Unutulan Çatışmalar Serisi-3: Batı Sahra Savaşları

Aybars Bildik
4 min readMay 9, 2022

--

Batı Sahra bölgesi Atlas Okyanusu ve Sahra Çölü’nün arasında kalan bölgedir. Bölgede yaşayan halka ise Sahravi (Sahralı) denilmektedir. Bölge yer üstü kaynaklar bakımından oldukça yetersizdir ancak yer altı kaynakları özellikle fosfat bakımından oldukça zengindir. Afrika kıtasının kuzeybatısında kalan bu coğrafya günümüzde çözümlenmeyi bekleyen bir sınır çatışmasına ev sahipliği yapmaktadır. Bölge üzerinde hem Fas Krallığı hem de Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti (SADC) hak talep etmektedir ve bu durum iki devlet arasında bir uzlaşma sağlanmasını engellemektedir. Bu sorun, İspanya’nın dekolonizasyon politikasını diğer koloni bölgelerine göre Batı Sahra bölgesinde uygulamakta gecikmesi ve bölgede yaşayan Batı Sahra halkının bağımsızlık taleplerini yok saymasından kaynaklanmıştır.

Batı Sahra Haritası

Batı Sahra’da 1967 yılında Fas Krallığını uzak tutmak için kurulan ilk örgüt Genel Sahra Cemiyetidir. Örgütün kurucu kadrosu 40 kişiden oluşmaktadır ancak cemiyet İspanyol desteği ile kurulmuştur ve bu yüzden Sahravi halkı bu örgüte destek vermemiştir. Ardından 1973 yılında tam adı Frente Popular para la Liberacion de Sakiet el-Hamray Rio de Oro olan Polisario cephesi kurulmuştur. Bu örgütün kurulmasıyla birlikte Sahravi halkı silahlanmaya başlamıştır. Batı dünyası Polisario Cephesi ilk kurulduğu zaman Marksist-Leninist bir örgüt olarak algılamıştır ancak örgütün ideolojik temeli Muhammed Sidi İbrahim Bassiri tarafından kurulan Tahrir Hareketine dayanmaktadır. Polisario Cephesi kurulduktan sadece on gün gibi kısa bir zaman içerisinde İspanyol polis kuvvetleri ile çatışmaya girmiş ve başarılı olmuştur. Bu olaydan tam iki yıl sonra ise İspanya bölgeyi dekolonizasyon kapsamında terk etmiştir ve bölgeyi Fas, Moritanya arasında paylaştırmıştır. Bu paylaştırma kararına Cezayir Hükümeti karşı çıkmasına rağmen Fas Batı Sahra’nın kuzey bölgelerini ilhak etmiştir. Aslında Polisario Cephesi, 1950 ile 1960 yılları arasında Cezayir’in Fransa ile yaptığı bağımsızlık mücadelesini örnek alan bir örgüt yapısı vardır. Bunun yanında bölgeye sınır komşusu olan Cezayir devleti Batı Sahra halkını antiemperyalist bir mücadele verdikleri için silah ve mühimmat yardımı yapmaktaydı.

Bölgenin paylaştırılmasına tepki olarak Polisario Cephesi 25 Şubat 1976 yılında Sahra Demokratik Arap Cumhuriyetinin (SDAC) kurulduğunu açıklamıştır. Bölgede Polisario Cephesi özellikle güney cephesi olarak adlandırabileceğimiz Moritanya ile yapılan çatışmalarda büyük başarılar göstermiştir. Moritanya devleti gerilla taktikleri ile savaşan Polisario Cephesine karşı düzenli ordulara karşı kullanılan yöntemler ile mücadele etmek istemiştir ancak başarılı olamamıştır. 3 yıla yakın süren çatışmalar sonucunda Moritanya Polisario Cephesi ile anlaşma imzalamış ve bu anlaşma sonucunda Moritanya Batı Sahra bölgesinde hak talep ettiği topraklardan vazgeçmiştir. 1979 yılında imzalanan anlaşma sonrası dönemde ise Moritanya ile Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti arasında ilişkiler oldukça olumlu ilerlemektedir ve günümüzde Polisario Cephesini desteklemektedir.

