Strasbourg, France
ilk yazım, çok heyecanlı. Bu yazıları hem zamanla Düzenli ailesi unutmasın, hem de çok yeni turist ancak çok araştırmacı kişiliğimiz ve fast learner olduğumuz için bir gün gidecek olan arkadaşlarımıza rehber olabilsin, “bak, boşuna arama, al bu rehberi, tepe tepe gez.” diyebilmek için ticari, beğenilme — paylaşılma kaygısı sıfır bir şekilde yazıyorum.
Yazım diyorum ama biricik eşim Çağıl ile bu deneyimleri yaşıyoruz ve yazdıktan sonra da onun da katkıda bulunacağına eminim. Eşime sevgilerimi ileteyim(yanımda ama olsun) ve başlayayım.
Nasıl gittik?
Strasbourg’a İstanbul’dan direkt uçuş ile THY ile gittik. Gördüğümüz en amatör ve küçük havalimanı diyebiliriz. ( gördüğümüz havalimanı sayısı da 5–6 bu arada, neyse…) Uçuş yaklaşık 3 saat sürüyor, çünkü Fransa’nın kuzey-doğusunda yer alıyor.
Strasbourg nasıl bir yer?
Şehir, Avrupa parlamentosu, Avrupa konseyi ve AİHM barındırıyor ve Fransa’nın nüfus bakımından 7. büyük ili (emin olmak için hızlı bi searching yapıldı, evet). Nehirler arasındaki turistik bölgesi küçük gibi görünse de aslında bizim gezmediğimiz, üniversitelerin, AB’nin olduğu bir yer olduğundan Avrupa’nın başkenti ünvanını almış. Medeniyet şehri diyebiliriz ( Buradan gidince bi kıskançlık olmadı değil…)
Ayrıca bir sınır şehri. Almanya ile Fransa arasındaki doğu sınırı. O nedenle gezdiğiniz, yediğiniz, içtiğiniz bir çok şeyde Alman esintisini hissediyor insan. Her yerde pretzel ikram ettikleri, noel pazarlarında çeşit çeşit pretzel ve waffle verdikleri için küçük bir Wikipedia turu yapıp öğrendik, her şey o andan sonra çok mantıklı gelmeye başladı, ne yalan söyleyeyim…
Hava nasıldı?
Genelleme yapmak doğru olmaz, gitmediğimiz bir mevsim hakkında da yorumda bulunamayız ancak kuzeye yakın bir yerde bulunduğundan, normal mevsim derecelerinin bir tık altında olacağını söyleyebiliriz. Gittiğimiz tarih Kasım sonu olduğu için, 5–6 derece hava sıcaklığı hissedilen -2,-3 ile bizi karşıladı. Neyse ki kalın giyinmiştik, çünkü en son Amsterdam’da soğuktan g.tümüz düşmüştü, farkındalıkla gittik ancak içlik olsa bedenim “neden olmasın?” derdi büyük ihtimalle.
Ulaşım
Havalimanı ufak olduğu için, çıkışı da bir o kadar kolay tahmin edersiniz. Çıktığımız anda 100–150 mt ileride bir tren durağı bulunuyor ve tren 1 durak ( bazen 2 ara durakta duruyormuş.) sonra Strasbourg tren istasyonunda duruyor ve şehirdesin, aslında bu kadar kolay. Ancak gel gelelim yaşadığımız küçük pürüze. Tren biletini internetten ya da istasyon ve duraklarda bulunan makinalardan alabiliyorsunuz ancak bileti makinadan almak istediğinizde yarısı ingilizce yarısı fransızca olan bir ekran üzerinde doğru bileti almak biraz insanı zorlayabiliyor ve gelmesine 1 dk kalan treni kaçırmanıza sebebiyet verebilir. ( bkz. düzenli ailesi.)
Tren içinde kimse saat kontrolü yapmadığı için, kendimize not; Strasbourg’a giderken tren kaçırmamak adına online olarak bilet alınabilir çünkü ilgili durak içindeki cihazda da saat seçimi değil, sadece gün seçimi yapılıyor.
Neden sadece Strasbourg’a giderken dedik? Çünkü Strasbourg’tan havalimanına giderken — sanıyoruz hat çok uzun olduğu için — gün seçimi ile beraber saat seçimi de yapılıyor. O nedenle havalimanına dönüşte makinelerden almak ya da tren saatine kesin yetişeceğiniz bir saat ise yine online tercih edilebilir.
