çalışmaya giden yol, dünya vatandaşı olma adımı. İngilizce sandığımızdan çok daha fazlası. Bu nedenle umarım ki hayallerinize bir adım da olsa yaklaşmanıza yardımcı olabilirim bu yazıyla. Çenem düştü, çok konuştum. Kusura bakmayın. Devam edeyim🙂🙂
Değerli arkadaşlarım, upuzun bir süredir ingilizce öğrenme konusunda bir yazı karalamayı düşünüyordum. Fakat gerek blockchain yoğunluğum, iş hayatı gerekse hukuk yoğunluğum dolayısıyla bir türlü başlayamamıştım. Ama bugün paylaşıyorum artık!
Öncelikle hatırlatmakta fayda var, yazdıklarım benim kişisel tecrübe ve önerilerimdir, bu sebeple yüzde yüz doğru olduğunu hiçbir zaman iddia etmem. Fakat bunlar benim kişisel hayat tecrübelerim olduğu için, sizlere de faydası olması açısından paylaşmakta her zaman fayda görüyorum. Umarım anlatacaklarım, sizler için de güzel kaynaklar ve yöntemler olur!
Dürüst olmak gerekirse üniversitemde hazırlık ya da ingilizce bir ders yoktu. Bu sebeple bu işi kendi başıma halletmek zorundaydım. (kim olduğum ya da ne yaptığım hakkında sorun işareti olan arkadaşlarım için bir link bırakıyorum:)
İngilizce öğrenmenin öneminden hiç bahsetmiyorum bile. Öğrenmek ve gelişmek için onlarca paper okudum, yüzlerce video izledim ve uygulama denedim. Ve bazılarının aslında diğerlerinden daha etkili olabildiğini de hissettim. Bence sizin ihtiyacınız olan şey, doğru yerden başlamak, doğru kaynakları kullanmak ve en önemlisi SABIR GÖSTERMEK.
Ama bir çıkarımım da var doğrusunu isterseniz. Öğrenmek insanın öğrenme isteği ile doğru orantılı olduğu için, gerçekten öğrenmek için herhangi bir kursa ya da uygulamaya ihtiyacınız yok. Sürdürülebilir bir plan, binlerce liralık kurslardan ve derslerden daha öğreticidir.✌🏻 Bu konuda bana güvenmenizi istiyorum.
Her şeyden önce, ilk kural bana göre şuydu :
📌 bu sürecin meyvesini hemen alamaycağımı kabul etmek📌
Malum zaten zamanın ne kadar hızlı aktığını fark edemediğimiz bir dünyadayız. Sipariş ettiğimiz bir yiyecek 20 dakikada elimizde oluyor, biz zannediyoruz ki bugün ingilizce öğrenmeye başlasam iki hafta sonra harika bir seviyede olurum! Maalesef bu durum böyle ilerlemiyor. VE RİCA EDİYORUM BU TARZ TAVSİYELERE İNANMAYIN. O sebeple sakince, belki yavaş adımlarla ama sürekli adım atarak ilerlememiz gerekiyor.
Ve yine önemli bir hususa değinmek istiyorum, bilgi okul duvarlarından dışarı çıkalı yıllar oldu! Aradığımız her şey şu an elimizin altında. Şu an kendi kendimize öğrenemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Kurslar, kitaplar, eğitim setleri…. Bunlar çalışmak için motivasyon sağlayabilir, ya da sırf para harcadığınız için çalışma isteği uyandırabilir. Ancak, şu an internetten ulaşamayacağınız hiçbir şey yok. O sebeple, sadece başlayın ve devam edin. Bisiklete binmek gibi, başta denge kaybı yaşatır ancak, ilerlemek için sürekli pedala basmanız gerekir.
Bu süreçte nerden, nasıl başladım ve devam ettim anlatmak ve kaynaklar önermek istiyorum.
NOT: Nasıl başladığımızdan ziyade nasıl devam ettirdiğimiz daha önemliymiş, bunu tecrübe ettim. Bu sebeple size uymayan ya da faydalı olmayan kaynaklarla da karşılaşabilirsiniz, sadece okumaya ve öğrenmeye devam edin.
