Yunan mitolojisinden üretilen marka: Nike

Ali Bulunmaz
3 min readNov 21, 2017

--

Yunan kültürünün en önemli parçalarından biri olan Yunan mitolojisi tam bir derya. Modern dönemin pek çok unsuru, markası ve göndermesi onunla ilgili. Kahramanlar, Tanrı ve Tanrıçalar bir şekilde ve farklı biçimde bugün karşımızda.

Bunlardan biri de zaferi simgeleyen Tanrıça Nike.

Pers Savaşları’ndan sonra takdir topladığı için ahali, Delphoi Tapınağı’na Nike’nin heykelini dikti. Kanatlı biçimde kotarılan heykelin, MÖ 3. veya 2. yüzyılda yaşayan Rodoslu bir heykeltıraşın yapıtı olduğu söyleniyor. Sanatçı, Nike’yi bir geminin pruvasına konduğu sırada tasvir ederken Yunan yaratıcılığını ve simgeselliğini de bir kez daha kanıtlamıştı.

Gel zaman git zaman Nike’den esinlenerek üretilen markanın sloganı “Just do it” (“Sadece yap”), zafere giden yolu simgelerken ürünlerin gücüne de atıf yapıyordu. Tabii oraya gelene kadar epey bir mesafe kat edilmesi gerekmişti.

Carolyn Davidson

1971’de Phil Knight, henüz adı belli olmayan, ürettiği spor ayakkabıları ihraç eden bir şirket kurmuştu. Özellikle koşuculardan gelen şikâyetleri dinleyen Knight, bu doğrultuda dar bir kadroyla tasarımlar yapıyordu.

Fakat ürünler kadar bunları sattırıp şirketi tanımlayacak bir logonun, pazarlama için şart olduğunu bilen Knight, genç tasarımcı Carolyn Davidson’dan yardım istedi.

Davidson, aldığı bu ilk işte Yunan mitolojisine başvurarak bir logo tasarladı, daha doğrusu Knight’ın kendisine iş teklif etmesinden birkaç dakika sonra kâğıda çizdiği eskizi geliştirdi.

Jeff Johnson

Knight, Davidson’ın “sportif başarıyı temsil ettiğini” söylediği logo tasarımını ilk anda çok yavan buldu ancak eski arkadaşlarından Jeff Johnson, firmanın adı için “Nike”ı önerince logo ve isim örtüştü.

Nihayet logoyu ve şirketin adını belirleyen Knight, tasarım için Davidson’a 35 dolar ödedi ve 1972’de Nike resmen kuruldu.

Knight, ABD’deki atölyeleri dışında ayakkabıları hızlı, ucuz ve kaliteli üretip pazarlamak için Asya ülkelerinde küçük ölçekli fabrikalar açtı.

Michael Jordan ve Air Jordan ayakkabıları.

1984’te ise ürettiği ayakkabıların yüzlerinden olacak bir isim arayışına girdi ve (Steve Prefontaine’den sonra) Micheal Jordan’la anlaşma yaptı. Yönetim kurulunun bazı üyeleri “Nike’ın Jordan’la bilinmeze doğru gittiği” yönünde eleştiriler getirse de Knight ısrarını sürdürdü. O sırada ismi yeni yeni duyulan Jordan, birkaç sene içinde bir basketbol ilahı hâline gelecekti.

Jordan, Nike ile yaptığı anlaşma karşılığında kendisi için özel tasarlanıp üretilecek bir ayakkabı istedi. “Air Jordan” adı verilen bu ürün de daha sonra Michael Jordan’ın kendisi gibi bir efsaneye dönüştü.

Knight, Nike markasını kurup geliştirirken şansı yaver giden; sancılı geçmesi beklenen dönemleri ucuz maliyetlerle atlatan bir patron olarak öne çıktı. 1984’ten itibaren imzalanan reklam ve pazarlama anlaşmalarıyla büyük bir imparatorluk kuran Knight’ın şöhretini sarsan haber ise 1996’da geldi.

Asya’daki fabrikalarda ucuza çalıştırılan çocuk işçilerle ilgili haberler, Avrupa ve ABD basınında yer alınca Knight şimşekleri üzerine çekti. Şirket gelişmeye devam edip farklı spor alanlarına yatırım yapsa da o tarihten itibaren Knight için hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Uzun bir süre imaj çalışması yapmak zorunda kalan ve bu nedenle kesenin ağzını hayli açan Nike’ın kurucusu Knight, yetmiş dört yaşında emekliye ayrıldı.

--

--