Bir Teknoloji Şirketi Sizce Ne Yapar?

Benim gibi siz de -ne yazık ki- bir Turkcell abonesi iseniz gayet iyi bilirsiniz ki son zamanlarda Turkcell’in sunduğu en güncel teknoloji hizmeti gece gündüz arayarak fizy veya lifebox satmaya çalışmaktır.

Bir işinizi halletmek için Turkcell’i aradığınızda benzer diyaloglarla mutlaka siz de karşılaşmışsınızdır;

- Bilgilerinizi görüntülemek için bir kaç güvenlik sorusu soracağım. Babanızın adını öğrenebilir miyim?
- Adı mı? 3. ve 5. harfi filan değil düz adı mı?
- Evet.
- Peki, şu.
- Teşekkür ederim, en son ödediğiniz fatura tutarı.
- Nereden bileyim hanımefendi otomatik ödemede olan bir şeyi.
- Başka soru sorayım, bir önceki fatura tutarınız?
- ?!?

Zaten, Turkcell bir teknoloji firması değil benim nazarımda uzunca bir süredir. 1 milyoncu dediğimiz ne arasan var dükkanlar var ya -ve biliyorsunuz bunlar da Türkiye’nin 4 bir yanına yayılmıştır- onlar gibi bir şey Turkcell benim için.

Peki, neden Turkcell’lisin derseniz peki, ne’li olayım derim?! Burası Türkiye, burası bu kadar. Her şeyde kötünün iyisini seçme gayretinde değil miyiz?

Vodafone dediğin yalnızca pazarlama faaliyeti yürüten, Türkiye genelinde Turkcell’in altyapısını kullanan yarın öbür gün kar oranları düşerse çekip gidecek olan bir hikaye, Türk Telekom deseniz Allah esirgeye bir yer..

Herneyse, esas konumuza dönelim..

İşi gücü derdi tasayı bıraktık günlerdir depremi izliyoruz. İçimiz şişti memleketin her karış toprağında dönen haksız hukuksuz izansız izahsız yalnızca rant peşinde koşan insanların çevirdiği işlerden.

Bunlardan biri de tam da yerli milli bir şey yapmayanı sözde teknoloji geliştirmeyeni ayıpladıkları dövdükleri döneme denk düşen Turkcell’in DroneCell’i.

Hikayesini biliyorsunuz; afet olduğu zaman bu Drone’lar havalanıyor ve afet bölgesine gidiyor. Havada 30–45 dakika kalıyor ve bu sırada uçan bir baz istasyonu olarak hizmet veriyor.

Google’da izler henüz taze. Fazla uzağa uçmuş olamazlar. Ekran görüntüsü erişim tarihi: 14.02.23

Şimdi reklamlar..

Bir Turkcell Drone’unun gözünden araziye baktığımızda elbette bir takım semboller, ikonlar, hareket eden metinler, rakamlar filan görmemiz gerekir.
Turkcell Drone ile cennet vatan Türkiye.
Afet bölgesine diye yola çıkan Turkcell drone’u yolunu kaybediyor ve güzel bir sahil kasabasına gidiyor.
Ülke sahillerini karış karış gezen Turkcell drone’ları gariptir ki herhangi bir afet bulamıyor.
30 dakika pil ömrü olan Turkcell drone’lar tüm Türkiye’yi afet afet gezdi ve geri dönüyorlar.
Turkcell drone’ları Arizona pardon Konya çöllerinde bulunan gizli üslerine geri dönüyorlar.

Külliyen tiyatro anlayacağınız.

Yalan haber yapmak ve yaymak ile ilgili hızla işlem yapan devlet büyüklerimiz en azından bu kez “siz bunu burada böyle anlatmışsınız halihazırda yaptık da demişsiniz ve insanları ve bizi güpegündüz kandırmışsınız alın o zaman size bu kadar ceza” diyebilecek mi?

Bu filmin üzerinden birkaç sene geçti. Birkaç kez gündeme de geldi bu konu ama hiç bu kadar iletişimsiz ve çaresiz kalınarak bu kadar gündemde kalmamış Turkcell yöneticilerini bile açıklamalar yapmaya mecbur bırakmamıştı.

Diğer yandan şunu da düşünebiliriz ve söyleyebiliriz. Türk halkı artık, şunu uçurduk, bunu uzaya yolladık, onu bulduk, şunu çıkardık türünden haberleri zaten ciddiye almıyor, önemsemiyor. Bu yüzden hesabını da sormuyor. Bunun sorumlusu da kimse kusura bakmasın, türkün bir şey yapamayacağına inanan ingiliz uşağı insanlar değil, halkı her fırsatta hamasi söylemlerle kandıran rantçıların bizzat kendisidir.

