Size Güçlü Sorularım Var!
İyi sorular kolay cevaplardan daha güçlüdür. İyi sorular düşüncülerimizi gözden geçirmeye zorlar, soruna farklı bir pencereden bakıp yeniden tanımlamamızı sağlar. Bizi geleneksel düşünce kalıplarının dışına iter. En önemlisi bize hayatımızdaki en önemli şeylerin neler olduğunu hatırlatmaya yardımcı olur.
Soru sormak bizlere şunları kazandırır;
Sorular harekete geçme olasılığını artırır, 1993'te sosyal bilimciler Vicki Morwitz, David Schmittlein ve Eric Johnson 40.000 fazla katılımcıyla bir çalışma yürüttüler ve birisine altı ay içinde yeni bir araba alıp almayacağını sormanın satın alma oranının %35 arttırdığını gördüler. Bu ve bunun gibi araştırmalar soru sormanın kişinin karar alma sürecinde yadsınamaz şekilde etki ettiğini gösteriyor. Soru sormak, yaptığın davranışı düşünmeye teşvik ediyor odağı değiştiriyor bu durum ise o odak üzerinde hareket etme olasılığını artırıyor.
Yaratıcılığı teşvik eder, merak duygusunu destekler, çok sayıda çığır açan buluşun ve çılgınca büyüyen işlerin başlangıçlarının kökenini incelerken, o dönemde başka kimsenin sormayı akıl edemediği ve derin bir anlam içeren soruların peşinden giden bir insan olduğunu keşfettim. Sorular cevapları, cevaplar da milyar dolarlık kazançları doğuruyordu. İşte bu yüzden, bugün Silikon Vadisi’nde “Sorular, yeni cevaplardır” denir.
Analitik düşünce sisteminin gelişmesi, iletişim becerilerinin arttırması, insanın kendini keşfetmesini sağlaması, problem çözme becerilerini geliştirmesi gibi saymakla bitmeyecek kadar faydası vardır.
Peki Soru sormanın bu kadar fazla faydası varken neden soru sormuyoruz?
Yanlış bir soru sormaktan veya fikirlerimizin reddedilmesinden korktuğumuz için, eğitim sistemimiz öğrencilere sorgulama becerileri öğretmek yerine, bilgiyi doğru kabul etmeye teşvik ettiği ve soru soran değil cevaplayan olarak yetiştirdiği için, hayat koşuşturması içerisinde zamanımızın sınırlı olduğunu düşündüğümüz için sorular sorarak farklı fikirleri keşfetmek yerine, bildiklerimizle hayatımıza devam ediyoruz. Böyle oldukça gelişemiyoruz, ilerleyemiyoruz.
Yaş ilerledikçe soru sorma eğilimimiz azalıyor. Yapılan bir araştırmaya göre; Bir gün içerisinde çocuklar 65, yetişkinler ise sadece 5 anlamlı soru soruyormuş.
Ben de sizlere faydalı olması açısından, William Miller ve Benjamin McRee tarafından yazılmış olan “Güçlü Sorular” kitabından etkileyici ve ilham verici olduğunu düşündüğüm üzerinde çalışmakta olduğum birkaç soru sormak istiyorum. Bu kitabın adının “Güçlü Sorular” olmasının nedenini kitapta söyle açıklamış; kitaptaki sorular, sohbetlerinizi derinleştirerek karşımızdaki kişiyi daha iyi tanımak için kilitli kapıları açacak anahtarlardır.
Hazırsanız sizlere 5 farklı anahtar vereceğim;
- Hayatta neyi daha fazla yapıyor olmak isterdin?
- Hayatının en mutlu günü veya anı hangisiydi?
- Bugün ölüm ilanını yazman gerekseydi, seninle ve hayatınla alakalı neler anlatmasını isterdin?
- Kendin için en önemli değerler hangileri?
- Sadece 3 yıllık bir ömrün kaldığını öğrenseydin, özel ve mesleki hayatında neleri başarmak istedin?
Bu anahtarlar, üzerinde uzun süre düşünülmesi gereken güçlü sorular niteliğinde. Umarım sizlerde bu soruları cevapladıktan sonra etrafınızdaki insanlara sorarak fayda sağlamaya çalışırsınız.
Unutmamalıyız ki;
”Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez.” İnsanlar sadece sorguladıkları şeyleri gerçekten bilirler ve hayatlarını sorgulamadan yaşayanlar gerçek anlamda yaşamamaktadırlar.
-Sokrates-
Kaynakça:
