Cami Halısı
Camilerimizin zeminlerine döşenen ve girişte insanların ilk gözüne çarpan bir dekor ürünüdür. Bu yüzden doğru renk desen ve motifte ve en kaliteli halıyı seçmek çok önemli bir unsurdur.
İnsanların ibadetini secde etmesi ya da oturup dinlenmesi hep bu halı üzerinde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla iyi bir cami halısı yumuşak ve rahat olması gerekir.
Genellikle, cami halıların renkleri kırmızı ve yeşil ağırlıklı desenli ve kumaşı ise yün olarak tercih edilir. Fakat bir kısma bu standartların dışına da çıkar.
Selimiye Cami Halısı
Bir Edirne aşığı olan Sultan 2. Selim ‘ in Mimar Sinan ‘ ı huzuruna çağırıp bu şehirde daha önce yer yüzünde eşi ve benzeri olmamış göz kamaştırıcı bir camii istemesiyle başlar öyküsü. İnşaatı 1568 den 1574 yılına kadar sürer. En büyük özelliği ise muhteşem ve tek bir kubbesi olmasıdır. Daha önce bahsettiğimiz gibi burda cami halısı seçerken kırmızı tonlar seçilmiş.
Sultanahmet Cami Halısı
Türk-İslam mimarisinin şaheserlerinden biridir Sultanahmet Camisi. 1. Ahmed ‘ in emri üzerine Mimar Mehmet Ağa ‘ ya yaptırılmıştır. Üstün yeteneklere sahip olan mimar Mehmet Ağa, arzu edilen bu mükemmel camiyi tam 7 senede tamamlamıştır. Bu 7 sene boyunca, yüzlerce binlerce ustanın yoğun bir şekilde çalışmasıyla ortaya çıkan Sultanahmet Camii adeta İstanbul ‘ un gözbebeği haline gelmiştir. Cami bittiğinde ise tüm dünya Osmanlı mimarisinin üstünlüğünü kabul etti. Muhteşem, göz kamaştırıcı bir iç mekana sahip olan Sultanahmet Camisinin halıları kırmızı ve desenlidir.
Süleymaniye Cami Halısı
Adını Osmanlı İmparatorluğunun en güçlü kudretli padişahı olan Kanuni Sultan Süleymandan almaktadır. Zira bu camii onun yaptırımıdır.
Padişahın, Mimar Sinan ‘ ı huzuruna çağırıp “Bana öyle bir cami yap ki, şimdiye kadar hiç yapılmamış, görülmemiş olsun” demesi üzerine yapılmış olan camidir. Mimar Sinan, böyle bir caminin çok masraflı olacağını demesi üzerine, Sultan Süleyman hiçbir masraftan kaçınılmayacağını emretmiştir. Bunun üzerine cami inşası 1549 yılında başlamıştır. Cami inşaasının çok uzun sürmesi halk arasında dedikodulara yol açarken, padişahın kesin emri üzerine çalışmalar hızlandı ve 1557 yılında yapımı bitti.