Bir küçük not daha; tren bileti alırken gidiş durağına göre bilet parası kesiliyor — haliyle- ve Strasbourg airport, Aeroport de Strasbourg vs ne yazdıysak durak ismini bulamadık. Zeka küpü kocam Çağıl Google maps üzerinden rota çizerek durağın ismini buldu :) Bilet otomatına ya da online’da bilet alırken havalimanına gitmek istiyorsanız Entzheim — Aeroport olarak aratmanız gerekiyor.
Şehir içinde genelde gittiğimiz diğer bölgelerde 48–72 saatlik sınırsız ticket’lar tercih ederken, ilk defa Strasbourg’ta böyle bir bilete ihtiyaç duymadık çünkü gitmeden önce gezmeyi planladığımız tüm pin’lere baktığımızda her yere yürüyerek çok rahat gidebileceğimizi anladık. Ancak alınmak istendiği takdirde istasyon içinde makineleri mevcut.
Nerede kaldık?
Turistik bir bölge de olduğu için fiyatlar elbette x30 yapınca biraz yüksek kalıyor. Uzun bir Airbnb ve Booking araştırmasından sonra evlerin otellerden çok farkı olmadığını görünce, bir apart otel tercih ettik.
Kasım 2023 ve 30 TL kur ile 2 gece için 9.8K TL ödeme yaptık. Odamız tertemiz, mutfağı, koridoru, hatta küveti olan gayet güzel bir apart oteldi ve istasyona 5 dakika yürüme mesafesindeydi.
Yaklaşık 10 dakikalık mesafe ile turistik bölgeye gidebildiğiniz bir konumdaydı, biz yürümeyi de sevdiğimiz için bizi rahatsız eden bir uzaklıkta değildi.
Neler yaptık?
Neler yapmadık ki :) Her yeri yürüyerek gezmenin avantajlarından biri bir noktadan diğerine giderken farklı yerler keşfetmek sanırım ve bundan ikimiz de çok keyif alıyoruz.
Açıkcası, diğer gezilerimiz gibi turistik turlar, onlarca kathedral gezmedik, çünkü Christmas zamanı gittiğimiz ve Strasbourg’a Capital of Noel dedikleri için, anlayacağınız üzere bütün caddeler, sokaklar, Alsace tarihi binaları şiir gibiydi ve bir gezdiğimiz caddeden bir kaç kere geçmemize rağmen bizi rahatsız etmeden bir masalın içinde geziyormuş gibi yürüdük.
Ama özellikle gittiğimiz ve beğendiğimiz yerlerde;
Cathédrale Notre-Dame-de-Strasbourg — Dünya’daki en yüksek 6. kiliseymiş. Bence hiç bir fotoğraf, kathedralin haşmetini anlatamaz ancak mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri.
Petite France — Bölgenin tamamı tarihi Alsace binalarıyla dolu. Bence gittiğimiz mevsim ve havanın çok soğuk ve yağmurlu olmasından dolayı çok sakindi, ancak masaldan çıkmış gibi bir bölge.
Chrismas Marketleri — marketleri diyoruz çünkü bir kaçı büyük olsa da irili ufaklı 10'dan fazla noel marketi bulunuyor. Tabi en büyük olanlar ki farklı meydanda bulunan, en büyük ağacın olduğu 2 yerde. Kasım’ın son haftalarından başlayıp Aralık’ın ortasına kadar süren noel pazarını Strasbourg’ta görmek çok keyifli. Şuradaki linkte tamamını toparladık, bu listeyi de şehrin belli bölgelerinde, otellerde ve turist merkezlerinde bulabilirsiniz.
Bolca sosisli, bolca tatlı — tuzlu pretzeller, krepler, sıcak şarap ve sıcak meyvesuları ile yemeye doyduk.
Alışveriş — Açıkcası kıyafet değil ancak outdoor mağazaları, hediyelik mağazaları, kitapçıları gezmeye bayılıyoruz — daha doğrusu geze geze bayıldığımızı farkettik — ve Strasbourg’ta bunlardan bolca var.
En çok sevdiklerimiz, her gittiğimiz yerde Monoprix, Hema, Tiger, Muji ve türevi mağazaları önceden işaretleyip tamamını geziyoruz diyebiliriz. Tabi ben sürekli 30 TL ile çarpma hastalığına tutulduğum için bazen bir çöp bile almıyorum, bazen de çok saçma şeyler alıp eve geri getiriyorum. Geçenkinde minik çırpma teli getirmiştim mesela, ne alaka… Bu sefer de tuzluk ve sudokulu tuvalet kağıdı getirdim, çok eğlenceli.
Bir de karşılıklı 2 mağazası bulunan bir outdoor mağazası bulduk ki, kampla, outdoor ürünlere karşı ilgisi olan biri için şiir gibi bir mekandı.
