İnci Küpeli Kız

Beril Akıntürk
2 min readNov 19, 2022

--

Hollandalı ressam Johannes Vermeer’in dünyaca ünlü ‘’İnci Küpeli Kız’’ adlı eseri üzerine…

Tabloya baktığımızda ilk gördüğümüz şey şüphesiz beyaz inci küpeleri olan bir kadının yüzü. Ardından benim dikkatimi çeken şey başındaki uzun sarı püskülleri olan mavi eşarbı oldu. Yüzündeki o saf ve temiz ifade, kafasındaki mavi eşarp ile birlikte daha da öne çıkmış aynı zamanda duru bir bütünlük oluşturmuş. Bu duru bütünlüğün daha da dikkat çekici hale gelmesini sağladığını düşündüğüm karanlık arka plan, kızın karanlık bir odada olduğunu düşündürüyor. Bu karanlık odada başını yana doğru eğmiş, bize doğru bakıyor oluşu da oldukça etkileyici. Yuvarlak yüz hatları, gözlerinin rengi ve bakışları da bu karanlık oda sayesinde daha da belirginleşmiş. Bakışları o kadar keskin ve dikkat çekici olmasa da mahzun bir enerji verdiğini söyleyebilirim. Bu üzüntülü bakışları ona yorgun bir ifade vermiş. Döneminin getirdiği bitkinlik, yorgunluk ve perişanlığın izlerini yüzünde görebiliyorum. Ağzının yarım açık bir şekilde resmedilişi de bir şey söyleyecekmiş ancak susturulmuş hissini oluşturdu bende. Zaten bakışlarından ve duruşundan sürekli susturulmuş olduğunu ve o bastırılmışlık yüzünden kendini rahatça ifade edemediğini hissettim. Bir şeyleri söylemek istemiş ancak kelimeleri hep boğazına dizilmiş. Bu tereddütlü duruşu yüzünde şaşkınlık olarak da belli belirsiz hissediliyor. Aynı zamanda bu hali bir sempatide uyandırıyor.

Tablonun bende genel olarak hissettirdikleri bu şekildeydi. Şimdi tablonun hikayesinden kısaca bahsedeceğim.

Hollanda’da yaşayan ve ailesinin geçimini sağlamak için Johannes Vermeer’in evinde işe başlayan hizmetçi kızın (namı değer İnci Küpeli Kız’ın) resme olan ilgisi ünlü ressamın dikkatini çekiyor. Ünlü ressam ilk zamanlar atölyesine sadece temizlik için giren hizmetçi kıza zamanla renkleri karıştırmayı öğretiyor. Tabi ki bu durumu evdekiler hoş karşılamıyor. Bir gün varlıklı birinin Vermeer’ e sipariş vermesiyle Vermeer hemen işe koyuluyor. Bir tablo yapıyor. Bu yapılan tablonun mankeninin de hizmetçi kız olduğu ortaya çıkıyor. Tablodaki inci küpelerin Vermeer’in karısına ait olduğu biliniyor. Bu durum ortaya çıktıktan sonra doğal olarak hizmetçi kız kovuluyor ve hikaye son bulmuş oluyor. Ressamın soylu biri yerine sıradan bir kızı resmetmesi de dönemine damgasını vurmasına sebep oluyor.

--

--