📌 Bence herhangi bir yabancı dil öğrenme sürecini listening, speaking, reading ya da writing olarak ayırmamalıyız. (kendi tecrübelerime dayanarak bunun pek de faydası olmadığını tam tersi eksik ve yanlış olduğunu anladım, ama denemek isterseniz seçim sizin).
Dil, bütündür!
İnsan okurken, kelime haznesi genişliyor ve beyninde daha çok cümleyi harmanlıyor. Okuma geliştikçe otomatik olarak yazma da gelişiyor .İnsan konuşurken, eskiden öğrendiği kelimeleri düşünüyor, düşündükçe aklına farklı seçeenekler geliyor. Yani demek istediğim, bunların hepsi aynı puzzle’ın farklı parçaları. Birbirinden ayrı düşünmek, çok doğru gelmedi bana.
📌 Ülkemizde gördüğüm bir durum, dile karşı özgüvensizliğimiz ve konuşma korkumuzdu. Bu durumun temel sebebinin ne olduğu önemli değil, gerek insanlardan utanmak, gerek duyulacak eleştiriler gerekse de kişisel farklı sebepler… Hiç önemli değil bu. Çözüm-odaklı düşünecek olursak, yapılacak tek şey kendi kendimize de olsa konuşmak! Konuşmadan gelişmek mümkün değil, öğrenilen kelimelerin daha sonrasında aklımıza gelmesi için sürekli tekrarlanması ve kullanılması gerekiyor.(bu yüzden kendi sesinizi kaydetmeniz, izlediğiniz videoları taklit etmenizi tavsiye ediyorum)
Kişisel bir durum olarak,hem dinleyerek hem de okuyarak öğrenmeyi sevdiğim için Podcastlere önem veriyorum. Ve bana çok şey kattığını da söyleyebilirim. Sizlere birçok podcast önereceğim.
📌 Bir başka örnek vermek istiyorum, öğrenmenin en güzel yolu, sürekli karşılaşmak ve maruz kalmak gerçekten. Şu an bana sorsanız evdeki buzdolabının üstünde hangi magnetler var ve kaç tane fotoğraf var, size tek tek sayabilirim. Hatta hangi magnetin buzdolabının neresinde olduğunu bile söyleyebilirim. Peki konumuzla ne alakası var bunun? Ben hiçbir zaman gidip buzdolabında hangi magnetler varmış ezberleyim diye uğraşmadım, değil mi? Kim uğraşır ki? Ama bana sorsanız şu an hepsini söyleyebilirim. Neden!! Çünkü sürekli görüyorum ve maruz kalıyorum, bu sebeple dil öğrenmek de bununla alakalıdır. Kelimeleri, cümleleri ya da diğer kalıpları gördükçe ezberler hale geliyorsunuz, beyniniz otomatik olarak kaydediyor, haberiniz bile olmuyor.
Bu sebeple önerilerimden biri, sürekli maruz kalmanız, ezberlemeye çalıştığınız kelimeleri gözünüzün göreceği yerlere yazmanız, hatta yapıştırmanız. Artık aşina olacak ve kolaylıkla ve çaba göstermeden ezberlediğinizi fark edeceksiniz.
Size ilham olması açısından ben üniversitede öğrenciyken, Portekiz’de yaptığım bir staj (Microsoft) sırasında kaldığım yerin resmini paylaşmak istiyorum sizinle.
📌 National Geographic Podcast serisi benim için inanılmaz keyifli bir kaynaktı. Çünkü dinlerken hem öğreniyordum, hem de bilmediğim onlarca konuya değiniyordu. Özellikle ırkçılıktan, hayvanlar aleminden,renklerin nasıl oluştuğundan, dünyadaki farklı kültür ve farklı yönetim şekillerinden yapay zekaya kadar onlarca farklı konuda bilgiler veriyor. Ek olarak, hem dinleyebiliyor hem de konuşmaları yazılı bir şekilde takip edebiliyorsunuz. Benim favori podcastim yapay zeka ile ilgili olan kısımdı. Artık ezbere biliyorum diyebilirim!
