Kangrenden Kurtulmak
İyilik, iyi olmak, iyilerle olmak, iyi düşünmek, iyiliği yaymak… İyi ve kötünün mücadelesinde hep iyiden yana olmak. Sonunda ise iyilerden olarak son nefesini vermek.
Kangren olmuş bacağı zamanında kesmek zorundasınız. Aksi halde hayati tehlikeler ortaya çıkabilir.
Hayatınızda kangren olmuş bir çok mesele olabilir. Sizin kalbinizi ve zihninizi meşgul eder. Yarım kalan bir mesele, kesilmesi gereken bir ilişki, yüzleşilmesi gereken bir dost, yanlış anlaşılmalar ve uykusuz geceler… Hayat kısa, imtihan büyük… Kısır iletişimsizliklerle kaybedecek enerjimiz yok. Hele de yanlış anlaşılmalar ve suçlamalar hoşgörünün yerini almışsa… Yeterince çabaladıktan sonra noktayı koymak herkes için en iyisi…
“Ne garip değil mi?” diye başlar Dostoyevski… “Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru, sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız.” Ne kadar da doğru!
Hem dostluk hem de iş ortaklığı söz konusu ise süreç daha da yıpratıcı olabilir. Araya “para” girmişse ve “güven” zedelenmesi olmuşsa bu birlikteliği devam ettirmek kolay olmaz. En doğrusu bir an önce yüzleşmek ve en az zararla noktayı koymak olacaktır.
Gerçek dostluklar bu devirde çok değerli. Vefa, diğergamlık, karşılıksız el uzatma, dostunuzun derdiyle dertlenme. Bunlar olmalı ve devam etmeli… Ancak çabalarınız geriye daha büyük problemlerle dönüyorsa vazgeçmek, yeniden başlamak ve belki de “format atmak” en doğru çözüm olabilir.
Aksi halde sürekli şikayet, “Neden?”, “Nasıl olur?” soruları sizi aşağı çeker. İlerlemeniz durur, hep anlata geldiğiniz “geçmişe takılmama” yanlışına siz de düşersiniz. Neden iki gün, bir hafta veya aylarca beklemek? Neyi? Daha da büyüyen anlaşmazlıklar, gerginlikler ve zehirlenmeler…
Bu zehirli sürecin uzaması kangren olmuş bacağın kesilmesine, dahası hayati tehlikeye kadar götürebilir.
Şimdi son bir kez hesaplaşma, defteri kapatma ve kendinizi artık değerleriniz uğruna feda etme zamanı. Enerjinizi doğru yöne kanalize etme, üretken olma ve sonuna kadar mücadeleye devam etme. Hayat kısa, hesap büyük, sorumluluklar ağır; yeniden doğalı insan…
Aslında her sabah, güneşin doğmasıyla birlikte yeni ümitlerle yeniden “Bismillah” demeli insan.
Ramazan bunun için en uygun ay. Tefekkür, tevbe, toksiklerden kurtulma, Allah’a iltica etme, bunun için son kez kararlar alma ve yola devam etme zamanı… Elbette sancılı bir süreçtir bu. Ancak sonunda aydınlık, hafiflik ve huzur var.
İyilik, iyi olmak, iyilerle olmak, iyi düşünmek, iyiliği yaymak… İyi ve kötünün mücadelesinde hep iyiden yana olmak. Sonunda ise iyilerden olarak son nefesini vermek.
Aykut GÜL
