Dünya neden bu kadar sessiz?

Büşra Canpolat
4 min readApr 30, 2024

--

Saatler, günler hatta aylar bile geçti ama Dünya hala çok sessiz farkında mısınız? Sokaklara, ülkelere bakıyorum… Meclislere bakıyorum… hala ses diye tanımlandırabileceğim bir bulguya rastlayamadım. Acaba çocuklar uyurken sessiz olunur cümlesi çocuklar ölürken sessiz olunur diye mi anlaşılıyor?

7 Ekim 2023 tarihi her birimizde bir çağrışıma sebep oluyor. Bu tarihte daha önce başka bir örneği görülmemiş olan vahşet yaklaşık 365 km² büyüklüğünde olan Gazze’de başladı. Bu büyüklüğün boyutunu tahayyül etmemizin kolaylaşması açısından şu kıyası akıllara sunmak istiyorum: pek çok insanın bildiği, Türkiye’nin bir ili olan İstanbul’un büyüklüğü 5.461 km²’dir. Bu alan Gazze’nin büyüklüğünün yaklaşık 15 katı bir büyüklüğe tekabül ediyor. Biraz daha akıllarımıza yaklaşsın diye bir örnek daha verelim: İstanbul’un ilçesi olan Beykoz 310 km² bir alanı kaplamaktadır. Gazze ise bu alandan sadece 55 km² daha alanı olan, fazla insan yoğunluğuyla küçük bir alana sıkıştırılmış yaşam(!) alanı.

***

Aylardır bombaların durmaksızın yağmakta olduğu alanın boyutunun küçüklüğü akıllarımıza bir nebze yaklaştıysa artık bu sessizliğin manasızlığını konuşmaya daha da hazırız.

https://www.gzt.com/mecra/gazze-seridi-dunyanin-en-buyuk-acik-hava-hapishanesi-3774819

Sizce Dünya’nın bu zulmü durdurmaya gücü mü yok, yoksa zulmün devamı onlar için olumsuz bir sonuç değil mi? Akıl sahipleri olan biz insanların ikinci cevabı verebileceğini tahmin ediyorum. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi aslında zulüm çok küçük bir alanda meydana geliyor, gerektiği takdirde yeterli yönlendirmeyle koruması sağlanabilecek bir alan. Tüm bunlarla birlikte hiçbir devlet bu zulmün ve soykırımın faili olan i*raile karşı ses çıkaramayacak güçsüzlükte mi?…

“AA’nın “Yılın Kareleri” oylaması: İsrail savaş uçaklarının başlattığı yoğun bombardıman sonucu Gazze Şeridi’ndeki Cibalya beldesinde birçok bina moloz yığını haline geldi. ( Shadi Al Tabatibi — Anadolu Ajansı )”

Soykırım hiçbir ayrım gözetmeden her bir alanı yok etmeye yönelik bir zalimlik ile devam ediyor. Ama hâlâ yeterli farkındalık oluşmadı, oluşturulmadı. Bildiğiniz üzere dünyada pek çok hakkın savunucusu olan bireyler, kuruluşlar mevcut. Dünyanın başka yerlerinde bir zulüm olduğunda gür ses ile ayağa kalkan savunucular var. Ama konu Gazze olunca sesler neden genellikle kısık kalıyor? Elbette savunulması gereken hakları savunalım ama neden bir hakkı savunurken coğrafi olarak seçime gidiliyor? Peki ya kanunlar yoksa onlarda mı coğrafyaya göre uygulanıyor? i*rail an ve an uluslararası hukuk kurallarını çiğneyerek soykırıma devam ediyor.

Uluslararası anlaşmalara göre yasak olan silahları devreye soktu. Gazze ve Lübnan’ın güneyinde beyaz fosfor bombası kullandığı belgelendi.

Fosfor bombasının kullanılması, sayısız hukuk kuralının çiğnendiği aksiyonlardan sadece bir tanesi… Gazze’de, i*rail tarafından hastanelerin, ibadethanelerin ve uluslararası binaların kana susanmış bir canavar halinde bombalandığı daha pek çok hukuk dışı eylemi mevcut.