7 Şubat tarihinde mavi tikli bir hesaptan şöyle bir paylaşım gördüm.

Basit bir google araması ile adı geçen Gediz Bey’in “yüksek ihtimalle” Turkcell CTO’su Gediz Sezgin olabileceğini anlıyoruz.

Gösterdiği büyük çabaya karşın işin içinden çıkamayan Turkcell, milli haber ajansımız Anadolu Ajansı aracılığıyla apar topar bir haber paylaşımı yaptırıyor. Haberde şöyle diyor;

“Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Operasyon bölgelerinde kesintisiz iletişim için geliştirmekte olduğumuz teknoloji, ilk kez uygulamayı afet bölgesinde gerçekleştirdi. Aksungur İHA, hem anlık görüntü aktarıyor hem de üzerindeki baz istasyonuyla bölgedeki vatandaşlarımıza cep telefonu iletişim hizmeti sunuyor.” ifadelerini kullandı.”

Ardından hızla Cüneyt Özdemir’in youtube kanalına bağlanan Genel Müdür Murat Erkan şunları söylüyor;

“Yaklaşık iki yıldır TUSAŞ ve Orman Genel Müdürlüğü iş birliğiyle insansız hava aracıyla acil durum iletişimi için çalışmalar yürütüyoruz. TUSAŞ tarafından üretilen ve Turkcell iş birliğiyle üzerine baz istasyonu entegre edilen ülkemizdeki ilk çift motorlu İHA Aksungur, önceki akşam havalanarak depremden zarar gören Hatay üzerinde görev gerçekleştirdi. Aksungur İHA baz istasyonu, Hatay bölgesinde 13 bin feet yükseklikte uçarak yaklaşık 50 kilometre karelik bir alana hizmet verdi.”

Bahse konu Aksungur bir drone değil TAİ’nin savunma sanayii için birkaç yıldır geliştirmeye devam ettiği Üzerinde Turkcell’e ait hiçbir cihaz yok. Huawei’e ait cihaza Turkcell yalnızca servis sağlıyor. Yani teknoloji şirketi olan Turkcell veya çok övünülen Vestel veya bir başkası değil. Çin menşeili Huawei.

Sayın M. Erkan, Cüneyt Özdemir’e açıklama yaparken Aksungur için “zaten o da bir nevi drone sonuçta” diyerek yapacağız dediğimizi yaptık aslında demeye getiriyor ama menzil, hız ve kontrol farkları göz önüne alınırsa bunlar zaten benzer şeyler demek Boing 717 ile F16 aynı işi yapıyor demek gibi bir şey.

Cüneyt Özdemir youtube röportajında kendisine şöyle soruyor, “dronecell’i soruyor insanlar ne diyorsunuz?” Sayın Erkan yanıtlıyor; “biliyorsunuz drone’lar havada maksimum 30 dakika kalabilir bu da efektif değildi, zaten biz bunu yangınlar seller için yaptık sonra vazgeçtik kullanmadık da” ..

O zaman sizin bir kötü gün planınız afetlerde kullanmak üzerine geliştirdiğiniz hiçbir teknolojiniz yok ki. Yangınlarda zaten iletişim çökmüyor çünkü yanan yerler ormanlık alanlar. Sellerde de felaket sokak seviyesinde gerçekleştiği için yine bina üzerindeki baz istasyonları zarar görmüyor.

Ayrıca herkes gayet iyi biliyor ki, sizler bu baz istasyonlarını genellikle eski ve çürük binalara kuruyorsunuz ve böylelikle kiralama maliyetlerini düşürüyorsunuz.

Böylesine deprem gerçeği olan bir ülkede baz istasyonlarını -yüksek ihtimal ile- yıkılacağı kesin olan binaların tepesine kurup sonra bina yıkıldı ne yapabiliriz ki diye kenara çekilmek bir açıklama mıdır?

Konuşmasının özeti şöyle çünkü;
“Şehir çöktü biz de çöktük çünkü biz bu istasyonları binaların üzerine kuruyoruz.”

Peki, kimse sormayacak mı size, depremin ilk dakikalarında Elon Musk’ın Starlink teklifine “ihtiyacımız yok çok şükür” derken neyinize güvendiniz? Durun ya, aslında iyi fikir, çünkü biz göçtük bari insanlar iletişimsiz kalmasın demediniz.