NOT : Zaten daha öncesinden, dilin bütün olduğunu söylemiştim, özellikle bir metni ya da parçayı dinlerken onu okumaya özen gösterin. Kelimelerin nasıl telaffuz edildiğini, hangi harflerin vurgulu söylendiğini ve hangilerinin daha yavaş okunduğunu izlemek, öğrenmek için harika bir yol.
📌 Listenaminute adlı websitesi de benim için tatlı ve keyifli bir kaynaktı, özellikle bu sürecin ilk başlarında çok faydasını gördüm. Yüzlerce konuda sadece birkaç dakikalık bilgi veriyor, bu bilgiyi verirken siz konuşmayı dinleyebiliyorsunuz. Kelime haznenizi geliştirmek ve her konuda birkaç cümle kurabilmek için çok faydalı bir seçenekti benim için.
📌 BBC Learning English ise bir başka harika kaynak. Anadili ingilizce olan ve alanlarında uzman kişilerden farklı konular dinlemek, hem bir dünya görüşü hem de ingilizce kelimeler kazandırıyor. Üstelik sürekli yeni videolar yükleniyor, hem teknolojideki hem sağlık,turizm ya da diğer sektörlerdeki gelişmeleri ingilizce dinliyorsunuz. Üstelik dinlerken yine metni görebiliyorsunuz!(bence öğrenme sırlarından biri kesinlikle bu 🐝)
📌 Dünyada ün yapan ve herkes tarafından tavsiye edilen bir kaynak var, British Council! Bu websitesinden hem yeni kelimeler, hem gramer öğrenebilirsiniz. Üstelik, dinleme ve okuma ezgersizleri çok kaliteli, okuduğunuzu anlayıp anlamadığınıza dair sizlere sorular soruyor. Böylece siz de kendinizi denemiş oluyorsunuz!💥🙌
📌Bir de öğrenme sürecini hızlandırmak için ve merakınızın sürekli devam etmesi için ilgilendiğiniz alana dair kaynakları takip etmek harika bir yoldur. Tutkularınızı takip edin.
Örneğin, çok severek takip ettiğim bir youTube kanalı var. Better Ideas , hayatıma dokunan videolar paylaşan bu kanalı nerdeyse iki güne bir izliyorum. Türkçesini çok iyi bildiğiniz konuları ingilizce dinlemek aşırı aşırı faydalı. Örneğin mimar mısınız? Bir mimarı ve onun paylaşımlarını takip edin, hukukçu musunuz? İngilizce hukuk videoları harika bir başlangıçtır, ya da matematik ile ilgileniyorsanız, on binlerce içerik ve video var bu konuda da. Sadece arayıp bulmamız gerekiyor.🙂🗝
Tutkularınızı takip etmenizi söylemiştim, ben de kriptografi ve blockchaine tutkulu biriyim. Silikon vadisinden bir arkadaşım bana, The Code Book kitabını hediye etmişti, onu okuduğumda aslında ingilizce okumanın ve notlar almanın ne kadar faydalı olduğunu anlamıştım. Sevdiğiniz romanları ve hikayeleri ingilizce okuyun, internet bir cennet, derya deniz arakdaşlar..
📌 Bu arada anlatmadan geçemeyeceğim biri var, Özer Kiraz. Özer Bey’i birkaç sene önce youtube videolarında keşfettim. Daha sonra 5 kitabını aldım. Açıkcası, başta önyargı ile yaklaşmama rağmen aşırı faydalı oldu. Kendisi bu konuda gerçekten çok faydalı içerikler üretiyor.
Özellikle, 2 kitabı tamamen çeviri kitabı. Sizlere ingilizce paragraflar vermiş, onları sizin çevirmenizi bekliyor. Kitabın diğer yarısı ise türkçe paragraflardan oluşuyor, o paragrafların ingilizcesini çevirmenizi bekliyor. Bu türkçe ve ingilizce paragraflar birbirinin çevirisi olduğu için, kendi kendinize kontrol edebiliyorsunuz.