Fotoğraf: Mustafa Hassona AA’nın “Yılın Kareleri” oylaması: Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Gazze Şeridi’nde nüfusun yoğun olduğu bölgelere düzenlediği saldırılarda fosfor bombası kullandığını bildirdi. ( Mustafa Hassona — Anadolu Ajansı )
AA’nın “Yılın Kareleri” oylaması: Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Gazze Şeridi’nde nüfusun yoğun olduğu bölgelere düzenlediği saldırılarda fosfor bombası kullandığını bildirdi. ( Mustafa Hassona — Anadolu Ajansı )

Peki durumu Dünya olarak kastettiğimiz devletlerin ötesinde bireylere indirgediğimizde sizce bir kesim bireyler neden sessiz? Boykot neden hâlâ yeterli farkındalık ile uygulanmıyor?

Dünya’da zulüm sadece bugün olmuyor evet; Batı’da, Doğu’da ve hatta asırlardır zulüm farklı coğrafyalarda devam ediyor. Ancak günümüzde bu zulüm Avrupa’da gerçekleştiğinde insanların çoğunluğu gözyaşları döküp yardım çığlığı atarken neden zulmün ucu Doğu’ya döndüğünde derin bir sessizlik hakim oluyor? Zulme karşı büründüğümüz tepkimiz renk mi yoksa coğrafya mı seçiyor? Kimi vicdanlar(!) vicdan sahibi olduğunu iddia ederken zulümler arasında keyfine göre bir seçicilik mi gösteriyor? Evet savaş kötü, evet zulüm kötü, evet soykırım kötü ama biz tepkilerimizde ve vicdanımızda seçim yaparak mı ses çıkartıyoruz? Tüm bu sorularla vicdan sahiplerini sorgulamaya, düşünmeye ve insan olmaya davet ediyorum.

AA’nın “Yılın Kareleri” oylaması: İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları, İsrail’in Sderot kentinden görüntülendi. ( Mostafa Alkharouf — Anadolu Ajansı )

Sessiz kalan bir kesim olmakla birlikte yadsıyamayacağımız bir gerçek görmezden gelmenin imkansız olduğu bir şekilde Avrupa’da uyanış başladı. Beklenenin ötesinde bir oranda Gazze’nin desteklendiği eylemler gerçekleştiriyor. Dünya’nın önemli bir kesimi Filistin’in Filistinlilere ait olduğunu biliyor ve her fırsatta bunu savunuyor. Gazze için meydanların dolup taşmasına sebep olan yürüyüşler yapılıyor. Yoğun bir şekilde boykot eylemi var. Bunun da ötesinde insanlar akın akın İslamiyet’e geçiş yapıyor. Peki apaçık bir şekilde gözler önüne serilen Avrupa’da başlayan bu uyanışın sebebi nedir…?

Bu uyanışın sebebi: Gazze’nin duruşu… Gazze bu zulme bir an olsun dahi sabırsızlık göstermedi, bir an dahi olsun isyan duruşu göstermedi. İlk günden bu yana yaşadıkları zor koşullara rağmen, yanlarında onlara destek olan bir devlet, bir duruş olmamasına rağmen dik ve sağlam bir duruş sergiledi. Peki bunca zulme karşı bu sağlam duruş nasıl sağlandı ve hala devam ediyor? Çünkü onların dayandığı tek bir Zat var ve tüm mülkün sahibinin tek bir Zat olduğunu vücutlarında akan her bir kan damlasına kadar biliyorlar…

Evet İnsanlık! Bu zulüm İNŞALLAH çok yakında bitecek ve fetih gelecek. Ancak şu soruyu bizlere yöneltmek istiyorum… Bu zulüm bittiğinde doğru tarafta olabilecek miyiz?

Özet ile…:

İşte ben buyum,
Ben, Filistinli çocuk!
Benim acılarımı ancak,
Ağaçlar, kuşlar kadar,
Duyabiliyor musun sen? …

Nerde buzullar arasında sıkışıp kalan
Balinaları kurtarmaya çalışanlar? …
Nerede petrole batan kuşlara,
Üzülüp ağıtlar yakanlar?
Nerede sokak köpeklerine acıyıp,
Onlara yardıma koşanlar? ….

  • Abdurrahim Karakoç

--

--