Üsküp’te Görülmesi Gereken Yerler | 2 Günlük Rota

Ow.com.tr
6 min readJan 6, 2022

--

Hem Balkan hem de Akdeniz havasına hakim olmasıyla bilhassa Türk turistlerin ilgisini çeken Üsküp, Makedonya’nın başkenti ve en güzel şehri. Üsküp’te gezilecek bölgeler ise, çoğunlukla {tarihi} yapılardan oluşuyor, malum kent M.Ö 5. yüzyılın sonlarında kurulmuş.
Bilhassa Osmanlı döneminden kalma {tarihi} yapılarıyla ilgi gören Üsküp, şimdilik tam anlamıyla bir turizm başkenti olmasa da her geçen gün daha da güzelleşiyor. Balkan şehirleri içinde en uygun fiyatlı destinasyonlardan biri olmasından ve Türkiye’den fazla kolay ulaşabilir bir konumda bulunmasından dolayı Türk turistlerin favori destinasyonlarından biri diyebilirim.
Sırasıyla Roma, Bizans, Sırp, Osmanlı İmparatorluğu ve Yugoslavya Krallığı’nın elinde {tarihi} bir süreç geçiren bu güzel kent 1991 senesinde Makedonya Cumhuriyeti’nin başkenti ünvanını almış.

Üsküp’te Nerede Konaklamalı ?

Üsküp’te fazla çok konaklama bölgesi bulunmuyor, fakat otel tercihi yaparken şehrin {tarihi} merkezine yakın bir yerde olduğunuzdan güvenilir olun. Eğer merkez civarlarındaki konaklama birimlerini tercih edecek olursanız, Üsküp’te gezilecek bölgeler listesindeki hemen her cazibe merkezine fazla kolay bir halde ulaşabilirsiniz.
Aslına bakarsanız Üsküp fazla büyük bir yer olmadığından turistik bölgeler arası gidip gelmek oldukça kolay.
Üsküp’te otel tutarları fazla pahalı olmadığından dolayı, karar vermeden evvel şehirdeki 4–5 yıldızlı otelleri de kesinlikle inceleyin derim. Otel tavsiyesi olarak da ; 5 yıldızlı Skopje Marriott Hotel ve 4 yıldızlı Solun Hotel & SPA yada Ibis Skopje City Center adlı tesisi önerebilirim.

Üsküp’te Gezilecek Bölgeler Sıralaması

Vizesiz Balkan turu rotalarından kabul edilen Üsküp, başlı başına gezilmesi ihtiyaç duyulan mühim şehirlerden biri. Gerek Osmanlı döneminden kalma {tarihi} yapıları gerekse UNESCO Dünya Mirası Sıralaması‘nde yer edinen çekim merkezleriyle sıkılmadan 1–2 gününüzü rahatça geçirebileceğiniz bir kent.
Üsküp genel olarak ucuz bir kent diyebilirim. Bilhassa konaklama konusunda fazla uygun fiyatlı seçenekler sunan Üsküp’te, yeme içme ve alışveriş de oldukça uygun. Bu yüzden eğer tarihe merakınız var ise, Üsküp için 2 günlük bir süre ayırın derim.

1.Türk Çarşısı (Old Bazaar)

Üsküp’ün en popüler albeni merkezlerinden kabul edilen Türk Çarşısı, Osmanlı döneminde mühim bir tecim merkeziymiş. Günümüzde ise, daha fazla hediyelik eşya dükkanları, restoranları, cafeleri ve {tarihi} yapısıyla ilgi görüyor.
Fazla sayıda restoran ve cafeye de ev sahipliği meydana getiren çarşı, ek olarak birçok camii, hamam ve kervansaraya da ev sahipliği yapıyor. Kısaca tek bir turistik yer içinde fazla sayıda {tarihi} ve turistik yapı görebiliyorsunuz.
Çağıl Sanat Müzesi ve Makedonya Müzesi benzer biçimde Üsküp’te gezilecek bölgeler listesine eklenebilecek mühim albeni merkezleri de, gene bu çarşının bulunmuş olduğu alanda içeriyor. Bu yüzden Üsküp gezinize bu çarşıdan başlamayı düşünebilirsiniz.
Balkanlardaki en büyük ve en eski pazar yerlerinden kabul edilen Türk Çarşısı’nda bakır eşyalardan ufak hediyelik eşyalara, takılardan halk giysilerine kadar hemen her şeyi bulabilirsiniz. Bunun yanı sıra çarşı içinde kebap yiyebileceğiniz restoranlar yada Türk kahvesi içebileceğiniz cafeler de bulunuyor.
12. yüzyılda bir tecim merkezi olan çarşının her bir sokağını girin, buradaki her sokak değişik sürprizlerle dolu.

