Bir Acayip Ülke (Japonya)

Didem Kökbil
6 min readFeb 12, 2015

Gerek mimarisi gerekse festival ve gelenekleriyle ilginç bir yaşam tarzı olan Japonya’da her ne kadar 19. yy’ın ikinci yarısından itibaren Batılılaşma hareketleri gözlemlense de tarihinden ve geleneklerinden kopmayışı onun en dikkat çekici özelliğidir.

Peki günümüz şartlarında nedir Japonya’yı bu kadar ilginç kılan şey? Örneğin Festivalleri. Festivaller Japon kültürünün en önemli parçasıdır. Japonya’daki her yörenin kendine ait geleneksel ve bir o kadar da ilginç festivalleri vardır. Mesela ‘‘Çıplaklar Festivali’’ de diyebileceğimiz ‘‘Hadaka Matsuri.’’ Bu festivalde bir çok erkek ‘‘Fundoshi’’ adındaki iç çamaşırlarıyla ortalıkta yarı çıplak halde dolaşarak kötü ruhlardan arındıklarını düşünürler. Yaklaşık bin yıldır devam eden bu festivale her yıl yaklaşık 9000 erkek iyi şans getirmesi umuduyla katılmaktadır.

Naki Zumou Matsuri (Bebek Festivali)

Bir diğer ilginç festival ise ‘‘Naki Zumou Matsuri’’dir. Bu festivalde de iki bebek kucağa alınarak havaya kaldırılır ve bebeklerden hangisi şiddetli şekilde ağlamaya başlarsa o cesur ve kutsanmış kabul edilir.

Setsubun (İlkbahara Merhaba)

Mevsim değişimi anlamına gelen ‘‘Setsubun’’ adını verdikleri festivalde ise 3 Şubat kış mevsiminin son günü olarak kabul edilir. Japonlar soya fasülyeleriyle bu günü iblis kovalayarak geçirirler.

‘‘İblis dışarı’’, ‘‘İyi şans içeri’’ sözleriyle soya fasülyelerini etrafa dağıtırlar. Daha sonra Oni olarak adlandırdıkları görünmez iblisleri kovduktan sonra yaşları kadar kavrulmuş soya fasülyesi yerler. Ayrıca ünlü, tanınmış kişiler ve sumo güreşçileri de fasulye atma törenine katılmak üzere tapınaklarda yerlerini alırlar.

‘‘Hina Matsuri’’ (Kızlar Günü Festivali)

Tokyo’da kutlanan ‘‘Hina Matsuri’’ ise ‘‘Kızlar Günü Festivali’’ olarak adlandırılır. O gün ailedeki bütün kız çocuklarının sağlıklı ve güçlü olmaları için adaklar verilerek kutlamalar yapılır. Ayrıca Heian döneminde yaşamış imparator, imparatoriçe, müzisyenler ve hizmetkârları temsil eden süslü, geleneksel bebekler belli bir konuma göre iyi şans getirsin diye kırmızı örtü üzerine dizilerek sergilenir. Bunun nedeni ise eskiden bu bebeklerin kötü ruhları uzaklaştırdığına inanılmasıdır.

ÇİÇEK SEVDASI

Japonlar çiçeğe çok önem verirler. Evinin bahçesinde çiçek yetiştirmeyen Japon neredeyse yok gibidir. Hatta bu ülkedeki kadınların bir çoğu çiçek yetiştirmeyi öğrenmek için özel okullara bile gitmektedir. Onlar için çiçekleri vazoya yerleştirmek bile bir sanattır. İlkbahar çiçek açma mevsimi olduğundan bahçeler renkli fenerlerle süslenerek bu dönem özel bayram havasında kutlanır. Aynı zamanda çiçekler evlerin belirli yerlerine konulur; bunun nedeni ise her birinin uğur getireceğine inanılmasıdır.

Cherry Blossom Flurry at Kambayashi Hot Spring

KİRAZ AĞAÇLARI

Japon kültüründe özel bir yeri olan Kiraz ağaçları ise yeniden doğuş ve faniliğin sembolü olarak görülür. Japonca kiraz ağaçlarının açması anlamına gelen “Sakura Zensen” ülkede tüm halkın coşkuyla katıldığı bir kutlama dönemidir ve yeni başlangıçları simgeler.

KAPSÜL UYKUSU

Belki de dünyadaki en ilginç konaklama yerlerinden biri yine bu ülkededir. Bütçesi düşük olanlar için tasarlanmış ve ayağa kalkmanın mümkün olmadığı kapsül oteller Osaka eyaletinde 1979’dan bu yana hala hizmet vermektedir. Morgu andıran bu kapsüllerde genellikle tek gece konaklama yapılır. Dolayısıyla bu otellerde en az 4, en fazla 17 saat kalınabilmektedir. Japonya’da daha çok yaygın olan bu otellere Çin ve Moskova’da da rastlamak mümkündür. Otelin gecelik fiyatı ise 25 dolar ile 50 dolar arasında değişkenlik göstermektedir.

SHOJI KÜLTÜRÜ

Görkemli çatılarıyla mimarinin en güzel örneklerinden birini oluşturan Japon evlerinin içinde kapı ve duvar yerine Shoji adı verilen paravanlar kullanılır. Hasırlar pirinç kamışından yapılmaktadır ve eğer yapı 2 tatamiden fazla olursa o mülk anıtsal olarak kabul edilir.

HARİKA BİR ISINMA YÖNTEMİ (KOTATSU)

Bu arada ısınma yöntemleri de bir o kadar ilginç olan Japonlar kış aylarında ısınmak için kotatsu kullanırlar. Elektirikli bir ısıtıcı olan bu ürün masanın altında yer alır ve futonla birlikte kullanılır.

KİMONO GELENEĞİ

19. yy’ın ikinci yarısından itibaren Batılılaşma hareketleri Japonların giyim tarzına yansısa da kimono gelenekleri hala devam etmektedir. Bu arada Japonya’da sadece kadınlar değil erkekler de kimono giyer. Mesela evlenirken gelin ve damat davetlilerin karşısına kimonoyla çıkar. Hatta kimonoyu giymek çok zor olduğundan kadınlar bunun için özel ders bile alırlar.

USLUP

Japonlar direk olarak “Hayır” demekten nefret ederler. İnsanları reddetmeyi sevmeyen bu halk,

“Bu konuyu bir düşüneyim”,

“Bu konuda ne yapabileceğime bakacağım”,

“Sanırım bu pek kolay olmayacak” şeklinde sözler kullanırlar.

Kısacası Japon kültürü şaşırtıcı detaylarla doludur ve bu ülkede sanat da bazen beklenmedik biçimler alabilmektedir. Örneğin rögar kapakları.

--

--