Havva Canibek
3 min readJul 31, 2018

Globalleşen Dünyada Yerellik ve TROY

Türkiye’nin Ödeme Yöntemi TROY ile birlikte hayatımıza pek çoğumuz için yeni olan yerel ödeme yöntemi kavramı girdi. Dünyada bir yandan globalleşmenin etkisi ile sınırlar kalkarken bir yandan da yerel yöntemler ön plana çıkmaya başladı. Peki bunun arkasında yatan etmenler neler ve de yerel ödeme şemaları neden ve nasıl hayatımızda yer buluyor?

Aslında, yerel ödeme şemaları kartlı ödeme sistemleri kadar eski. 1960’larda kartlı ödemelerin doğuşunun ardından 1980’li yıllarda Asya ve Avrupa’da ATM ağlarının uzantısı olarak yerel kart şemaları da ortaya çıktı. Ancak, 1990’lara geldiğimizde globalleşme akımına ayak uyduramayan bu şemalar, Kuzey Amerika’lı şemaların gerisinde kaldı ve durağan bir döneme girdi.

2000’lere geldiğimizde ise, Çin’de yerel bir ödeme şeması olarak kurulan UnionPay’in 10 yıl gibi kısa bir sürede uluslararası şemaları geçerek dünyada kart sayısında lider konuma yükselmesi ve uluslararası yaygınlığını da artırması yerel ödeme yöntemleri için de yeni bir dönemeç oldu. Böylelikle 2010’dan itibaren gelişmekte olan pazarlar başta olmak üzere pek çok ülkede yeni yerel ödeme şemalarının kurulmasına, 1980’li yıllarda kurulan yerel ödeme şemalarının ise kabuk değiştirmesine tanıklık ettik.

Peki yerel ödeme şemalarının son dönemlerdeki bu yükselişinde hangi etmenler rol oynuyor? Bu etmenleri dört başlıkta sıralamak mümkün: (i) stratejik önem (ii) pazara özgü ürün geliştirme yetkinliği (iii) maliyet avantajı sağlama yetkinliği (iv) yenilikçi ve hızlı olmaları

Örneklerle açıklamak gerekirse… Rusya, Brezilya gibi kimi ülkeler, yerel bir ödeme şemasına sahip olmayı stratejik bir avantaj olarak görüyor. Örneğin Rusya’nın yerel ödeme şeması MIR dışa bağımlılığı azaltmak, Brezilya’nın yerel ödeme şeması ELO dışa bağımlılığı azaltmanın yanısıra teknoloji ve bilgi birikimini ülke içinde geliştirmek ve tutmak gibi stratejik motivasyonlarla kurulmuş.

Hindistan’ın yerel ödeme şeması RuPay ise, yerel ödeme şemalarının pazarda karşılanmayan ihtiyaçları karşılama noktasında ne kadar etkili olduğuna en iyi örnek. 1,3 milyarlık bir nüfusa sahip olan Hindistan’da 2012 yılında kurulan Rupay hem ülkede nüfüsun %52’lik kısmını oluşturan bankasız nüfusun finansal sisteme erişimini sağlamak hem de ülkenin nakit bazlı bir ekonomiden dijital bir ekonomiye dönüşümünde katalizör görevi görmek misyonu ile kurulmuş. Bugün gelinen noktada, 500 milyar karta ulaşan RuPay %57’lik bir pazar payına sahip. Ayrıca, RuPay sayesinde üç buçuk yıl gibi kısa bir sürede banka hesabına sahip nüfusun oranı %48’den %80’e ulaşmış. Yani RuPay kuruluş misyonunu fazlasıyla yerine getirmiş.

Pek çok yerel şema için geçerli olan bir diğer avantaj ise yerel şemaların üyelerine sunduğu maliyet avantajı. Dijital finansal servisler alanında yatırım ve danışmanlık hizmetleri sunan Anthemis’in tahminlerine göre yerel şemalar, global şemalara kıyasla sektördeki oyuncuların maliyetlerini %25 — %75 arasında düşürmelerine katkıda bulunuyor.

Son olarak, uluslararası şemalardan farklı olarak pazarın ihtiyaçları doğrultusunda hızlı şekilde yenilikçi ürünler geliştirmek yerel ödeme şemalarının bir diğer önemli kası. Buna en iyi örnekler, 1980’lerde kurulan, ancak yıllar içerisinde kabuk değiştirerek mobil ödeme çözümleri ile kendi pazarlarında dijital ödemelerin yenilikçi öncüleri konumuna gelen Danimarkalı Dankort, Belçikalı Bancontact, Fransız Cartes Bancaires, Portekizli Multibanco’yu örnek göstermek mümkün.

Bugün geldiğimiz noktada, McKinsey&Company’nin raporuna göre yerel ödeme şemaları 2016 itibariyle 2,5 Milyar’ın üzerinde karta ulaştı ve dünya genelindeki 26 trilyon Dolar’lık ödeme hacmi pastasından %12-%15 arasında pay alır oldu. Yerel ödeme şemalarının payı, Güney Amerika, Batı Avrupa, Avustralya gibi kimi bölgelerde çok daha yüksek (%24-%37).

Yerel ödeme şemaları gelecekten de oldukça umutlu. Yapılan bir araştırmaya göre yerel ödeme şemalarının yöneticilerin %70’i geleceğin kendileri için daha da iyi olacağını düşünüyor.

Türkiye’nin Ödeme Yöntemi TROY’a gelecek olursak… TROY’un kuruluş hikayesi de diğer örneklere benzer nitelikte. Türkiye’nin yurtiçi işlemlerin ağırlıkta olduğu bir pazar olması, sektörde merkezi bir rol üstlenen BKM’nin yenilikçi ürün geliştirme kasının kuvvetli olması, sektörün hali hazırda Avrupa’nın ve dünyanın önde gelen pazarlarından biri olması TROY’un kurulma kararındaki en önemli etmenler.

1 Nisan 2016’da yapılan ilk işlemle birlikte kamuoyu ile ilk kez buluşan TROY’un, kitlelerle buluşması Mayıs 2017’de yapılan tüketici lansmanı ile oldu. TROY, aradan geçen kısa sürede yüksek bir büyüme ivmesi yakaladı. 2016 sonunda 24 bin olan TROY logolu kart adedi, 1,5 yıl gibi kısa bir sürede 3,1 milyona yükseldi. Bu da %2,1’lik bir pazar payı demek. TROY’un yeni banka kartları içerisindeki pazar payı ise çok daha yüksek. 2017 başından bu yana verilen her 100 yeni banka kartından 15’i TROY logolu olmuş. Yani TROY’un yeni banka kartlarındaki pazar payı %15’e kadar yükselmiş.

Gelecek ise, TROY’un dünyadaki örneklere benzer şekilde çok daha hızlı şekilde büyüyüp pazarda güçlü bir oyuncu haline gelmesine tanıklık edecek…

Havva Canibek

Product Manager @ BKM (Interbank Card Center) #strategy #payments #fintech #traveler