Üstelik kelime listeleri de var kitapta. Şu ana kadar en çok faydalandığım kitap serisiydi diyebilirim. Çünkü, sizi kendinizle baş başa bırakıyor, emek harcamanızı istiyor. Bir kitabı da tamamen gramer kitabı, ingilizceye dair öğrenmeniz gereken bütün grameri bir kitaba sığdırmış! Ben çok faydalandım, umarım sizlere de faydası olur!(youtube kanalı da var, tanımak için inceleyebilirsiniz, aşağıya ekliyorum)
📌 Yine kendimce çok faydasını gördüğüm bir websiteyi sizlerle paylaşayım. Bu websiteye baktığınızda, anadili ingilizce olan onlarca insanın videosunu göreceksiniz. Üstelik quizler, dinleme egzersizleri, boşluk doldurma alıştırmaları da bir hayli öğretici. Seviyelere göre kategoriler mevcut, dinlerken aynı zamanda metinleri okuyorsunuz. Ve sırf kelimeler için ayrı alıştırmaları var. Muhteşem bir kaynak olduğunu söyleyebilirim.
📌 Bir başka sevdiğim ve önerdiğim kaynak Voice of America olacak. Websitesine baktığınızda göreceksinizz, çok çeşitli materyal var. “Let’s learn English” kısmında özellikle haftalık bir program var. Amerikan kültüründen kesitlerle dil öğrenebiliyorsunuz. Ayrıca, seviyenize göre haberler ve farklı konularda içerikler var. Örneğin seviyenize göre çok kolay cümleler ve zor karmaşık ifadeler görmeniz de mümkün! 🙂 Bilimi ve haberleri takip etmenin basit bir yolu!
📌Bu birazcık daha ileri seviye için geçerli bir öneri, The English We Speak kaynağı gündelik hayattan ve gündelik konuşmalardan örneklerle videolar ve ses kayıtları gösteriyor. Yine BBC tarafından yapıldığı için kalitesi zaten ortada. Ben dinlerken çok keyif aldım, umarım sizler için de faydası olur. Bir arkadaşınıza sevgilinizden ya da ailenizden nasıl bahsettiğinizi bile ingilizce dinlemenin en keyifli yolu diyebilirim. Ya da saç renginizi değiştirmek istediğinizde hangi kelime ve kavramları tercih etmelisiniz? Öğrenmek için dinleyin derim 😉✌🏻
📌İngilizce dizi veya çizgi film izlemek de işin sırlarından bir tanesi. Başta zor gelse de altyazıyı ve dublajı ingilizce yapınca, yine beyin otomatik olarak kelimelerin okunuşları ve yazılışlarını eşleştiriyor. Beğendiğiniz tarza göre film veya diziler seçebilirsiniz.
Örneğin ben çocukken Merlin dizisini severek izlerdim. Kaç kere baştan başladım ve bitirdim inanın saymadım. Ancak, tamamını ingilizce izleyince anladım ki, asıl öğretici olan bu yöntemmiş. Bir başka önerim çizgi film olacak. Animasyon sevenler için Buz Devri, Kungfu Panda, Özgür Ruh, Crood’lar hatta Şrek gibi animasyonların ingilizcesini öneririm. Hatta çocukluğumuzun karakteri Cedric’i bile ingilizce izleyebilirsiniz. Çok keyifli ve akıcı!
Önemli bir detay olarak, öğrendikçe yazıya dökmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Örneğin ben günlük tutarak başladım. Başta çok basit cümleler kuruyor olsak da daha sonra öğrendikçe ve yeni kelimeleri kullandıkça daha uzun cümleler ve daha anlamlı olaylar ortaya çıkıyor. Birazcık da ingilizce yazılarımızı nasıl geliştirebilirize odaklanalım.🧬🗝
📌 Grammarly: Chrome eklentisini kurarak cümlelerinizdeki gramer hatalarını görerek düzeltebilirsiniz. Hem çok faydalı hem de hatalarınızı en iyi gösteren yöntemdir diye düşünüyorum doğrusu.
