‘’Norveç’in Nefes Kesen Kayaları’’

Mürside Öztekin
4 min readAug 2, 2020

--

Preikestolen kayası

Başlangıcı Norveç’in Stavanger bölgesinin Jorpeland ilçesinde bulunan Preikestolen kayası (Müezzin kayası) ile yapmak istiyorum. Bu doğal harikası denizden 600 m yükseklikte olup, 10.000 yıl önce buzlanmayla şekilleşen devasa görünümlü bir kayadır. Aynı zamanda ‘’Pulpit Rock’’ adıyla da bilinen bu kaya, yerli ve yabancı turistleri oldukça heyecanlandıran yüksekliğe ve doğal bir manzaraya sahiptir. Norveç’in güneybatısında yer alır, Bergen ya da Oslo üzerinden toplu taşıma araçlarla rahatça ulaşabilirsiniz. Bir araçla 3,8 km kat ettikten sonra yaklaşık üç saat kadar dağa tırmanış (yürüme) sonrasında zirveye ulaşmış oluyorsunuz. Kayaya doğru yürüyüş esnasında, yere kırmızı ile yazılmış birçok büyük ‘T’ işaretleri göreceksiniz. Bu harfler rotanıza doğru ilerler ve kayayı daha kolay bulmanızda yardımcı olur.

Pulpit kayasını yakından görmek istiyorsanız, yanınızda hava şartlarına uygun birkaç fazladan kıyafet ve ekipman bulundurmanız oldukça önemlidir. Kayayı gözünüzde sakın büyütmeyin. Daha önceden antrenmansız dahi olsanız bu rotayı rahatça ulaşabilirsiniz. Ayrıca unutmamanız gereken bir bilgi daha, tırmanmadan önce muhakkak hava durumunu kontrol etmeniz gerekebilir.

‘’Görevimiz Tehlike 6'’ filminin çekimleri sırasında Tom Cruise ve Pulpit kayası

İskandinav dağlarında yer alan bu kaya, aynı zamanda Tom Cruise’nin başrol olarak oynamış olduğu ‘’Görevimiz Tehlike 6’’ filminde de yer almıştır. Filmin bu sahnesini sizler için buraya bırakıyorum.

Yılda yaklaşık 250 bin kişinin ziyaret etmiş olduğu Pulpit kayasını gezmek için en uygun zaman Nisan ve Ekim ayları arasındaki kısımdır. Diğer aylarda çok fazla kar olacağı için ancak rehberli turlar ile tırmanış yapmanız gerekmektedir. Olurda Norveç’te otostop ile yolculuk yapma gibi bir düşünceniz olursa, rahatlıkla yapabileceğinizi belirtmek isterim.

Preikestolen kayası’nın ziyaretçileri

Preikestolen bir diğer adıyla Müezzin kayasına tekrardan dönecek olursak. Kayayı ziyaret etmiş olan bazı doğacılar, oraya ilahi ve ruhsal bir atmosferin kapladığını hatta tanrılarla bile konuşabildiğini anlatmış. İnanç ve batıl inançların ilk başta nereden ve neden ortaya çıktığını, doğanın nasıl ezici bir güce sahip olduğunu oraya çıkınca idrak edebiliyormuşsunuz. Doğa; ilahi ve ebedi adeta baş döndürücü olarak tasvir ediliyor. Örneğin; sisli ve çok fazla ışık almayan kocaman bir dağ hayal edin ve siz dağın çok yakınında olup onu izliyorsunuz. İçinizde gelişen bu duygu doğa görüntüsünün size hem heyecan verip aynı zamanda korku hissettirmesidir.

Trolltunga kayası

Peki ya gitmişken bir de ‘’Trolltunga’’ kayasını görmeyi ne dersiniz? Norveç’e kadar gidip nefes kesen Trolltunga kayasını görmeden olmaz elbette. Fotoğraflarda görmüş olduğunuz gibi, Trolltunga kelimesinin Troll kısmı, İskandinav mitolojisinde insana benzeyen dev yaratıklardan gelmiştir. Tongue ise İngilizcedeki bildiğimiz dil anlamına geliyor. Bu ikisinin birleşimi görmüş olduğunuz bu kayayı adını vermiştir. Oluşumu ise, buzul çağının buzullarının bugüne kadar farklı şekilde çekilmesiyle bu hale gelmiştir. Kendisi Ringedalsvatnet gölünden yaklaşık 700 m yükseklikte olup, devasa bir dili andıran kaya parçasıdır.

Kjerag dağı

Bir başka muhteşem kayadan daha söz etmek istiyorum. İskandinav dağlarının sırasını takip eden, ‘’Kjerag’’ dağı. Bu dağı ünlü yapan ise arada sıkışmış, 5 metre küplük bir kayadır. İki dağın arasında sıkışmış ve yaklaşık 984 m yükseklikte bir kaya parçası. Yasak olmasına aldırış etmeyen ziyaretçiler sıklıkla kayanın üstüne çıkmaktadır. Uçurumun dibinde olup bu denli tehlikeli olmasına rağmen, görmüş olduğunuz o kayanın üstüne geçip hafızalarından silinmemesi için fotoğraf çekiliyorlar. Doğaya ait olup bu denli ilgi gören bir yer mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Tabii işin cesur davranılan yönünü düşünecek olursak tam olarak ne denir bilmiyorum ama ben delilik derim!

Hazır Norveç’e ve doğa harikalarını görmeye gitmişken, yakın mesafelerde bulunan ve Norveç’in birçok ünlü şelaleleri olan; Latefossen, Steinsdalsfossen ve Tvindefossen gibi muhteşem görünümlü doğal değerleri görebilirsiniz.

Peki sona doğru gelecek olursak. Bir soruda benden. İnsanın sahip olduğu aklından dolayı doğaya karşı hükmetme gücünün olduğunu düşünebiliriz fakat her yönüyle doğaya hükmedebilme gücüne sahip midir insan? Benim düşüncem ise, doğa bir nevi insanoğlunun anası rolündedir ve biz canlılar sürekli ona muhtacız. Doğa insana yaşam alanı sunar ve bulunduğumuz düzeni insan değil doğa belirler. Biz doğanın bize sunmuş olduğu ve sınırlandırdığı belli bir alanda yaşayabilme hakkına sahip olmuşuzdur.

Umarım bir gün Norveç’e yolunuz düşer ve bahsetmiş olduğum nefes kesen kaya manzaralarını sadece sosyal medya gibi mecralardan değil de, canlı olarak tadarsınız.

Lütfen dünyanın her neresinde olursak olalım, doğamızı ve çevremizi koruyalım. Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.

--

--