İzlanda (Iceland)

Begüm Bengi
7 min readApr 2, 2016

Jökulsárlón zodyak turlarına katılabilir, Reykjavik de Laugavegur caddesindeki sanat galerileri, butikler ve kafeleri gezebilir, Hallgrims Kilisesi’ni ziyaret edebilir sonrasında Saegreifinn’da o meşhur ıstakoz çorbasından içebilirsiniz.
Yok yok Mavi Lagün’de yüzmek gibi eşsiz bir deneyimi en başa saklarsınız.
Ya da bilemiyorum Avrupa’nın en güçlü şelalesi Dettifoss’u, Avrupa’nın en büyük buzulu Vatna’yı ziyaret etmeyi mi, Akureyri’de kuzey ışıklarını izlemeyi mi yoksa bir Viking atının sırtında dolaşmayı mı daha çok istersiniz.

Biraz kafa karıştırıcı mı oldu ?
Elf ülkesi İzlanda’yı sıfırdan tanımaya ne dersiniz ?

Türkiye’den yedi buçuk kat küçük olan ülke gerçekten de Atlas Okyanus’un da yer alan bir adacık gibi. 321.000 kişilik nüfusunun yarısından fazlasının başkent Reykjavik’de yaşadığı bir ülke olanİzlanda yine de buzulları, yanardağları, şelaleri, gayzerleri, fiyortları ve kendine has daha bir çok özelliği olan apayrı bir dünya.

Biraz dünyanın en kuzeyde bulunan başkenti olan Reykjavik’ten bahsedelim. Adanın güneyinde bulunan bu liman şehri sürekli denizden gelmekte olan sert rüzgarlar nedeniyle iki katlı minik evlerden oluşuyor.
Şehirdeki en yüksek bina Hallgrimskirkja adında bir kilise. Kilisenin dış görünüşüne İzlanda için sıradan bir doğa olayı olan bazalt akıntılar ilham olmuş ve kilise şehrin her yanından rahatlıkla görülebiliyor. 1986 yılında yapımı tamamlanan bu kiliseye dair en ilginç ayrıntı içerisinde bulunan ve 5275 boru kullanarak icat edilen 25 ton ağırlığındaki org.
Gidenlerden duyguğumuz kadarıyla ziyaretçilerine inanılmaz bir müzik şöleni yaşatıyormuş.

Genelde sokakları sakin ve huzurlu bir şehir olan Reykjavik’in en kalabalık olduğu zamanlar Cuma akşamları. Bunun nedeni ise ‘Friday Night Runtur’ adını verdikleri Cuma gecesi eğlencesi. Cumartesi sabahına kadar şehirde eğlenen nüfus 150.000’i yani toplam nüfusun yarısını buluyor.

Reykjavik’in sokakları hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu ve en fazla ilgi gören eşyaları İzlanda kazağı olarak bilinen İzlanda koyunlarının yünü ile örülmüş kazaklar.

Geleneksel bir eşya olarak tüm dünyada bu isimle anılan kazağın gerçek öyküsünü orada yaşayan bir arkadaşımdan öğrendim. 1950’li yıllarda yurt dışından kıyafet ithalatı artınca ellerinde bulunan çok sayıda yünü nasıl değerlendirebileceklerini düşünüyorlar ve yün kazak dizaynı için bir yarışma düzenliyorlar. Yarışmayı kazanan kazak bu desenlere sahip olan kazak ve o günden sonra milli kazağımız diye benimseyerek bunu giymeye başlıyorlar. Bu desenler ise genel olarak Grönland kazaklarından, Türk ve İsveç motiflerinden ilham alınarak tasarlanmış .

Bu arada İzlandaca’da ‘vik’ koy anlamına geliyor ve sahip olduğu şehirlerin hemen hemen hepsi liman şehri olduğu için tüm şehir isimleri ‘vik’ ile bitiyor. ‘Reyk’ ise duman anlamına geliyor ve ‘reyk’ ile başlayan da bir çok şehri var. Bu kelime o yerden duman tüttüğünü ifade ediyor bunun sebebi ise yoğun yeraltı sıcak su kaynakları.

Neden İzlanda ?

Biraz kendimizden biraz orada yaşayan bir arkadaşımızdan öğrendiğimiz kadarıyla İzlanda’ya özel ilginç detayları topladığımız bu başlık eminim sizin de çok hoşunuza gidecek.