2.Üsküp Kalesi

Şehrin Vardar Nehri’ne bakan en yüksek noktasını kaplayan Üsküp Kalesi de, şehirdeki en fazla ziyaret edilen çekim merkezlerinden bir tanesi.
Sunmuş olduğu benzeri olmayan manzarasının yanı sıra, tarihiyle büyüleyen kalenin Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminde inşa edildiğine ve 10. yüzyılda eklemelerin yapıldığına inanılıyor.
2000’lerin başlarında meydana getirilen kazılarda, nefesli çalgılar ve MÖ 3.000’den kalma kil süslemeler, yeraltı konutları ve Makedonya’da şimdiye kadar bulunan en büyük Bizans sikke koleksiyonu benzer biçimde bazı mühim buluntular elde edilmiş.
Kaleye kent merkezinden yürüyerek rahatça gidebilirsiniz.
Hem Üsküp’ün hem de Vardar Nehri’nin soluk kesecek manzarasını sunan kalenin bulunmuş olduğu yer de, yürüyüş için ideal. Kale hakkında pek bilgilendirici panolar yada wc benzer biçimde olanaklar olmadığından dolayı, bir tek kalenin sunmuş olduğu görünüm için buraya gidebileceğinizi de ihmal etmeyin.
— Giriş parasız

— 08:00–19:00 saatleri içinde ziyarete açık
3.Taş Köprü

Üsküp’teki dört köprüden en ünlüsü olan Taş Köprü, nehrin sağ kıyısında Makedonya Meydanı ile sol yakasında Eski Üsküp Çarşısı’nı birbirine bağlar. Geleneksel mimarinin en güzel örneklerinden kabul edilen köprü, Osmanlı döneminde 1451 senesinde inşa edilmiş.
Yüzyıllar süresince farklı değişikliklere uğramış olan köprü, günümüzde Üsküp’ün en fazla ziyaret edilen {tarihi} yapılarından biri olmaya devam ediyor.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olarak da malum bu Taş Köprü, birçok kez yıkılıp onarıldı. Son olarak 2002 senesinde restore edilmiş ve günümüzdeki şeklini almış.
12 ayaklı ve 220 metre uzunluğunda ve 6 metre genişliğindeki köprü, ek olarak şehirdeki en iyi fotoğraf kareleri yakalayabileceğiniz yerlerden biri.

4.Rahibe Teresa Anıt Evi

Rahibe Teresa, Kuzey Makedonya’nın en meşhur kişisidir. Hayır işlerine olan bağlılığı ve katkısı takdire şayan ve aslına bakarsak bir nezaket simgesi.
Rahibe Teresa adına yapılmış olan Anıt Ev ise, kent merkezinde kolay ulaşabilir bir konumda bulunuyor. Hem mimarisi ve hem de sunmuş olduğu hikayesiyle ilgi gören bu ev de, Üsküp’te gezilecek bölgeler listenize ekleyebileceğiniz çekim merkezlerinden olabilir.
Rahibe Teresa’nın hayatına ve başarılarına adanmış bir anıt niteliği taşıyan ev, orijinal değil. Orijinal ev bir zelzele sebebiyle yıkılmış. Günümüzdeki ev ise, orijinalinin benzer şekilde inşa edilmiş hali.
Ziyaret saatleri ; Hafta içi 09:00–20:00, hafta sonu ise 09:00–14:00

— Giriş parasız
5.Makedonya Meydanı

Üsküp’ün tam kalbi olarak malum Makedonya Meydanı, Noel festivalleri, kültürel, politik ve öteki etkinliklerin yapıldığı yer olmasıyla öne çıkıyor.
18.500 metrekarelik bir alanı kaplayan meydan, tam ortasındaki Büyük İskender Heykeli’yle de ilgi görüyor. Yazları gecenin geç saatlerine kadar oldukça hareketli olan bu meydan, ek olarak hem Üsküp halkının hem de turistlerin buluşma yerlerinden biri.
Meydan çevresinde fazla sayıda görülecek yer ve yapılacak aktiviteler bulabilirsiniz. Ek olarak şehirdeki en iyi restoran, cafe ve barlardan bazılarını da burada bulmak mümkün.
Meydanda Büyük İskender’in at üstündeki heykelinin yanı sıra I. Justinyanus, din ve devlet adamları, savaşçılar, atlar ve aslanlar ve Osmanlı Devleti’ne karşı isyan başlatan karakterlerin heykelleri bulunuyor.
Kesinlikle görülmesi ihtiyaç duyulan bölgeler içinde olan meydan, ek olarak fazla sayıda müzeye ve öteki {tarihi} yapılara da kısa bir yürüyüş mesafesinde bulunuyor.

