Benim için Büyük, Dünya için küçük bir hikaye — convertics’i kurma yolculuğum
2021 yılında kurumsal hayata veda ettim. Oldukça zorlayıcı bir yıldı. 2020’de hayatımızı derinden etkileyen, düzenimizi yaşantımızı değiştiren covid-19 ile tanıştık ve bir anda evlere kapandık. Tam da bu zorlu dönemde evlendim. Stresli ve yorucu bir dönem yaşarken üstüne elim bir kaza sonucu amcamı kaybettim. Amcamın ölümünden 1 yıl öncede ikiz kardeşi olan diğer amcamı kanserden kaybettik. Ailemizin üzerine bir hüzün ve acı çöktü bir anda. Bunu atlatmak hiç kolay olmadı.
Eski çalıştığım şirkette oldukça önemli bir pozisyonda çalışıyordum. Dijital pazarlamaya dair akla ne geliyorsa hepsini kendi ellerimle tek başıma yaptım. Yorucu ama bir o kadarda keyifli bir 3 yıl geçirdim.
Oldukça stresli bir dönem geçiriyordum. Motivasyonum çok düşüktü. Yaptığım işten, olduğum konumdan hiçbir şeyden zevk almıyordum. Geceleri yatarken kabuslar görüyordum. Kendi kendime bir çıkış noktası bulmaya çalışıyordum. Aklımda yeni bir iş kurma fikri yok farklı bir markaya geçme fikirleri baskın geliyordu. Çalışma saatleri çığrından çıkmış, bilgisayar ile yatıyor bilgisayar ile kalkıyordum. Günlük katıldığım toplantı sayısını saymıyorum bile. Bu döngü sabah 7 gece 11'lere kadar sürdüğü oluyordu. Geceleri gördüğüm kabuslar, bu içsel çatışmanın dışa vurumuydu.
Amcamı kaybetmenin getirdiği psikolojik çıkmaz beni fevri kararlar atmaya itiyordu. Bunun psikolojide bir karşılığı var mı bilmiyorum.
Tüm bu yaşanılanlardan sonra bir sabah uyandım ve eşime ben istifa etmeyi düşünüyorum dedim. Sen düşünüyorsun diye sordum. Beni aldığım kararda destekleyerek, cesaretlenmemi sağladı. Sağ olsun. O gün o kararımı destelemeseydi belkide bugünkü konumda olmayacaktım. Bir de bunun yanında ekonomik anlamda ülkece farklı bir noktaya gidiyorduk, işler iyi değildi. Filmin sonu kötü bitebilirdi… hikayenin nasıl devam ettiğini yazının sonlarında anlayacaksınız…
9 günlük bir tatil planımız vardı. Dönüşte beni zorlu bir dönemin bekleyeceğini biliyor, tatilde bunun planlarını yapıyordum. Plajda güneşlenirken bundan sonrası için notlar alıyordum.
Yeni bir yolculuğa çıktığımı çevremdekilere anlatmam ve paylaşmam gerekiyordu çünkü ve işim çok zordu. Kendimi; eşime, aileme, arkadaşlarıma ispatlamak gerekliliğini hissettim gereksiz yere.
Hayatım boyunca başarısızlığı, kaybetmeyi, tembelliği ve disiplinsizliği reddettim. Belki de bu, hayatta kabullenmem gereken bir şeydi, ama ben hep daha fazlasını istedim. Bu süreçte, her hafta en az bir ya da iki toplantı ayarlayarak insanlara kendimden ve Convertics’ten bahsettim. Bazı markalar beni dikkatle dinledi, bazıları ise önemsemedi. Ancak zamanla, gerçekleştirdiğimiz başarılı işler sayesinde, önceleri ilgi göstermeyen markalar da bizimle çalışmak ya da tekrar görüşmek istedi.
Markaların sıradan dijital pazarlama ajanslarından sıkıldığını biliyordum. Ben, dijital pazarlama alanında bir değişim yaratmak istiyordum. Çoğu ajans, büyük markaları deneyimsiz çalışanlanlara emanet ediyor ve katma değersiz işler yaratıyorlardı. Markalara yeterince zaman ayrılmıyordu. Convertics’i, bu boşluğu dolduracak şekilde konumlandırdım. Markalara, onlarla daha fazla vakit geçirdiğimizi, günlük raporlamalar yaptığımızı ve iletişimde hiçbir problem yaşanmayacağını anlattım. İletişim süreçlerimizi Slack kanalları üzerinden, iş planlarımızı ise Asana ya da Trello kullanarak yönetiyorduk. Markaların taleplerine en geç 2 saat içerisinde çözüm buluyor ve aksiyon alıyoruz.
Ben de kurucusu olduğum convertics dijital pazarlama ajansını bu şekilde konumlandırdım. Marka toplantılarında üzerine değindiğim temel hususlarda hizmet verdiğimizi; convertics ile çalışıldığında markanızla daha fazla vakit geçirildiğini, günlük raporlamalar yaptığımızı, iletişim probleminin olmadığını ve deneyim ve know-howlarımızı paylaştığımızı göreceksiniz diyorum. Marka ve ajans arasında bir iletişim problemi hiçbir zaman olmadı. İletişim süreçlerimizi Slack kanallarından, iş planlarımızı ise Asana ya da Trello üzerinden takip ediyoruz. İletişim anlamında bizimle problem yaşayan bir marka varsa o da yalan söylüyordur.. Bu konuda çok iddalıyım :) Ancak bizimle çalışmak isteyen markalara neden mevcut ajansınızı değiştirmek istiyorsunuz diye sorduğumda “iletişim” probleminin oldukça büyük bir sebep olduğunu gördüm.
Convertics’i kurduğum ilk günden 2023 yılının son günleriyle karşılaştırdığımda şirket tam 27 kat büyüdü. Küçük bir ekiple güzel markalarla güzel işler yapmaya ve değer katmaya çalışıyoruz. Biz yeni nesil sahte dijital pazarlamacılardan değiliz. Hiçbir markanın cirosunu 2x-3x artırıyoruz diye vaatte bulunmuyoruz. Mevcut işimizi sektörde en iyi yapan butik ajanslardanız. Bunun için kendimizi daha da geliştirmeye çalışıyoruz. convertics.co üzerinden de anlatmaya çalışıyoruz.
2024 yılı için Türkiye’de perakende firmalarını yakından ilgilendiren yeni bir proje üzerine çalışıyoruz. Bunun sektörde ses getireceğine gereğinden fazla inanıyorum. Şu sıralar hayalini kurduğum tek şey bu projenin ayağa kalkması. Bununla alakalı gelişmeler farklı bir içerik konusu.
Benim hikayemi ve convertics’in hikayesini dinlediniz. Teşekkür ederim.
Mutlu ve güzel yıllar…