Hem lüx, hem de biz ölümlü insanlar için güzel AVM’ler bulunuyor ve havanın soğuk olduğu zamanlarda bir kaçış noktası olabilir, bize oldu. :) Bildiğimiz markaların farklı ülkelerdeki versionlarını görmeyi seviyoruz, Decathlon’dan epey keyif aldık mesela.
Christmas pazarlarındaki ürünler, bize açıkcası normalin üzerinde pahalı geldi ama tabi oradaki satıcılar da dönemin hype’ından rüzgarı alıp yapmışlar zammı. O nedenle pazarlardan bir şey almadık ancak hediyelik epey bir alternatif var. ( biz hediyelik eşyaya 20 euro vermektense yemek yemeyi tercih ettik, e Düzenli family…)
Yemek , alkol — efendim Alsace bölgesi’nin başkenti olduğundan dolayı, bölgenin şarapları çok çok meşhur ancak biz sıcak şaraplarla o kadar limit doldurduk ki, ağırlıklı bira tükettik.
Le meteor ve Fischer, bölgenin lokal biraları ve bir çok yerde fıçısını bulabiliyorsunuz. Güzelliklerinden biri noel zamanı giderseniz, iki biranın da noel biraları var ve çok lezzetliler.
Le meteor’un bir de barı bulunuyor, çok çok geniş bir alana yayılmış, bar tabureleri, geniş masalarla Beşiktaş’taki Joker konsepti diyebiliriz, çok keyifliydi. Bu mekanlarda ana menüleri dışında günlük menüleri bulunuyor. Bunlar biraz daha uygun fiyatlı.
Sabah kahvaltıda yine çok meşhur olan ve genelde 10'dan sonra önünde sıra olan bir patisserie’de kahvaltı yaptık. Mutlaka farklı alternatifler de var, Amerikan-style kahvaltı mekanları da bulunuyor.
Akşam yemeğinde ise lokal yemekler diyelim dedik ve puanı / yorumları çok iyi olan bir restorana online rezervasyon yaptırdık ancak çok memnun kalmadık. Yemekler 1 saat sonra geldi ve gelen yemeklerdeki etler füme ya da haşlanmış ve barbekü sosu ile sunulan etler olduğundan Çağıl bile yemeğini — ilk defa- tabağında bıraktı, ancak mekanın soğan çorbası inanılmazdı.
Bir daha gitsek, daha çok sokak lezzetleri, çeşit çeşit pretzel, bagel, bolca şarap ve bira ve tabi ki gönlümüzün efendisi FiveGuys seçeneklerinden daha çok yararlanırdık.
Nelere dikkat edilebilir?
Pazartesi ve hatta bazen salı günleri bazı restoran ve bar / cocktail mekanları kapalı oluyor. Gitmeden önce işaretlediğiniz bir yerin açık günlerine bakmak anlamlı olabilir.
Hava durumu çok kritik. Kuzeyde olmasından dolayı özellikle rüzgar estiğinde hissedilen sıcaklık çok daha düşük olabiliyor, lahana misali kıyafetlerle gitmek mantıklı olabilir.
Ayakkabı seçiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık çünkü yeni aldığım botlarla yurtdışı ve günde 20K+ adım sonrasında ayaklarınızı kaybedebilirsiniz. 4 mevsim, hem yağmura hem soğuğa dayanaklı bir ayakkabı ile gitmenin önemini bir kere daha anladık. Çünkü 2. gün yürüyemeyince ilk mağazaya gidip biricik eşinize bir spor ayakkabı aldırabilirsiniz. :)
Şemsiye, yağmurluk, minik sırt çantası, sırt çantasına yağmur koruyucu gibi küçülen eşyalar, özellikle benim gibi belirsiz durumlarda strese giren biriyseniz, hayat kurtarıyor. Hepsini kullandık mı? Hayır. Ama benim kafam rahat etti mi? evet. Bunları yanımızda taşımaktan yorulduk mu? hepsi mini mini eşyalar olduğu için kesinlikle hayır :)
Eğer kabin boy bagaj ile gidiyorsanız, çantanızdaki sıvı miktarına Türkiye’deki çıkıştan çok daha dikkat ediyorlar. O nedenle sıvı varsa gördüğü an bavulu açmak istiyor, parfümünüzden falan olmamak için sınırlara dikkat etmek lazım.
Noel pazarlarının tamamı https://maps.app.goo.gl/SGTAfA6ZrP7pcwpt6 linkinde.
Gezdiğimiz, gördüğümüz, yediğimiz yerlerin tamamı ise https://maps.app.goo.gl/T6UoGmsYEFDDwMxZA linkinde.
Diğer yazılarda görüşmek üzere.