Fas Duvarı

Kuzey cephesinde yaşanan çatışmalar çok daha şiddetliydi. Savaşın ilk zamanlarında Fas ordusu Polisario Cephesi’nin uyguladığı gerilla savaşına karşı hızlı askeri manevralar yapamamıştır. Ardından çatışmaların yoğunluğu giderek artış göstermiştir ve bu durum her iki tarafın kayıplarını artmıştır. İlerleyen dönemde ise Fas hem ilerleme kaydetmeye başlamıştır hem de Moritanya’nın çekildiği toprakları ilhak etmiştir. Bir de tüm bunlar olurken Fas devleti Çin Seddi’nden sonra en büyük ikinci duvar olan Fas Duvarını (Batı Sahra Duvarı veya Utanç Duvarı) 1980 ile 1987 yılları arasında inşa etmiştir. Bu duvarın yapım amacı ise Polisario ile Fas bölgelerini birbirinden ayrı tutmak ve Polisario Cephesinin gücünü azaltmaktır. Çatışmalar devam ederken SADC 1980 yılında siyasi bir manevra gerçekleştirdi ve Afrika İşbirliği Teşkilatına tam üyelik başvurusu yaptı. Bir yıl sonra SADC 45 ülke tarafından tanındı (Tanıyan ülkelerin çoğu Latin Amerika ve Afrika ülkeleridir.). 1982 yılında ise SADC Afrika İşbirliğine kabul edildi bundan iki yıl sonrada Fas kurucularından olduğu Afrika İşbirliği Teşkilatı üyeliğini askıya aldığını açıklamıştır (Fas, Afrika İşbirliği Teşkilata 2017 yılında geri dönmüştür.). Fas’ın yaptığı duvar ve ilhak sonucunda Polisario güney cephesinde olduğu gibi başarılı olamamıştır ve Batı Sahra topraklarının çoğu Fas yönetimine geçmiştir. Bu ilhak sonuncunda birçok Batı Sahralı Cezayir’de bulunan mülteci kamplarına yerleşmiştir ve günümüzde Sahra Demokratik Arap Cumhuriyetinin merkezide Tindouf kampındadır. Polisario Cephesi, 1991 yılında imzalanan ateşkese kadar silahlı mücadelesini devam ettirmiş ancak Fas karşısında net bir üstünlük sağlayamamıştır. Birleşmiş Milletlerin devreye girmesi ile taraflar arasında ateşkes sağlanmıştır. Özellikle Birleşmiş Milletlerin referandum yapma kararına Polisario yani SADC çok olumlu karşılamıştır ama Fas tarafı bu referandumu sürekli erteleme taraftarı olmuştur ve bu vaat edilen referandum halen yapılamamıştır. 2020 yılının Kasım ayında ise bölgeden çatışma ortamının tansiyonun yükseltecek gelişmeler yaşanmıştır. İlk önce Fas Dışişleri Bakanlığının yaptığı yazılı açıklamada, Polisario Cephesi’nin Batı Sahra’daki Gergarat tampon bölgesinde son zamanlarda yaşanan “tehlikeli provokasyona” karşı önlem almaya başladığını duyurdu. Bu açıklama üzerine Polisario Cephesi Fas ile 1991 yılında Birleşmiş Milletler himayesinde imzalanan ateşkes anlaşmasını iptal ettiğini açıkladı. Bu gelişmeler 1991 yılında imzalanan ateşkesin bölgede halen bir barış ortamı sağlayamadığını göstermektedir.

--

--

Aybars Bildik

Marmara Üniversitesi Kamu Politikası Yüksek Lisans. Dış politika ve güvenlik politikaları hakkında yazılar yazmaktayım.