WOODROW WILSON KİMDİR?

Bi'Yazın
6 min readJan 29, 2023

--

Woodrow Wilson, 28 Aralık 1856 tarihinde ABD’nin Virginia eyaletinde bir papazın oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Tam adı Thomas Woodrow Wilson’dur. Dört çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğudur. Babası bir Presbiteryen rahibi ve annesi bir Presbiteryen rahibinin kızı olduğu için, Woodrow dindar ve akademik bir evde büyümüştür. İskoç ve İrlanda kökenli olan bu küçük çocuk, ileride dünyaya büyük ses getirmiştir. Kendisi Amerikalı akademisyen, tarihçi, siyasetçi ve hukuk bilginidir. ‘Superpower’ olarak adlandırılan ABD’nin de 28. başkanıdır.

WILSON’UN KARİYERİ

Wilson subay olmak istiyordu; ancak kendisinin nadir görülen bir hastalığı vardı. Karaciğer, beyin ve diğer hayati organlarda bakır birikmesi sonucu ortaya çıkan genetik geçişli bir rahatsızlıktı. Babasının da ısrarıyla subaylık hayalinden vazgeçen Wilson, günümüzde de geçerliliğini koruyan, ABD’nin 4. en eski ve köklü üniversitesi olan ‘Princeton Üniversitesi’ne girdi. Burada tarih, hukuk ve felsefe öğrenimi gördü. Buradaki lisans öğrenimini tamamladıktan sonra Virginia Üniversitesi’nde Hukuk Fakültesi’ne devam etti. Ancak rahatsızlanınca doktorasını yarıda bırakmak zorunda kaldı. Atlanta, Georgia’da kısa bir süre avukatlık yaptıktan sonra Johns Üniversitesi’nde ‘Congressional Goven-ment’ (Kongre Hükümeti) adlı teziyle doktora derecesini alabildi. (Wilson, doktora derecesi alan tek ABD başkanı olmaya devam ediyor.)

Wilson, yarım bıraktığı avukatlık kariyerinden sonra akademik hayatına geri dönmüştür. Bu da Wilson’un bir öğretim görevlisi olarak son derece başarılı ve üretken bir bilim adamı olarak hayatına devam etmesini sağlamıştır. Princeton Üniversite’nin daveti üzerine, 1890’da bu üniversiteye geçti. 12 yıl boyunca, hukuk ve iktisat siyaseti okuttu; bilimsel çalışmalarının olgunluk dönemi olan bu evrede, iki büyük eser daha kaleme aldı: Division and Reunion (Bölünme ve Yeniden Birleşme), History of the American People (Amerikan Halkının Tarihi). 1902'den 1910'a kadar Princeton Üniversitesi’nin rektörü olan Wilson, eğitimde reform yapma konusundaki fikirleriyle geniş çapta tanındı. Burada 8 yıl sürdürdüğü rektörlük görevi sırasında, öğretim sistemine getirmek istediği demokratik uygulamalar, öğrenci yandaşı tutumu, tabi ki bazı tutucu çevrelerin tepkisine yol açtı.

WILSON SİYASETE NASIL GİRDİ?

Wilson, öğrenciler için entelektüel bir yaşamın peşinde, kabul sistemini, sosyal sistemi, hatta kampüsün mimari düzenini değiştirmek istedi; ancak Wilson harekete geçmesi gereken bir düşünürdü. Böylece öğretmen kimliğini bir kenara bırakıp 1910’da görevinden ayrıldı. 1911'den 1913'e kadar New Jersey Eyaleti Valisi olarak kendisini tekrardan reformcu bir birey olarak öne çıkardı. Cumhuriyetçiler kendi arasında bölünmüşken, liberal reform platformunda kampanya yürüten Wilson, bütün Amerika tarafından tutuldu ve sevildi. Bunun sonucunda da 1912 yılındaki başkanlık seçimini, Demokrat Parti adayı sıfatı ile kazandı.