6.Makedonya Mücadelesi Müzesi

Makedonya Mücadelesi Müzesi, ülkenin işgal geçmişine ve bağımsızlık mücadelesine odaklanıyor.
Öykü kronolojik olarak anlatılıyor, 16. yüzyılda Makedon Hristiyanlarının Osmanlı yöneticilerine karşı isyanıyla başlayıp 1991’de ülkenin Yugoslavya’dan bağımsızlığını duyuru etmesiyle sonlanmış oluyor.
İdamları, savaşları ve katliamları betimleyen balmumu heykelleriyle de dikkat çeken müze, turistlerin en fazla ziyaret etmiş olduğu müzelerden bir tanesi.
Mimar Ernst Ziller tarafınca tasarlanan ve 1893’te inşa edilen neo-klasik bir binada yer edinen bir tarih müzesi olan Makedonya Mücadelesi Müzesi’nde ek olarak Osmanlı döneminden kalma birçok tabanca da bulunuyor.
Müze, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarındaki Yunan ve Balkan geçmişine adanmış. Makedonya’nın mahalli tarihini ve kültürel kimliğini, Helenizm mücadelelerinin anısını canlı tutarak ve farklı kültürel mirasta silinmez izler bırakan basit insanların rolünü vurgulayarak sunar.
Giriş tutarı ; 100 MKD
7.Vodno Dağı

Dünyanın en büyük haçlarından kabul edilen Milenyum Haçı’na ev sahipliği yapmasıyla dikkat çeken Vodno Dağı, Üsküp’ün güneybatısında içeriyor.
1066 metre yüksekliğindeki bu dağın zirvesinden görebileceğiniz görünüm ise kelimenin tam anlamıyla görkemli. Ek olarak dağın zirvesinde ufak bir cafe de bulunuyor.
Vodno Dağı’na yürüyerek çıkmak birçok gezgin içinde oldukça popüler şeylerden biri olsa da, zamanınız yoksa ve kendinize pek güvenmiyorsanız bu adrenalin dolu yolculuğu aklınıza bile getirmeyin derim. Yürüyerek gidecek olursanız 6,5 km bir yolu çıkmanız icap ettiğini ihmal etmeyin. Bazısına bakılırsa hiking rotası olsa da, hem fazla çok süre alıyor, hem de ciddi anlamda yorucu olacağını söyleyebiliriz.
Zirveye çıkmanın en kolay yolu ise teleferiği kullanmak olacaktır.
Açık havayı seviyor ve Üsküp’ün en iyi görünüm seyir noktasını arıyorsanız Vodno Dağı’na kesinlikle uğrayın deriz.

8.Milenyum Haçı

Milenyum Haçı — kaynak ; flickr / Our Wonderland

Vodno Dağı’nın tepesinde yer edinen Milenyum Haçı da, zirvedeki görünüm kadar ilgi görüyor.
Üsküp’ün herhangi bir yerinden görülebilen 66 metre yüksekliğindeki bu Milenyum Haçı, 2000 senesinde inşa edilmiş ve ülkedeki 2000 senelik Hristiyanlığı simgeliyor.
Dünyanın en uzun haçlarından kabul edilen Milenyum Haçı, bölgedeki St. Paul’ün evanjelizasyon faaliyetlerine atıfta bulunan İncil pasajlarını onurlandırmak için inşa edilmiştir.
Anıt, Üsküp ile ilişkili yada Üsküp’ü temsil eden bir sembol haline gelmiş ve günümüzdeki şehrin manzarasını seyretmek için bir turizm merkezi görevi görüyor.
Anıt, Fransız Eyfel Kulesi’ne benzer bir ızgara tasarımına dayanmaktadır ve başka eklemeler yada unsurlar olmaksızın geleneksel bir Hıristiyan haçı şekline haizdir. On iki havariyi simgesel olarak temsil eden on iki sütunlu bir platform üstüne inşa edilmiş.
Haçın içinde Üsküp manzarası için en üst seviyeye çıkan bir asansör var. Isterseniz bu asansör yardımıyla tepeye çıkabilir, fazla daha yüksek bir yerden Üsküp’ün görkemli manzarasını seyredebilirsiniz.

9.Davud Paşa Hamamı

Davud Paşa Hamamı — kaynak ; flickr / aiva.

15. yüzyıldan kalma bir Osmanlı hamamı olan Davud Paşa Hamamı, Taş Köprü’ye oldukça yakın bir konumda bulunuyor.
Şehirdeki Ulusal Müze’nin kalıcı koleksiyonlarına ev sahipliği meydana getiren bir galeri olarak hizmet veren Davud Paşa Hamamı, günümüzde bir hamam olarak değil, bir müze olarak hizmet veriyor.
14. yüzyıldan kalma eserlere ev sahipliği meydana getiren bu hamamdaki sanat eserlerini ortalama 1€ benzer biçimde bir ücret ödeyerek görebiliyorsunuz.
İslam mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen Davud Paşa Hamamı, 15. yüzyılın ikinci yarısında Davud Paşa tarafınca yaptırıldığı için bu isimle anılıyor.
1948 yılına kadar bir hamam olarak hizmet veren bu {tarihi} yapı, 1948 yılından sonrasında meydana getirilen restorasyonun peşinden bir galeriye dönüştürülmüş. Günümüzde de Ulusal Galeri’nin kalıcı koleksiyonlarını barındırıyor.
Giriş tutarı ; 50 MKD

Ziyaret saatleri ; 09:30–17:30
10.Üsküp Kent Müzesi

--

--