  • Zaten kendisi de minik olan bu ülkenin sadece %30 luk kısmı yaşamaya müsait. Yaz aylarında gelen turistlerle birlikte nüfusu 900.000’i buluyor ve bu açıdan İzlanda nüfusundan fazla turist alan nadir ülkelerden biri.
  • İzlanda’da bulutlar çok hızlı hareket ediyor. Bunun görsel bir şölen olmasının yanı sıra bu sebeple hava beş dakika da bir değişime uğruyor.
  • Denizden gelen sert rüzgarlar sebebiyle evlerin çatılarında kiremit kullanmıyor. Dış cepheler ve çatılar alüminyum ile kaplı ve bu da şehre sevimli bir görünüm veriyor.
  • İzlanda’da ülkeye özgü bazı hayvan cinsleri mevcut. Bunlardan biri de özel bir ırk olan İzlanda atı. Diğer atlara göre daha bodur ve renkli olan bu atlar diğer atlardan farklı bir stilde koşabiliyorlar. Irklarının saflığını bozmamak adına ülkeye dışarıdan at alınmıyor ya da dışarı gönderilen at varsa bir daha geri alınmıyor.
  • Hayvanlardan bahsetmişken İzlanda’da yaklaşık 230 kuş türü bulunuyor. Dünyada en fazla ördek türünün görüldüğü ülke aynı zamanda. ‘Puffin’ adı verilen İzlanda ile özdeşleşmiş bir tür olan ağlamaklı bakışlara ve penguenimsi bir görünüme sahip olan kuşlar senede sadece bir ay boyunca kendilerini göstermeleri sebebiyle turistlerin ilgi odağı.
  • Bunların dışında hiç görülmeyen hayvan çeşitleri de mevcut burada. Penguen, yılan, kelebek, karınca ve kurbağa İzlanda’da hiç bulunmuyor. Ayrıca bakteri de yok.
  • İzlandalılar Viking soyundan geliyorlar ve burası dünyanın en eski demokrasi ülkesi. Adaya ilk kez 9.yy’da Norveç’ten gelip yerleşen Vikingler demokratik parlamentonun ilk örneği olan Athing’i burada kuruyorlar.
  • İskandinav efsanelerine yani sagalara oldukça bağlılar. Mitolojik hikayeler ülkede çok yaygın ve elflerin soyundan geldiklerine ciddi olarak inanıyorlar. Hatta turistlere dağıtılan broşürlerde rahatsız etmemeleri için elflerin yaşadığına inandıkları yerlere işaretler koyulmuş.
  • İzlanda çoğunlukla yeşil bir ülke olmasına rağmen ismi buz adası anlamına geliyor. Bunun nedeninin tarihlerinde savaş yaşamamak adına göz korkutmak amacıyla koyulmuş bir isim olduğu söyleniyor. Zaten suç oranı yok denebilecek kadar düşük ve hapishanelerinin %90’ı boş. Ülke olarak bir orduya da sahip değiller. Polisler silah taşımıyor. Güvenlik NATO uçaklarıyla sağlanıyor.
  • Ülkede alan kodu yok ayrıca polis, itfaiye ve ambulans için aynı numaralar kullanılıyor. Telefon rehberlerinde İzlanda devlet başkanının numarası bulunuyor, evinin yolu ise turistik broşürlerde açık şekilde tarif ediliyor.
  • Eşcinsel ilişki sanıldığının aksine ülke içinde çok yaygın değil ama bu konuda çok hoşgörülüler ve şüphesiz LGBT’lilerin en rahat ve özgür olduğu ülke İzlanda. Bir önceki kadın başbakanları Johanna 2009 yılında birlikte olduğu kadın yazar ile başbakanlığını sürdürdüğü sırada evlenmiş ve İzlanda’da eşcinsel evliliğin yasallaşmasıyla birlikte bunu ilk gerçekleştiren vatandaş olmuş. Johanna dünyada eşcinsel olduğunu açıkladıktan sonra göreve gelen ilk hükümet başkanı dolayısıyla bu evlilik dünya medyasını epey meşgul etmiş ancak yerel medyada normal karşılanması sebebiyle umursanmamış bile.
  • Demir yoluna sahip değil. Karayolu tercih ediliyor ancak çok sayıda fiyorda sahip olması nedeniyle ülke içi havayolu taşımacılığı da epey yaygın. Tam 98 tane havaalanına sahipler ve dünyanın en küçük havaalanı da burada bulunuyor. Sadece küçük bir kulübe ve 10 metrelik bir pistten oluşuyormuş.
  • 2008 yılında yaşadığı büyük bir ekonomik kriz var ancak buna rağmen durumlarını düzeltmek ve para toplamak adına hiçbir doğal parktan yada tarihi alanlardan giriş ücreti almıyorlar.
  • Bütün kadınların soyadları kızı anlamına gelen ‘dottir’ ve bütün erkeklerin soyadları da oğlu anlamına gelen ‘son’ ile bitiyor. Aile soyadı diye bir kavram yok ve insanlar ilk isimleriyle anılıyorlar hatta telefon rehberleri bile ilk isimlere göre düzenlenmiş. Evlilik İzlanda toplumunda pek gerekli görülmüyor ve evlenen kadınlar da soyadlarını değiştirmiyor.