WILSON’UN SİYASİ HAYATI

Woodrow Wilson, 56 yaşında Mart 1913'te göreve yemin etti. Beyaz Saray’a girdikten sonra önemli ilerici reformlar gerçekleştirdi. “The New Freedom” (Yeni Özgürlük) adlı kitabında ana hatlarını çizdiği programda, tarifelerin değiştirilmesi, bankacılık sisteminin revize edilmesi, tekellerin ve hileli reklamların denetlenmesi, haksız iş uygulamalarının yasaklanması, gümrük tarifelerinin düşürülmesi, devlet bankalarının kurulması gibi uygulamaları ekonomik, sosyal ve siyasal alanda uygulamaya geçirmeyi başardı. Bu uygulamalarının yanında çocuk işçiliği yasaları, demiryolu işçileri için sekiz saatlik iş günü ve çiftçilere verilen devlet kredileri de yer aldı. Wilson içteki bu ilerici uygulamalarına karşın, dış siyasette ise ABD’nin ekonomik, siyasal çıkarlarına ters düşen her türlü girişime, katı bir tutumla yaklaştı. Bu barış adamı, dış politikada savaşta olan Avrupa’ya karşın barışı sağlamak amacıyla silah indirimi önerisinde bulundu; bu amaçla da özel danışmanını Avrupa’ya gönderdi. Ancak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Arşidük Franz Ferdinand’ın Saraybosna’da öldürülmesi üzerine bir sonuç alamadı ve kaçınılmaz savaş kapıdaydı.

I. DÜNYA SAVAŞI VE WILSON

I. Dünya Savaşı, 1914’te İttifak Güçlerini (Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu, Bulgaristan) İtilaf Güçleriyle (İngiltere, Fransa, Rusya, Sırbistan ve bazı ülkeler) karşı karşıya getirerek patlak verdi. Savaşın başlaması karşısında ABD, yansız kalacağını duyurdu. Savaş seyrini sürdürürken 1916 yılında ABD seçimleri yenilendi ve Wilson, ikinci kez başkan seçildi. Burada seçilmesinde savaş karşıtı tutumu önemli rol oynadı. Savaşın sona erdirilmesi için de yoğun çabalarını sürdürdü. Ancak, Almanya savaş yanlısı tacizlerini sürdürüp, 1917’de Atlas Okyanusu’ndaki Amerikan gemilerini de batırmaya başlayınca ABD, Almanya ile diplomatik ilişkilerin kesildiğini açıkladı. Bunun üzerine Kongre ABD’nin savaşa girmesi için yetki verilmesini istedi. Böylece ABD, 6 Nisan 1917’de resmen İtilaf Devletleri’nin yanında savaşa girmiş oldu. Ancak Wilson durum böyleyken bile, hâlâ barış için çalışıyordu. Avrupa’ya asker gönderdi ve kalıcı, dengeli bir barış için dünya siyaset tarihine “Wilson İlkeleri” olarak geçen ünlü “On Dört İlke” planını, Kongreye sundu. Bu on dört ilkeyi kısaca tanımlamak gerekirse;

WILSON İLKELERİ

I. Dünya Savaşı'nın ardından kurulması gereken yeni dünya düzenine ilişkin görüşleri ifade eder. Özellikle ileride yaşanabilecek başka bir Dünya Savaşı'nın önüne geçmek ve adil olan sınırları düzenlemek amaçlı önemli bir potansiyel teşkil etmektedir. Wilson, burada adı geçen Milletler Cemiyeti sözleşmesi için ve kalıcı bir dünya barışı yaratma çabalarından dolayı 1919 yılında Nobel Barış Ödülü aldı.

1. Tüm barış antlaşmaları açık olacaklar bu antlaşmalardan başka uluslararası gizli antlaşmalar yapılmayacak, bundan böyle diplomasi açık olacak gizli diplomasi kaldırılacak.

2. Denizlerde gidiş geliş tamamen serbest olacak, yalnız kara suları ve uluslararası antlaşmaların uygulanması yolunda gene uluslararası bir hareket sonucu kısmen ya da tamamıyla kapatılmış olan denizler bundan ayrıdır.

3. Barışa katılacak ve barışı korumak için birleşecek olan uluslar arasında ekonomik bütün engellerin kaldırılması ve ticari ilişkilerde eşitliğin kabul edilmesi.

4. Her ülkenin silahlarını iç güvenliğin gerektirdiği dereceye indirmek için karşılıklı garantilerin verilmesi. Ülkeler silahlanmayı bırakacaklar.

5. Sömürgeler üzerindeki isteklerin serbestçe ve tam bir yansızlıkla incelenerek ve bu bölgeler halkının çıkarları da göz önünde tutularak bir sonuca bağlanması.

6. İşgal edilmiş olan tüm Rus topraklarının boşaltılması ve Rusya’nın kendi kendisini istediği gibi yönetmesi yolunda önlemlerin alınması.

7. Belçika’nın egemenlik haklarına hiçbir biçimde dokunulmaksızın boşaltılması ve yeniden kurulması.

8. Tüm Fransız topraklarının kurtarılması, 1871 yılında Prusya’nın Alsas-Loren’i almakla yapmış olduğu haksızlığın düzeltilmesi yani bu toprakların yeniden Fransa’ya verilmesi.

