Anne ben UX’çi oldum!

Eşe dosta benim yaptığım işi anlatırken “İnternette tasarım yapıyor” da dediniz, “Kurumsal İlişkiler Direktörü oldu” da… Artık ne iş yaptığımı öğrenme vaktiniz geldi canlarım.

Eda Utku
4 min readDec 20, 2016

Sevgili anneciğim ve babacığım,

Bugün size açık bir mektup yazarak, bir süredir muzdarip olduğum bir konuyla ilgili sizinle dertleşmek istedim. Zira her ne kadar sizin için pek önemsiz görünse de, benim için önemi çok yüksek olan bir mevzu bu.

Eşe dosta benim yaptığım işi anlatırken kah “İnternette tasarım yapıyor” dediniz, kah “Kurumsal İlişkiler Direktörü oldu…” Fakat benim yaptığım iş bunların ikisi de değil. Hatta beni tanıtmak için kullandığınız hiçbir sıfat da benim işimi karşılamıyor.

Anneciğim, babacığım…

Artık mesleğimin ne olduğunu öğrenme vaktiniz geldi.

Ben bir “Kullanıcı Deneyimi Araştırmacısı”yım. Orjinal adıyla User Experience Researcher, ama terimin mucitleri buna UX Researcher da diyor.

Peki ben ne iş yapıyorum? Nedir bu “UX’çi” diye kısalttığımız işin tanımı?

Bildiğiniz üzere şu an Hürriyet Gazetesi’nin dijital tarafında çalışıyorum. Yani hurriyet.com.tr adresindeki internet sitesini, Hürriyet’e ait telefon ve tablet uygulamalarını, daha kullanılabilir hale getirmek için araştırmalar yapıyorum.

Babamla yaptığım görüşmeden bir görüntü. Bana tabletinde E-Gazete uygulamasını nasıl kullandığını anlatıyor.

Hatırlar mısınız bilmem, ikinizle de Hürriyet’in E-Gazete uygulaması için görüşme yapmıştım. Babamla E-Gazete uygulamasının tablet versiyonu hakkında görüşme yaptığımda, bazen uçağa binmeden önce gazeteyi iPad’ine indirmek istediğini söylemişti. Böylece interneti olmadan da E-Gazete’yi okuyabilmek istiyordu. Mevcut uygulamada bu özellik vardı ama, babamın hiç dikkatini çekmemişti. Çünkü son derece gizli bir yerdeydi. Bu yorumu başka kullanıcılardan da aldıktan sonra, E-Gazete’nin yeni versiyonunda, “çevrimdışı okuma” özelliğini daha fazla ön plana çıkardık.

Annemle yaptığımız görüşmeden bir görüntü. İş arkadaşım Gizem ona E-Gazete kullanımıyla ilgili sorular sorarken, ben de görüşmeyi kaydediyordum.

Annemle yaptığımız görüşmede de, Pazar günleri yayınlanan Hürriyet İnsan Kaynakları ekini E-Gazete üzerinde bulmakta zorluk çektiğini belirtmişti. Pazar günü gazeteyi alamayıp, hafta içinde bir gün okumak istediğini söylemiş, ancak bunu nereden yapabileceğini bilmediğini belirtmişti. Şimdiki versiyonda, geçmiş günlerde ve haftalarda yayınlanan eklere ulaşman daha kolay olacak anneciğim. Hadi yine iyisin.

İşte benim yaptığım iş, böyle bir iş. Sizinle yaptığım görüşmelerin yanında, farklı araştırma yöntemlerini de kullanarak, kullanıcılarımızın (bu durumda okuyucularımızın) ihtiyaçlarını belirliyoruz, isteklerini öğreniyoruz. Ürünlerimizi kullanırken onları en mutlu eden, kullanmaktan en çok keyif aldıkları özellikleri düşünüyoruz. Bunları nasıl daha iyi hale getirebiliriz diye kafa yoruyoruz. Aynı zamanda onlar için çok önemli olan, ama onları mutsuz eden yönleri de tespit ediyoruz. Sonra da ürün ekibinde çalışan diğer arkadaşlarımızla oturup konuşuyoruz, bunlardan hangilerini geliştirebileceğimize karar veriyoruz.

Tek işimiz görüşmeler yapmak değil elbette. Doğru sonuçlara ulaşmak için başka metodlar da kullanıyoruz. Mesela kullanıcılarımızın duygularını daha iyi anlamak için “empati haritaları” yapıyoruz. Olaylara onların bakış açısından yaklaşıp, mutlu oldukları ve mutsuz odlukları tüm noktaları araştırıyoruz. Ya da “Kullanıcı Yolculuğu Haritası” diye bir çalışma yapıyoruz mesela. Kullanıcılarımızın günlük rutinleri nedir, bizim ürünlerimizi bu rutinin hangi noktasında, hangi şartlar altında kullanıyorlar, onu belirliyoruz.

Diyelim ki metrobüse binip işe gidiyorsun ve cep telefonundan Hürriyet App’ini kullanarak haber okumak istiyorsun. Bir yandan kolunla bir yere tutunurken, diğer yandan uygulamamızı kullanabiliyor musun diye de düşünmemiz lazım. Yani bu durumda tek elle rahatça kullanılan, basılacak noktaların başparmakla da erişilebildiği bir uygulamamız olması gerekiyor.

Bu işi yapmaya başladığımdan beri “Kullanıcı hata yapmaz; onlar anlamıyorsa, senin tasarımın doğru değildir” düsturunu benimsedim. Bu yüzden de size kızamıyorum; yaptığım işi anlamak ve karşı tarafa da anlatmak, biraz zor =) Hele de yıllardır “öğretmen, mühendis, gazeteci” gibi tek kelimelik meslekler duymaya alışmış olan sizler için…

Yaptığım iş son derece havalı, yepyeni, odağına insanı alan bir iş. Bu işi yapmaktan ne kadar mutlu olduğumu sizin de bilmenizi istedim. Bu yüzden de size bu mektubu yazarak, yaptığım işi daha iyi anlatabilmeye çalıştım.

Umarım açıklayıcı olabilmişimdir.

Sizi seven kızınız,

Eda

Not: Daha evvel Hürriyet’teki iş arkadaşlarımla beraber, aşağıdaki yazıları yazmıştım. Yazılarda ne iş yaptığımız biraz daha ayrıntılı şekilde yazıyor. Onlara da göz atabilirsiniz canlarım.

--

--

Eda Utku

Kariyer.net’te UX Writer and Researcher olarak çalışıyorum. Interstellar ve Harry Potter severim. UX konuları üzerine okumayı ve düşünmeyi de…