Batı Anadolu’da Yaşamış Doğa Bilimci Anaksimandros ve Bilimsel Eleştiri

Ahmetfiratciftci
2 min readMar 4, 2021

--

Bilim, tarih boyunca sistematik şekilde çeşitli tanımlamalara uğramış ve evrimleşmiştir. Benim hareket edeceğim bilim tanımı, Karl Popper ’in 1934 yılında yayınladığı “Bilimsel Araştırmanın Mantığı” eserinde kamuoyuyla paylaştığı tanımdır. Popper bilimi “İfadeleri gözleme dayanılarak çürütülebilen tüm uğraşlar” olarak tanımlamıştır (Şengör 2020, 85). Kanaatimce yapılmış en uygun tanımdır.

Bilimin temel amacı varsayım üretmek, üretilen varsayımları gözlemlemek ve sınamaktır. İşte günümüzde, bilimin tanımlamasından yaklaşık 2500 yıl önce Ege kıyılarında, topraklarımızda yaşayan filozofumuz Anaksimandros, “rasyonel eleştiri” kavramını kullanarak, mistik ve temeli doldurulamayan dogmatik düşüncelerden ayrılmış, bilimsel eleştirinin temelini atan memleketlimizdir. Anaksimandros (MÖ 610–546) tarihlerinde yaşamış, varlıkla ilgili düşüncelerini kâğıda dökmüş, bilimsel faaliyetlerde son derece etkin bir biçimde rol almıştır. Anaksimandros’u aykırı kılan unsur, hocası Thales’in geliştirdiği teoriye karşı çıkması olmuştur. Thales; dünyanın sudan türediğini, bir odun parçası gibi su üstünde yüzen disk şeklinde bir nesne olduğu görüşünü ortaya atmıştır. Doğada oluşan tüm gelişmeleri “su” maddesinin özüne indirgemiştir. Anaksimandros hocasının bu teorisine katılmamıştır. Anaksimandros, toprağı ve kayaları oluşturan maddenin suda yüzmediğini ve bu yüzden dünyanın suda yüzen bir disk olarak kabul edemeyeceğini söylemiş, Thales’in teorisini reddetmiştir (Şengör 2020, 88). Anaksimandros ise farklı bir görüş ortaya atmıştır. Ona göre dünya, “yüksekliği ile çapı arasındaki oran 1/3 olan bir davul şeklinde olup, boşlukta durmaktadır” (Cevizci 2020, 42).

Anaksimandros’un MÖ 6. Yüzyılda yaşadığını göz önüne alırsak paylaştığı teoriler ve hipotezler, gözlem olanaklarının ve varsayımın sınanabilmesi için bu zamana kadar atılmış en cesurca görüş olarak nitelendirilebilir. Bunun yanı sıra filozofumuz düz bir taban üzerine yerleştirdiği dik bir çubuk aracılığıyla, günün farklı saatlerinde meydana gelen gölgeleri veri alarak, gölgelerin uzunluklarını hesaplayarak, güneş saatini bulan kişidir. Anaksimandros’un bilim dünyasına yaptığı bir diğer hizmeti ise ilk dünya haritasını Karadeniz denizcilerinin hizmetine sunmasıdır. Karadenizli Strabon, Anaksimandros’un “Coğrafya” isimli eserinde gözleme dayanarak “Pinaks” isimli ilk dünya haritasını çizdiğini belirtir. Strabon, Anaksimandros’un haritasının dairesel olup Akdeniz’i iki eşit parçaya ayırarak dairesel olarak belirtmiştir ( Şengör 2020, 90).

Anaksimandros’un varsayımları, teorileri ve hipotezlerini bilinçli bir şekilde oluşturmuş ve gözlemlemiştir. Anaksimandros’un görüşlerinin doğru veya olmaması kanaatimce önemli değil, önemli olan filozofumuzun ilk bilimsel çalışmaları yapması, fikirlerini tartışmaya açması, sınaması ve hocası Thales’ den ayrışarak eleştirel düşünmesidir. Doğru bulmadığı, mantıksal olarak tutarlı görmediği teorileri ele almış eklemeler yapmış ve sınamıştır. Onun yöntemi duyularının algıladıklarını, aklının süzgecinden geçirmesidir. Dolaylı olarak rasyonel akılcılığın fikir kurucularındandır. Anaksimandros 2500 yıl önce Batı Anadolu topraklarında yaşamış memleketlimiz olan bir filozoftur. Bu topraklarda bıraktığı miras paha biçilemezdir. Geçmişte bu topraklarda yaşanmış bilime ışık tutan gelişmeler, paylaşılmalı ve çoğaltılmalıdır. Yaşadığımız topraklarda nice alimler ve filozoflar yetişmiştir. Türkiye’nin topraklarında yaşamış aydınlarına sahip çıkmasının gerektiğini düşünüyorum. Yetiştirilecek nesillere atalarımızdan bahsedilmeli ve genç nesilleri bilimin yolunda yürümesi için bu tarihsel olgularla beslemeliyiz.

Cevizci, Ahmet(2020). Felsefe Tarihi Thales’ten Baudrillard’a, İstanbul: Say Yayınları, s.42.

Şengör, M. Celal(2020). Bilgiyle Sohbet Popüler Bilim Yazıları, İstanbul: İş Bankası Yayınları, s.85–90.

--

--