9. İtalyan sınırlarının ulusal temele göre düzeltilmesi.

10. Avusturya-Macaristan imparatorluğundaki uluslara en serbest biçimde özerklik elde etmek için gereken olanakların verilmesi.

11. Romanya, Sırbistan, Karadağ’ın boşaltılması, Sırbistan’ın denizde serbest ve güvenli bir kapı elde etmesi, Balkan devletlerinin birbirleriyle olan ilişkilerinin ulusallık bakımından tarihsel temellere göre dostça düzenlenmesi, Balkan devletlerinin siyasal ve ekonomik bağımsızlıkları ve sınırlarının dokunulmazlığı yolunda uluslararası garantilerin verilmesi.

12. Osmanlı imparatorluğunda Türklerin oturdukları, çoğunluk sağladıkları bölgelerin bağımsızlığının sağlanması, Türk egemenliği altında bulunan diğer unsurlara da özerk bir gelişme için tam ve engelsiz bir fırsatın sağlanması, Türk Boğazlarının uluslararası garanti altında tüm devletlerin ticaret gemilerine açılması.

13. Bağımsız bir Polonya devleti kurulacak.

14. Büyük ve küçük, bütün devletlere siyasi bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak garanti altına almak imkânını sağlamak amacıyla, bir Uluslararası Milletler Cemiyeti’nin kurulmasının sağlanması.

WILSON VE SİYASİ HAYATININ SON BULMASI

ABD, 1918’ de ateşkes ilanından sonra 1919 Paris Barış Konferansı’nda, “On Dört İlke”nin benimsenmesi durumunda Almanya ile ayrı bir barış antlaşması imzalayacağını açıkladı. Almanya biraz da bu duruma güvenerek savaşı bıraktı. Wilson, 28 Haziran 1919 Versailles Barış Antlaşması’nın imzalanmasının hemen ardından ABD’ye döndü. Ancak temmuz ayında Kongreye sunulan bu antlaşma büyük tartışmalara yol açtı. İngiltere ve Fransa’da Wilson Prensipleri’ni benimseyen tutumlarını değiştirince Almanya için hazin son kapıdaydı. Tabi bu durum sadece Almanya’yı değil Osmanlı İmparatorluğu’na da büyük zararlar verecekti. Savaş sırasında ve sonrasında yoğun çalışma temposuna dayanamayan Wilson’un bünyesi, kısmi felç geçirmesine neden oldu. Bu da Kongre’de Demokratların elini oldukça düşürdü. 1920’de toplanan Senato, Versailles Antlaşması’nı onaylamadı ve ABD, Milletler Cemiyeti’ne katılmadı. 1920’de seçimi kazanan Cumhuriyetçiler, ABD’nin kesinlikle Milletler Cemiyeti’ne girmeyeceğini açıkladı.

WILSON VE ÖLÜMÜ

Kısmi felç geçirdikten sonra 1920 seçimlerini de Cumhuriyetçilere karşı kaybeden Demokrat Partili Wilson, yaşamının son üç yılını Washington DC’de inzivada geçirdi. Wilson’un sağlığı bu süre zarfında da belirgin şekilde iyileşmedi. Ocak 1924’te giderek kötüleşti ve Wilson 3 Şubat 1924’te, 67 yaşında gözlerini hayata yumdu…

YAZAR: GÜLCAN DAĞ

KAYNAKÇA

· https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/5402

· https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/917610

· https://en.wikipedia.org/wiki/Woodrow_Wilson

· https://www.bilgiustam.com/thomas-woodrow-wilson-kimdir/

· https://www.nkfu.com/woodrow-wilson-kimdir-wilson-ilkelerinin-mimari-amerika-baskani/

· https://uliwiki.org/index.php/Thomas_Woodrow_Wilson

· https://millercenter.org/president/wilson

· https://www.history.com/topics/us-presidents/woodrow-wilson

· https://www.nobelprize.org/prizes/peace/1919/wilson/biographical/

· https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/wilson-ilkeleri/

· https://thedispatch.com/newsletter/gfile/cancel-woodrow-wilson/

· https://prezi.com/p/8fk5hezewkbz/wilson-ilkeleri/

--

--

Bi'Yazın

Bizler; uluslararası veya genel anlamda hiçbir kurum ve kuruluşa bağlı olmaksızın, konu ve bölüm sınırlaması olmayan, gençlerden oluşan, bir ekibiz.