Spider-Man: Into the Spider-Verse Sadece Bir Film Değil, Bir Sanat !

Can Akman
3 min readJan 4, 2019

--

Spider-Man: Into the Spider-Verse sadece iyi bir film değildi, aynı zamanda bir çizgi roman sanatıydı. Kendi “origin”ini unutmayan, yapılmış en iyi süper kahraman filmlerinden biri. Bu yazımızda filmi değil, filmin görsel gücünü inceleyeceğiz.

Filmdeki Garip “Saniyedeki Kare Sayısı” Hızı

Filme girdiğinizde ilk fark ettiğiniz şey neydi? Sizi rahatsız eden bir gariplik vardı muhtemelen, şuan hatırlamasanızda şimdi anlayacaksınız. Miles Morales karakteri, çevresi ile uyumsuz ve düşük kare hızında(fps) ilerliyormuş gibiydi. Hatta bunun en belirgin örneği diğer Spider-Man karakterleri ile olduğu zamandı. Çünkü onlar akıcı hareket ederken, Miles sanki laglı, takıla takıla ilerliyordu.

Bunun nedeni saniye başı kare sayısının çevreye göre düşük olması değil, yüksek olmasıydı. Genelde animasyonlarda, her 2 arka plan değişimine 1 karakter sahnesi çizilir. Miles ise bunun tam iki katı. Hemen örneklendirelim;

Burada açıkça gördüğünüz gibi, 2 resimde de arkaplan ve Peter B. Parker aynı karede iken, Miles 2.karesine geçmiş. Miles da bir sanatçı, sokak sanatçısı. Babası polis olduğu için hayallerini gerçekleştiremiyor ve istemediği elitist bir okulda zorla okuyor. Miles’ın hayatı onunla uyumsuz, filmde çevresiyle olan uyumu gibi.

Peki sonra ne oluyor? Sonra bunu hissetmemeye başlıyorsunuz, çünkü Miles kendini buluyor. Hayatında ne yapmak istediğini ve nasıl yapacağını çözüyor, kendiliğinden. Ve o zamana kadar uyumsuz olan kare sayısı normale dönüyor. Siyah kostümünü giyiyor ve çok daha akıcı, kendi macerasının içinde harmoniyle akıp giden Spider-Man sahneye geliyor.

Onlarca Farklı Tekniği Bir Arada Bulunduruyor

Klasik bir batı animasyonu çiziminden oldukça uzak bir yapısı var Spider-Man: Into the Spider-Verse’ün. Bulundurduğu karakterler nedeniyle ana çizimin, farklı tekniklere de uyumlu hale gelmesi gerekiyordu. Eğer klasik bir Disney çizimi görseydik, Spider-Ham ve Peni Parker‘ı aynı filmde göremezdik. Görsek bile aşırı sırıtırdı. Fakat bu filmde batı animasyonu — manga çizim teknikleri — çizgi roman teknikleri ve çizgi film çizim teknikleri tek filmde harmanlanmış.

Birçok çizgi roman tekniği filmde kullanılmış olmasına rağmen, sizi sıkmamak adına benim bahsetmek istediğim bir tane var. Batı çizgi roman ve özellikle mangalarda çok kullanılan bir teknik var; Aksiyon çizgileri. Bir hareketin yönünü ve gücünü, sesin geliş yönünü ve şiddetini veya sadece ortamdaki bir objeye dikkat çekmek amacı ile kullanılan çizgiler. Spider-Man: Into the Spider-Verse, çizgi roman temasına sadık kalarak bu çizgileri bol bol kullanmış.

2 boyutlu bir görüntüyü 3 boyutlu gibi gösterme konusundaki başarılarına ne demeli? Eski, mavi-kırmızı gözlükleri hatırladınız mı;

Peter Parker‘ın amcası Ben, Peter B. Parker’ın halası May, Spider-Woman Gwen‘in en yakın arkadaşı, Spider-Man Noir‘in amcası Benjamin, Peni Parker’ın babası ve Miles’ın amcası Aaron; onların ortak noktasıydı. Çünkü Spider-Man, süper kahraman evreninin en insansı kahramanı. Ne kadar güçlü ise, bir o kadar zayıf. Ve onlar için, bu işin en kötü yanı herkesi kurtaramamak.

İşte birbirlerine benzedikleri kadar farklı olan bu 5 ayrı evrenin kahramanlarını buluşturan Spider-verse, tüm bunları mükemmel sanat tasarımı ile yapabildi.

--

--