  • Adanın volkanik yapısının, kumlarının, dayanıksız toprağının aya benzemesi sebebiyle aya ilk ayak basan astronot Neil Armstrong iniş provalarını İzlanda’da yapmış.
  • 15 aktif volkanı ve 10.000 şelalesi var. Avrupa’nın en büyük buzulu ‘Vatna’ ve bu buz dağından beslenen Avrupa’nın en güçlü şelalesi ’ Dettifoss’ İzlanda’da.
  • Doğal görünümü ile pek çok filme de ev sahipliği yapmış bir ülke. O kadar saf ve temiz bir görünümü var ki filmlerin çoğunda efekt kullanılmıyor. Bunlara örnek olarak James Bond serisinin iki filmi ‘Die Another Day’ ve ‘A View To Kill’, ‘Batman Begins’, ‘Oblivion’, ‘Prometheus’, ‘Stardust’ ve 2014’de vizyona girecek olan ‘Noah’ gösterilebilir. Ayrıca ‘Game of Thrones’ dizisinin kış mevsiminin ve duvar arkası sahnelerinin çekildiği yer olarak da biliniyor.
  • Dünyanın en temiz havası ve kaynakları sebebiyle en temiz suyu burada bulunuyor. İzlandalılar dünyanın en güzel cilt yapısına sahip insanlar olarak biliniyor.
  • National Geographic dergisinin dünyanın 25 harikasından biri olarak onurlandırdığı ‘Mavi Lagün’ sedef başta olmak üzere pek çok cilt hastalığının tedavisinde kullanılan suya sahip.
  • Merdiven şeklindeki ‘Gulfoss Şelalesi’ İzlanda’nın en önemli turistik yerlerinden biri ve arkasına geçip izlenebilen tek şelale olma özelliğine sahip.
  • İzlanda gayzerleriyle de oldukça meşhur. Ülkenin her yerinde sıklıkla rastlanan bu doğal oluşumun en çok bilineni ve en büyüğü ‘Geysir’, 3–4 dakikada bir 15 metre yüksekliğe kadar su fışkırtabiliyor.
  • Ülkede doğalgaz kullanılmıyor. Su ısıtıcıları, güneş ve soba tarzı ihtiyaçları da yok. Sıcak ve buharlı su evlere direk doğal gayzerlerden geliyor.
  • Konumu sebebiyle kış geceleri ve yaz günleri çok uzun olur. İlkbaharın sonlarında ve yazın başlarında ise hava neredeyse hiç kararmaz ve genellikle alacakaranlık hakim olur. Bu sebepten insanları genelde melankolik olarak bilinir ve dünyada senelik antidepresan kullanımının ve intihar oranının en yüksek olduğu ülkeler arasındadır.
  • Dünyanın en özel doğal harikaları arasında kabul edilen siyah kumlu plajlara İzlanda’da çok sık rastlanıyor. Bunun sebebi tabiki adadaki volkanik faaliyetler.
  • %99’luk okuma — yazma oranıyla dünyanın eğitim seviyesi en yüksek ülkeleri arasındadır.
  • Çevresel kirlilik oranı en düşük olan ülkeler arasındadır.
  • Jules Verne’in ‘Dünyanın Merkezine Yolculuk’ isimli kitabında bahsettiği, dünyanın merkezine açılan kapı olan Snaefellsjökull İzlanda’da bulunur.
  • Kuzey ışıkları olarak bilinen ‘aurora’ ların görülebildiği nadir ülkelerden biridir. Kış geceleri boyunca bu görsel şölene şahit olabilirsiniz.
  • .İzlanda’da müziğe çok fazla değer verilir. Başkent Reykjavik’te her sokakta bir müzik okuluna rastlamak mümkün. Çoğunlukla deneysel müzik yapılır ve melankolik ritimler kullanılır. Deneysel müzik stüdyo ortamından çok doğal ortamdan elde edilen seslerle yapılan müziktir. Mutfak gereçlerini müzik aleti olarak kullanan gruplar bile vardır. Bu farklılığı sebebiyle ‘Icelandic’ etiketi altında bir tarz İzlanda müziğine sanal ortamdan ulaşabilirsiniz.
  • En önemli gruplarından biri ‘Sigur Ros’ dur ve grup üyesi Jonsi’nin gitarında bir çello yayı kullanarak akışkan bir ses çıkarmasıyla ve ‘volenska’ ya da ‘hopelandic’ olarak da bilinen İzlandacaya benzer seslerden oluşan anlamsız vokallerin bulunduğu bir dilde söyledikleri şarkılarla ünlüdürler. Bunun amacının dinleyicinin dinlediklerinden kendi anlamlarını çıkarması olduğunu savunmuşlardır.
  • Bir diğer ünlü ismi ise ‘Björk’ dür. Sigur Ros gibi sadece İzlanda’da değil dünyada da çok önemli isimler arasında yer almayı başaran Björk’e İzlanda müzik dünyasına sanatsal katkılarından ve bu müziği dünyaya yaymasından dolayı İzlanda’da bir ada hediye edilmiştir.
  • Sigur Ros katkılarıyla çekilen ve hem İzlanda ile ilgili hem de İzlanda müziği ile ilgili daha fazla bilgiye sahip olabileceğiniz ‘Heima’ isminde çok ünlü belgeselleri vardır.

Tüm bu anlattıklarım dışında Bon Iver’in Holocene adlı klibinde de bu güzel ülkeden görüntülerle mest olabilirsiniz.

Keyifli yolculuklar.

--

--