Çatışma Deyince & Çatışmayı Anlamak: Nedir, Ne Değildir?

Conflictus
4 min readMay 20, 2024

--

Çatışma deyince aklımıza ne geliyor? Eğitimlerimize başlamadan önce katılımcılarımıza sıklıkla sorduğumuz bir sordur bu. Çatışmanın bize çağrıştırdığı birçok anlam olabilir. Kaldı ki birçok akademisyenin ya da bu alanda çalışmalar yapan araştırmacıların farklı çatışma tanımları olabilir. Ancak çatışmayı anlamak için sadece tanımlamak yeterli olmayabilir. Çatışma; türleri, beslendiği kaynakları, evreleri gibi farklı dinamikleriyle birlikte anlaşılmaya çalışılmalıdır. Ayrıca, çatışmayı hangi yapısal koşullarda ve kimlerle yaşadığımız anlama sürecinde önemlidir.

Peki, yola çıkmadan önce, çatışmayı tanımlama sürecini birlikte netleştirelim. Ancak, bunu yaparken, çatışmanın “ne olmadığını” anlamakla başlamak çatışmanın tanımını birlikte yapmamızı kolaylaştıracaktır.

Acaba Çatışma Ne Olmayabilir?

Çatışma genellikle negatif çağrışımlarla ilişkilendirilir ki bu oldukça doğaldır. Ancak çatışma her zaman olumsuz bir deneyim değildir. İlişkilerimizin normal akışından saptığında ortaya çıkan bir durumdur, fakat bu onu tamamen kötü kılmaz. Aslında, çatışmalar, yaşadığımız ilişkileri geliştirebilir ve güçlendirebilir. Yani çatışmalar sadece olumsuz bir olay olarak değil, aynı zamanda fırsatlar sunan ve çözümler getiren bir süreç olarak da görülmelidir. Bu nedenle, çatışmaları sadece olumsuz olarak değil, aynı zamanda ilişkiler açısından olumlu etki potansiyeline sahip bir deneyim olarak da görmek önemlidir. Burada belirleyici olan elbette çatışmanın nasıl yönetildiğidir. Dolayısıyla çatışma ne iyi ne de kötüdür. İnsan ilişkisinin olduğu her yerde kaçınılmazdır.

İkinci olarak çatışma varsa, çözüm için tek bir yolun olduğu ön kabulünden sıyrılmak gerekir. Bir çatışma, genellikle farklı görüşlerin veya çıkarların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Bu durumda, farklı çözüm yollarının varlığı kaçınılmazdır. Ancak ‘tek bir çıkış yolu olmalı’ fikrinde ısrarcı olup üstüne çatışma yaşayan tarafları haklı veya haksız olarak etiketlemeye çalışmak çok tehlikeli olabilir. Çatışma sürecindeki bu tarz ayrıştırmalar çözümsüzlüğü artırabilir. Bu nedenle, çatışma yaşandığında, tek bir çözüm yolunun veya tek bir haklı tarafın olduğunu iddia etmek yerine, taraflarla birlikte farklı çözüm yollarını aramak en doğrusu olacaktır.

Bakış açımızı değiştirmemiz gereken bir diğer nokta da çatışmanın sonucu ile ilgilidir. Eğer bir çatışma varsa onun sonucunda bir kazanan bir de kaybeden olmak zorunda algısı terk edilmesi gereken bir yaklaşımdır. Evet, rekabetçi bir dünyada yaşıyoruz. Çocukluktan itibaren oynadığımız oyunların çoğunda kazanma ve kaybetme kavramlarına aşina olabiliriz. Ancak her çatışma sonucunda bir galip ya da bir mağlup yaratmak zorunda mıyız? Birinin kazancı diğerinin kaybıyla mümkün olmak mecburiyetinde mi? İki tarafın da kazanabileceği bir sonuç olamaz mı? İşte bu ve benzeri soruları sorarak başlamak bile çözüm odaklı bir bakış açısı kazanmamıza katkı sağlayarak, tüm tarafların kazanabileceği bir sonuca bizleri yaklaştıracaktır. Dolayısıyla çatışmaya yaklaşırken takınmamız gereken tavır yenmek için değil; çözmek için olmalıdır.

Şimdi de Çatışmayı Tanımlamaya Çalışalım.