📌 WordtoUse: WordtoUse ile kelimelerin eş anlamlılarını görebiliyorsunuz ve yazılarınızı daha kaliteli ve farklı kelimeler ile yazıyorsunuz. Yazı yazarken keyif alacağınız bir websitesi.
Burada en önemli şeylerden bir tanesi şu, bizler kelimeleri yanlış yöntemlerle öğreniyoruz. Love kelimesini sevmek diye kodlamak, iyi ve başarılı bir yöntem değil. Bir kelimeyi öğrenirken türünü de öğrenmeliyiz, isim mi fiil mi sıfat mı zamir mi nesne mi? Cümledeki kullanımı nedir? İşte bunu anladığımızda cümleler ve kelimeler daha anlamlı gelecek. O sebeple, kelimeleri kullanıldıkları cümlelerle görmek aşırı aşırı önemli.👌🏻
📌 Vocabulary: Vocabulary.com ile yeni kelimeler öğrenerek kelimelerin cümle içinde nasıl kullandıldığını inceleyebilirsiniz. Hatta random kelimeler seçip, eş anlamlılarını bulabilir, bu kelimeleri büyük paragraflarda görebilirsiniz. Kelime ezberlemek için güzel bir websitesi!
📌 Readability Score: Yazdığınız metinlerin ne kadar okunur olduğunu analiz ediyorsunuz, aslında burada ben ne yazdım, karşımdaki ne anladı, gibi bir durum ortaya çıkıyor. İngilizcede geri bildirim almak aşırı kıymetli. Çünkü, yanlış kullanım yanlış anlamlara sebep oluyor. Doğrusunu öğrenince, her ortamda kullanmakta kendinize güveniniz geliyor. HATA YAPMAK gelişimin en önemli ve aktif faktörü resmen🙂
Bu yazıya 8625465 tane kaynak eklemek hiç mantıklı değil, zaten amacım da kendi tecrübelerimi ve faydalandığım kaynakları paylaşıp, sizlere bir öğrenme yöntemi sunmak. Yoksa zaten internette binlerce kaynak ve kurs var. Ama gerçekten önemli olan, zaman ayırıp doğru yöntemleri denemek. SÜRDÜRÜLEBİLİR PLAN, ÖĞRENMENİN ANAHTARIDIR.🗝🗝
Yaklaşık 6 senedir uzaktan bana mentörlük eden ve gelişimimi adım adım izleyen bir Hocam var, kendisi Amerikan. Onunla konuşmak, ondan sadece 1 bilgi öğrenebilmek bile benim için inanılmaz değerliydi, doğrusu onu tanıdığımda ingilizcem berbattı. Ama insanın hayran olduğu ve sürekli konuşmak istediği biriyle sırf dil farkı yüzünden konuşamaması beni üzüyordu, bu benim öğrenmemi çok hızlandıran bir etmendi. Olay tam olarak şöyle başladı :
Ve Amerika’da MIT’de şöyle devam etti :
Eğer ingilizcem olmasaydı ya da bu kadar çabalamasaydım öğrenmek için; bu fotoğraf asla gerçek olmayacaktı. EMİNİM. Ama varsa bir hayaliniz, sadece yapın. Öğrenin ve yılmayın derim. Çünkü bence hayat nerede ve hangi şartlarda doğduğumuzla değil de, doğduktan sonra elimizde olanlarla ne yaptığımızla ilgili :)
Bu nedenle sır, devamlı öğrenmekte gizli. Şimdiden size bu yolculuğunuzda başarılar dilerim. Bana nasıl ulaşacağınızı biliyorsunuz!
💻 Her ay düzenli olarak Blockchain ekosisteminde düzenlediğim etkinliklerden haberdar olmak için Meetup sayfama kaydolabilirsiniz.
Ek olarak bu eğitimlerin dokümanlarına ulaşmak için Telegram grubuma girebilirsiniz, ve Twitter’dan takip edebilirsiniz!👻
Buraya bir ayçiçeği bırakayım🌻 Hepinizi seviyorum, kucak dolusu sevgiler!
