Berk Eruz, Buket Kurt
KENDİ KENDİMİZE YETEMİYORUZ
Tarımda, hayvancılıkta ve daha birçok alanda dışa bağımlı olan Türkiye, enerji üretimi konusunda da ihtiyacı karşılayamıyor. Türkiye’de bir sene içinde üretilen enerji miktarı sadece İstanbul’a yetecek kadar. Ancak bu durum ileride büyük sorunlara yol açabilir. Bu yüzden alternatif enerji kaynakları konusundaki çalışmaların arttırılması ve değerlendirilmesi gerekiyor.
Türkiye’de enerji talebi 1980 yılından sonra hızla artmaya başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) verilerine göre tüketim miktarı o zamanlar yaklaşık 23.000 TEP (ton eşdeğer petrol) iken günümüzde 80.000 TEP’e kadar çıktı. Ancak Türkiye ihtiyacı olan enerjinin sadece %30'unu kendi başına üretiyor, gerisini ithal ediyor. 2016 yılında ithalat yaklaşık 13 milyar dolardı.
Türkiye doğal gaz ithalatında dünya beşincisi
Türkiye, doğal gaz, kömür, nükleer santralden ve petrolden enerji üretiyor ancak dışarıdan alım çok fazla.
Dağılım böyle iken Türkiye, doğal gazın tamamını, petrolün %93'ünü, kömürünse %50'sini ithal ediyor. Toplamda tüketilen enerjinin %75'i dışarıdan.
Bloomberg Petrol Fiyatları Endeksi’ne göre Türkiye en pahalı benzini kullanan ikinci ülke.
Asıl sebep petrol fiyatları
Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, Türkiye’nin 2016'nın ilk yarısında 12 milyar 950 milyon 341 bin dolarlık enerji ithalatı yaptığını ve %32'lik bir artış yaşandığını söyledi.
“2016 yılının ilk yarısında ortalama varili 38 dolar civarında seyreden petrol fiyatları 2017 yılının ilk yarısında 51 dolar civarında seyretti. Yani Türkiye sadece fiyat farklılığından dolayı bu dönemde yüzde 32'lik bir zarara uğradı.”
Bu kadar dışa bağımlılık tehlikeli
Ülkemizdeki cari açığın en önemli sebeplerinden birini enerji ithalatı olarak gösterebiliriz. 2017 yılının ocak ve ekim ayları arasında enerji ithalatına yapılan harcama yaklaşık 30 milyon dolar. Enerji, ülkelerin kalkınmasında büyük pay sahibi. Dünya genelindeyse, elde edilen enerjinin sadece yüzde 20’si yenilenebilir enerji kaynakları tarafından sağlanmakta. Ancak bu oran her geçen yıl artmakta. Bunun sebebi bedava olması.
Türkiye alışveriş yaptığı ülkelerle aynı zamanda birçok görüşme de yapıyor. Ancak bu görüşmeler her zaman uzlaşmaya varmayabilir. Ülke politikası olarak diğer ülkelere bağlı kalmayı benimsemek yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden ileride yaşanabilecek sorunlar göz önünde bulundurularak hareket edilmeli. Örneğin, Rusya’dan aldığımız doğal gazın, Rusya’yla ilişkilerin kötü gitmesi halinde durdurulması kaçınılmaz bir sonuç. Hal böyle olunca, dış politika olarak, ithalat yaptığımız ülkelerle iyi geçinmek ve sözlerini dinlemek durumundayız. Bu durumun doğurabileceği sonuçları en aza indirgemek hatta yok olmasını sağlamak için alternatif enerji kaynaklarına yönelmemiz gerekiyor.
Neler yapılabilir?
Alternatif enerji kaynakları olarak yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Yenilenebilir enerji, sürekli devam eden doğal süreçlerdeki var olan enerji akışından elde edilen enerji. Türkiye’de hidroelektrik, rüzgar gücü, güneş enerjisi, ve jeotermal enerji gibi bir çok yenilenebilir enerji kaynağı bulunuyor. Aynı zamanda bu enerji kaynakları çevre dostu. Bu yüzden kömür, petrol, doğal gaz gibi tükenebilir enerji kaynakları yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının arttırılması gerekiyor.
Bulunduğumuz coğrafi ve jeopolitik konumu göz önüne aldığımızda, Türkiye’de, yenilenebilir enerji kaynaklarının tamamı rahatlıkla kullanılabilir durumda. Potansiyel olarak sadece güneş enerjisinin bile enerji üretimimizi karşılamaya yetiyor olması çok ciddi bir kaynağımızın olduğunu gösteriyor.
İş santral kurmakla bitmiyor
Türkiye kullanılan parçaları bile dışarıdan alıyor. Örneğin, hidroelektrik santralleri… Makine-aksam hidroelektrik santrallerinin en önemli parçalarından biri. Bu santrallerin kurulması için gerekli teşvikler var ancak makine-aksam konusunda dışa bağımlı durumdayız.
30 milyon TL destek
İZKA (İzmir Kalkınma Ajansı) Yenilenebilir Enerji ve Çevre Teknolojileri Mali Destek Programı kapsamında farklı kuruluşlardan gelen desteklerle 26 güneş, 4 rüzgar, 3 güneş-rüzgar hibrid santralleriyle 10 MW (santral gücü) gücünde lisanssız elektrik üretimi gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Öngörülen destek ise 30 milyon TL. Enerji Bakanlığı’ysa 2023 yılına kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım payını %30'a çıkarmayı hedefliyor.
Türkiye’nin bulunduğu konum itibari ile alternatif enerji kaynaklarının kullanılabilitesi ve verimliliği açısından, diğer ülkelere kıyasla oldukça iyi durumda. Ülkemizdeki alternatif enerji yatırımı ile ilgili mevzuatların zenginleştirilmesi gerekiyor. Bu çalışmalar kapsamında teşviklerin yapıldığını biliyoruz, 2023 yılı kapsamında daha da arttırılması ve geliştirilmesi planlanıyor. Böylelikle enerjideki dışa bağımlılığımızı asgari düzeye indirilmesi amaçlanıyor.