Çatışma kavramı, çeşitli disiplinlerden gelen akademisyenler ve araştırmacılar tarafından ele alınmıştır. Her bir tanım, çatışmanın karmaşıklığını ve çok yönlülüğünü yansıtmaktadır. Bu bölümde, çatışmanın farklı boyutlarını anlamak adına birkaç tanımı birlikte inceleyelim.

Folger, Poole ve Stutman (1993) tarafından yapılan bir tanıma göre, çatışma, birbirleriyle bir şekilde bağlı olan insanların aralarında bir şeyin uygun olmadığını, denk düşmediğini algılamalarına dayalı bir etkileşimdir. Bu tanımda, çatışma yaşayan insanlar arasında bir bağ olduğu ve sürecin karşılıklı iletişimden yani etkileşimden kaynaklandığı vurgulanır .

Woodhouse ve Ramsbotham (2000) ise çatışmayı şu şekilde tanımlar: “İki veya daha fazla aktör arasında ihtiyaç, çıkar veya değerlerin çakışması sonucu çıkan uyuşmazlık durumu.” Bu tanımda ise çatışmanın beslendiği kaynaklar olarak ihtiyaç, çıkar ve değer kavramlarına değinilmiştir. Bu kaynakların doğru analizi, çatışma çözümü açısından büyük önem taşır.

Galtung (1969) ise çatışmayı şu şekilde açıklar: “İçinde bulunulan yapının (sistemin), davranışların ve tavırların sürekli değiştiği ve birbirini etkilediği dinamik süreçtir.” Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere, çatışma yapısal koşullarla birlikte ve değişken yapısı göz önünde bulundurularak ele alınmalıdır.

Peki Ne Yapmalı, Nasıl Başlamalı?

Çatışma kavramını anlamak ve etkili bir şekilde yönetmek, ilişkilerimizi güçlendirmek ve çözüm odaklı bir yaklaşım geliştirmek için önemlidir. Çatışmanın sadece olumsuz bir deneyim olarak değil, aynı zamanda fırsatlar sunan ve ilişkilerimizi geliştiren bir süreç olarak görülmesi gerektiğini unutmamalıyız. Bununla beraber çatışmanın çözümü için tek bir doğru yol olmadığını kabul etmek, farklı çözüm yollarını araştırmak ve taraflar arasında iş birliği sağlamak bizim için en iyisi olacaktır. Peki bu şekilde hareket etmek söylemesi kadar kolay mı? Elbette de değil. İnsan ilişkilerindeki birçok konuda olduğu gibi çatışma çözümü de emek isteyen bir süreçtir. Burada vurgulanan çözümcül yaklaşımı benimsemek zaman alır;. Çatışmayı anlamak, dinamikleriyle kavramak, uygun araçlarla analiz etmek gerekir. Çatışmanın dinamiklerini anlamak ve analiz sürecini uygulamak bir başka yazının konusu olabilir Ancak tüm bunları yapabilmek ve çatışma ile insanlar arasındaki görünmez duvarı kaldırmak için öncelikle çatışma olgusuna olan yaklaşımımızı iyi belirlemek önemlidir.

Gönderimizi okuduğunuz için teşekkür ederiz! Conflictus olarak, geri bildirimlerinizi ve görüşlerinizi merakla bekliyoruz.

Tunç Karaçay
Conflictus Uyuşmazlık Çözümü Eğitim ve Danışmanlık

🔗 Çalışmalarımız hakkında daha fazla bilgi edinin: https://www.conflictus.co
📢 Bizi takip edin: Twitter, LinkedIn, Instagram
📧 Bize ulaşın: info@conflictus.co

Galtung, Johan 1996. Conflict Transformation by Peaceful Means. London: Sage.

Folger, J.P., Poole, M.S. and Stutman, R.K. (2013). Çatışma Yönetimi (Çev. F. Akkoyun). Nobel Akademik Yayınları (Eserin orijinali 2012 yılında yayımlandı)

Woodhouse, Tom & Ramsbotham, Oliver. (2000). Peace Keeping and International Conflict Resolution, New York: Unitarpoki.

--

--

Conflictus

Conflictus, çatışma çözümü perspektifiyle içerikler üretir ve uygular. / Conflictus creates and implements content with a conflict resolution perspective.