Neden Medium’a taşındım?
İlk blog sitemi 2016 senesinde açmıştım. O zamanlar yazılım ve bilgi güvenliği hakkında yazılar yazmaktaydım, Ruby on Rails ile yaptığım bir blog yazılımıyla. Yazmamdaki tek amacım kendime notlar tutmaktı. Derken, Türkiye’deki vatandaşların kimlik bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili Ekşi Sözlük’te bir habere rastladım ve hemen araştırmaya başladım. Yaklaşık 49 milyon kişiye ait adres ve kimlik bilgilerinin bulunduğu veritabanı yayınlanmıştı. Edindiğim bilgileri ve teknik detayları blogda yazdım. Sonrasında ise yazdığım bu yazıyı bir arkadaşımla paylaştım. Aradan geçen kısa bir süre sonra benden başka gireni çıkanı olmayan blogdaki olağandışı trafik akışından şüphelendim ve herkesin son paylaştığım, sızdırılan veritabanı hakkındaki yazıyı ziyaret ettiğini farkettim. Konuyu arkadaşıma sorduğumda bana yazıyı beğendiği için Facebook’ta paylaştığını söyledi. Ardından sosyal medyada, Ekşi Sözlük’te ve birçok haber sitesinde ilgili blog yazısının elden ele dolaştığını gördüm. Bir anda viral olmuştu.
Kısa sürede e-posta gelen kutumun dolup taştığını gördüm. İnsanlar bana sızdırılan veritabanına nasıl erişebileceğini, yıllardır görmediği ailesinin adresini nasıl öğrenebileceğini sormaya başladı. Tabiki hiç birine yanıt vermedim. Hemen blog yazısının yalnızca bilgilendirme ve teknik analiz amacı taşıdığını ve benden veritabanı hakkında soru sormalarını bırakmalarını belirttim. Gerçekten uzun bir geceydi.
Bu beklenmedik ilginin ardından blog yazmayı sürdürdüm ve birçok takipçim oldu. Fakat bir yandan da bu durumdan rahatsız olmaya başlamıştım. Emniyet Müdürlüğü’nden sızdırılan kimlik bilgileri ile ilgili soruşturmada ifade için e-mail’ler almaya başladım. Bu durum canımı sıktığı için blog sitemi uzun süre kapalı tuttum. Böylece arama motorlarından ve daha fazla göz önünden kayboldum.
Aradan yıllar sonra yeni bir blog sitesi açtım ve en baştan başladım. Eski blog yazılarımın çoğu internetten silinmişti bile. Yine sıfır ziyaretçili bir blog sitem oldu. İlk başta Google’da üst sıralara çıkmaya başlamıştım fakat bir süre sonra Google yeni yazılarımı indekslememeye başladı. O sıralarda yeni algoritma değişikliğine gidildiğini düşünüyorum. Zira spam sitelerde ve robot yazılarda artışın yaşanmaya başladığını farketmiştim. Bing ve DuckDuckGo’da indekslenirken Google’da yazıları hiç bir şekilde indeksletememiştim. Ayrıca blog yazılımı olarak Hugo kullanıyordum. Blog yayınlamak için mecburen GitHub hesabımın bağlı olduğu kişisel bilgisayarıma bağımlı kalmak ve her bir yazı için git push
etmek beni yormaya başlamıştı. Gerçekten bir post yazmak ve güncellemek için sadece eziyetti benim için. Wordpress gibi grafik arayüzlü bir editörle post yazmanın keyfini özlemiştim. Medium ve Substack’in buna en uygun yerler olabileceğini düşündüm. Bundan sonra yazılarımı buralarda (Medium öncelikli olmak üzere) yayınlamaya devam edeceğim.