Bence tasarımcı..
“Tasarımcı nasıl olmalı?” sorusuna gözlemlerime ve hatalarıma dayanarak verdiğim cevaplar.
1- Bence dememeli
“Bence” kelimesi veri olmadan konuşanlar için anahtardır.
Bu kelimeyi rahatlıkla söyleyen tasarımcı test yapmamıştır, kullanıcılar ile görüşmemiştir, tracking verisini incelememiştir. Onun yerine “bence”lerini söylemektedir.
2- Suçlayıcı olmamalı
Müşteriler 20 yıl önce nasıl ise 20 yıl sonrada aynı şekilde olacaktır. Onları suçlayıp problemle yaşamak yerine tasarımcı problemin nasıl çözüleceğine odaklanmalıdır.
Tasarımcı Paul Rand’ın daha çok seçenek isteyen Steve Jobs’a cevabı gerçekten çok ilginç gelmişti bana. Steve Jobs bile müşteri olduğu zaman “pisliğe” dönüşmüş.
Bu durumda şikayet etmek yerine daha iyi yönlendirme ve daha iyi süreç yönetimi yapılmalıdır.
Neden müşteri beğenmedi? Neden benden pazar günü revizyon istiyor? Neden? Neden?
3- Müşterilerini iyi dinlemeli, Onların beklentilerini iyi anlamalı
Müşterilerinizi iyi dinlemezseniz emeğiniz üzerine kumar oynamış olursunuz.
Öncelikle müşterinin ihtiyacini karşılamanız lazım, daha sonra oyun kuralları içinde artistik hareketler yapabilirsiniz.
*Kullanıcı deneyimi için de aynısı geçerli. Kullanıcılar ile Marketing stratejisini birleştirdiğiniz zaman anlamlı oluyor.
İnsanları kestirme yoldan geçirmeniz aynı zamanda orada limonata satmanız gerekiyor:)
4- Yapıcı eleştiriler yapmalı
Bir tasarımı değerlendirirken iyi yada kötü yönlerini nedenleriyle söyleyin. Karşıdaki kişiye faydası olmayacaksa eleştirileriniz ya egonuzu tatmin eder yada karşıdaki kişinin egosunu tatmin eder.
5- Eleştirilerden ipuçları yakalamalı
Eleştiri yukarıda belirtilen gibi ise eleştiriler içinden detay yakalamaya çalışın.
Dünya üzerinde 7 milyar insan yaşıyor ve kesinlikle sizden daha iyi olan insanlar var. Gözünüzü kapatmak yerine eksik olduğunuz noktaları tamamlamaya çalışın.
Hala kusursuz olduğunuzu düşünüyorsanız. Dribbble ego kırıcı hizmetinizde https://dribbble.com/shots
6- Hızlı çalışıp daha çok deneme yapmalı
Bir tasarıma X zaman harcamak yerine, iki-üç farklı versiyona X zaman harcayın. Bu şekilde kendinizi tek bir versiyona sınırlamamış olursunuz.
Yaptığınız alternatifleri sunmak zorunda değilsiniz. Kişisel olarak diğer versiyonları müşterilerime göstermemeyi tercih ediyorum. Fazla seçenek kafa karışıklığı demek :)
7- Çalışmalarının bir hikayesi olmalı
Tasarımcının nasıl bir hikayesi varsa çalışmalarının da bir hikayesi olmalı. Sunumlarınıza hiçbir zaman tasarımlar üzerinden başlamayın. Müşterinize neler yaptığınızı hangi yollardan geçtiğinizi anlatın.
Keşfettiğimiz 300 saniye kuralından bahsetmek istiyorum. Çok basit, çalışma gösterilmeden önce 300 saniye boyunca tasarıma giden yol anlatılır.
8- Yarım ve eksik proje sunmamalı
Tasarım müşteri karşısına ilk çıkışında etkileyici olmalı. Fonksiyonel eksikleriniz var ise 1–0 geride başlarsınız.
Proje içinde aşamalarınız var ise onları da sunum öncesinde roadmap şeklinde verin. Çıkacak son ürünü hayallerinde canlandırmaya çalışın.
Benim yıllar içinde doğru olduğunu düşündüğüm maddeler bunlardı. Sizin de eklemek istediğiniz maddeler varsa yorum bırakabilirsiniz.
Akşam Oturması #2
30 Mart Çarşamba saat 21:00'da Akşam Oturması #2'yi yapıyoruz.
Ahmet Sülek, Mustafa Dalcı, Adem İlter, Yasir Buğra Eryılmaz, Selçuk Rıza Saydam, Oktay Elipek ve ben akşam oturmasında bu konuları tartışıyor olacağız. Sorularınız ve eklemek istedikleriniz için etkinliğe aşağıdan ulaşabilirsiniz.
https://plus.google.com/events/cqamsjeg97ls6q2qrqd1vi9jug8?authkey=CIPqiNSJxO3WEQ