Türkiye’nin en büyük teknoloji firmasının CEO’su konuşmasını beni hiç şaşırtmadan şöyle sonlandırıyor;
“Hepimiz aynı gemideyiz, biz de insanız.”

Bitti mi?
Tabii ki, hayır..

Aşağıda okuyacağınız satırlar bu teknoloji şirketinin 5G5T adını verdikleri manifestosu;

Bir teknoloji şirketi sizce ne yapar?
Sadece en güncel teknolojileri mi sunar?
Bizce bu yeterli değil.
Çünkü bizce teknoloji, bireysel ve kollektif olarak insanımızın, insanlığın gelişimine hizmet etmeli.
Turkcell işte bu yüzden var.
İşte bu vizyonla 5G teknolojisinin hayatımıza getireceği büyük değişime bugünden hazırız. Fiber hızımız, dijital servislerimiz ve IoT çözümlerimizle Turkcell teknolojisini daha ileri taşımak için yılmadan çalışacağız.

5G yolunda; daha çok bağlantının olduğu, daha akıllı bir dünya için teknolojimizi geliştirirken, bu teknolojiyi tek bir şey için kullanma amacındayız, insan için…

O yüzden bundan sonra, dünyanın tek dijital operatörü olarak, “5G yolunda 5T” diyoruz.

Her adımında insanı daha çok odağımıza alacağımız 5T…
Yani Türkiye’nin Markası, Turkcell’li, Teknoloji, Tek Nokta ve Toplumsal Fayda.
Çünkü biz tam 25 yıldır teknolojinin değişimine öncülük ederken, gücümüzü bizim için değişmeyen tek şeyden, Siz’den alıyoruz.
Geliştirdiğimiz her teknoloji, yaptığımız her yenilik işte bunun için #senyapdiye.

Site ekran görüntüsüne erişim tarihi: 14.02.2023
Turkcell’in afet konulu mikro sitesinden.
Afet tedbirleri diye sıralanan tüm maddelerinin baz istasyonları işlevsiz olduğunda hiçbir şey ifade etmediklerini görmüş olduk.

“Her şeyiyle bizim, her şeyiyle Türkiye’nin..”
Altında da şöyle yazıyor;

“Tamamı Türk mühendisler ile geliştirilen; eğlenceden bilgi servislerine, televizyondan müziğe, dergi ve gazetelerden arama motoruna, spordan eğitim içeriklerine kadar tamamı yerli uygulamalar sizi bekliyor!”

Türk mühendislerin geliştirdiği uygulamalar ise aşağıda;

Bu listedekilerin birçoğunun altyapısının yerli ve milli olmadığını zaten biliyoruz. Bunu tekrar tekrar konuşmaya gerek görmüyorum. Her birinin pazar payları yok denecek kadar az. Çevremden duyuyorum çalıştıkları yerde zorunlu olarak kullanılması istendiğini bazılarının. Yoksa hiç denecek kadar yok.

Ayrıca bir teknoloji firmasının en sevdiği sembolün maşallah olması da çok acayip değil mi?

Kimsenin yaptıklarını küçümsemek değil amacım. Ama istiyorum ki kimse bizi aptal yerine koyamasın. Gerçekten bir değer üretsin.

Adında bir şekilde türk geçir, sonra ver mehteri ver duygusalı, tak maşallahı, neymiş türkün gücü, biz iş başardık.

Koskoca bir depremin iletişim sorununu bir gsm operatörünün omuzlarına yıkacak halim de yok. Elbette ki tüm iletişim sisteminden çılgınca vergi toplayan ama hiçbir altyapı çalışması afet planı olmayan devlet burada en ilk sorumlu. Buna kuşku yok. Ama en azından adı geçen gsm operatörleri de ucuz kahramanlıklarla bizleri kandırmaya kalkmasalar. Kalktıklarında üste çıkmak yerine sorumluluk alıp özür dileseler.

Bakmayın, gsm operatörlerinin acayip okullardan mezun olmuş alengirli CV’lerle görev yapan yöneticilerine, el elin eşeğini türkü çağırarak arar derler.

Fotoğraf: t24

Utanmaza utanması gerektiğini hatırlatmak için yazıyorum bunları. Çünkü elimden başkaca birşey gelmiyor.

Bugünleri unutmamak için.
Yarın olacaklara kendimi hazırlamak için.

14.02.23

--

--

Get the Medium app

A button that says 'Download on the App Store', and if clicked it will lead you to the iOS App store
A button that says 'Get it on, Google Play', and if clicked it will lead you to the Google Play store