GORDİON ANTİK KENT

Ankara’ya 94 kilometre uzaklıkta, Polatlı’nın 29 kilometre kuzeybatısındaki Yassıhüyük’te bulunan Gordion, Frigya Krallığı’nın başkenti olarak bilinen ünlü bir antik kenttir.

M.Ö. 2300 yılından 1400’lü yıllara kadar aktif yaşam belirtilerine sahip olan Gordion Antik Kenti 4 bin yıllık bir tarihe sahip ve Gordion Müzesi’nde sayısız tarihi eser sergileniyor.

Frig Krallığı’nın günümüze bıraktığı tarihi bir de efsanesi var…

GORDİON DÜĞÜMÜ

Gordion Düğümü, bir öküz arabasını bir sütuna bağlayan karmakarışık bir sarmaşık yığınıdır. Ve medeniyet tarihinin en büyük hükümdarları arasında gösterilen Büyük İskender ile ilgili anlatılan ünlü bir efsanedir.

FRİG HALKININ KEHANETİ

KRAL ARAYIŞI

İç karışıklıklardan bıkan, kendilerini kurtaracak, dirlik ve düzen sağlayacak bir lider arayışı içerisinde olan Frigler, bu konuda yol göstermesi için o dönemlerde söz sahibi olan bir alime/kahine danışırlar. Kahin uzun meditasyon çalışmalarının ardından şehre kağnı (öküz arabası) ile giren ilk adamın kral ilan edilmesi gerektiğini, kurtuluşun onda olduğunu söyler. Kahinin bu sözünü dikkate alan Frig halkı, büyük bir heyecanla günlerce uykusuz kalarak köye kağnı ile giriş yapacak krallarını beklemeye başlar…

KÖYLÜ GORDİOS’UN KEHANETİ

Fakir bir Frig köylüsü olan Gordios çiftçilik yaparak geçinir. Bir gün tarlasını sürerken, bir kartal gelerek sabanının boyunduruğuna (tarla sürmeye yarayan alet ve onu çekmesi için öküzlerin boynuna takılan aparat) konar ve bütün gün orada bekler.

Gordios bunun anlamını merak edip bir kahine sormak ister. Bunda bir anlam araması hala bizim toplumumuzda da olan baykuş, karga ötmesi vs. gibi durumlara bir anlam yükleme inancından kaynaklanıyor olabilir… Telmessoslu bir kadın kahin, Gordios’un karşısına çıkar, kartalın tanrılardan gelen kutsal bir haberci olduğunu ve Zeus’a adak adamasını söyler. Çoğu hikayede Zeus diye geçer ama aslında Frig Tanrısı Sabazios’dan bahsediliyor.

Gordios kağnısını satacağı samanları ile doldurur. Gecenin zifiri karanlığında yanına karısını ve ilerde eşek kulakları ile ünlenecek oğlu Midas’ı da alarak kente doğru yola koyulur. Alaca karanlıkta kente varırlar…

KEHANET GERÇEKLEŞİR

Gordios ve ailesi şehre girdiği zaman ortalık bomboşken, gece gündüz kağnıyla gelecek krallarını bekleyen halk birden meydana akın eder. Kehanet gerçekleşti diye sevinç çığlıkları atarak Gordios’u tahta taşırlar.

GORDİON DÜĞÜMÜ ATILIR

Kendini birden kral tahtında bulan çiftçi Gordios ne olduğunu idrak edince, Telmessoslu kahin kadının dediklerini hatırlar. Bunun Frig Tanrısı Sabazios’un (Zeus) lütfu olduğunu düşünür.

Şükranlarını iletmek için şimdiye kadar geçim kaynağı olan öküz arabasını Zeus Tapınağı’na adar. Öküz arabasının boyunduruğunu, tapınağın bir sütununa kızılcık(kiren) dallarından oluşan bir kördüğümle bağlar. Efsane Gordion Düğümü atılmış olur.

Frig halkı, kahinin de dediği gibi Gordios ile altın çağını yaşar. Ve kentin adını krallarından esinlenerek Gordion ilan ederler.

Gordios, ölmeden önce onu krallığa taşıyan Gordion Düğümü için: ” bu düğümü kim çözerse, o kişi tüm Asya’ya hükmeden bir hükümdar olur.” sözünü söyler. O dönemlere göre Asya tüm dünya sayılabilir.

Düğümü çözmeyi başaran kişinin, tüm Asya’nın hükümdarı olacağı söylentisi kısa süre içerisinde yayılır. Birçok kişi defalarca uğraşsa da düğümü çözemez. Ve efsane hızla yayılmaya devam eder…

BÜYÜK İSKENDER GORDİON’A GELİR

Makedonya’dan tüm dünyayı fethetmeyi kafasına koymuş genç bir imparator olan Büyük İskender’in ilk hedefi Anadolu’dur. Çünkü o günkü Anadolu topraklarının büyük bir bölümü, en büyük imparatorluklardan biri olan Pers İmparatorluğu’nun elindedir. Müthiş bir hırs ve keskin bir zekaya sahip olan Büyük İskender, Pers İmparatoru III. Darius’u bozguna uğratarak Anadolu’nun yeni hakimi olur. Onu Büyük İskender yapan da Anadolu hakimiyeti olur.

Gordion Düğümü’nün efsanesinden haberdar olan Büyük İskender, zaferinin ardından kısa bir zaman sonra ordusuyla birlikte Gordion kentine ulaşır. İlk iş olarak Frig Kralı Gordios’un arabasını görmek için tapınağa gider. Ve yıllardır çözmek için hayalini kurduğu kördüğüm artık karşısındadır.

Kızılcık dallarıyla atılmış, ne başı ne sonu belli olmayan bu kördüğümü çözmenin imkansız olduğunu anlayan Genç İskender, yeryüzüne hakim olma hayali ve hırsıyla kılıcını çıkarır öfkeyle indirir ve Gordion Düğümü’nü ortadan ikiye ayırır. Flavius’un anlattığına göre düğümün çözüldüğü günün gecesinde tanrılar gökyüzünde şimşekler çaktırıp, gök gürültüleri çıkararak kehaneti onaylar.

Düğümü çözdüğünü ilan eden Büyük İskender, tanrılara birçok kurban adar. Ve Asya’nın kapıları açılır, tüm dünyaya hükmeden bir imparator olur.

Ancak İskender’in 33 yaşında ateşli bir hastalıktan zamansızca ölümü, Gordion Düğümü’nü çözmek yerine sabırsızca davranmasının cezası olmuştur.

Ölmeden önce kendisine bu kadar büyük bir imparatorluğu kime bıraktığı sorulduğunda “en güçlünüze” demiş ve son sözü olmuştur…

Hırsına yenik düşüp kehanetle gelen Büyük İskender, efsaneyle gitmiş.

Youtube versiyonu…

www.cadirehberi.com