Pristine/Kosova

Buğrahan Karapınar
3 min readApr 18, 2015

--

Önceki yazimda söyledigim “planlar yaptim, sunu sunu yapicam, buraya gidicem,sunu yapip edicem” kelimelerinin gezerken tamamen islevini yitirdigini daha ilk yurtdisi gezimde fark ettim.Hic planlamadigim ve aklimda olmayan bir yer olan Pristine’ye nasil geldigimle baslayalim.

Selanikten Üsküp’e otobüs bileti aldim ve yola ciktim.Pasaport kontrolleri vs islemlerden sonra otobüs yola devam etti ve sanki Türkiye’deymisim gibi hisse kapildim.Bunun nedeni yol üzerindeki Türk kolejleri,Türkce reklamlar,Türkce kelimeler oldu.Üsküp’te otogarda inip hemen yandaki alisveris merkezinde bi seyler yerim dedim ve otogardan cikarken “Her saat Pristine” yazisini okudum.Türkce olmasi beni zaten baya sasitmisti.Bosver bi dahaki sefere dedim kendi kendime ve alisveris merkezine girdim bi seyler yemek icin.Yemek yerken “ya Bugra kalk git”diye bi sey beni dürttü ve kalktim tekrar otogara gittim.Bilet saatini sordum ve euroyu dinara çevirmem gerekiyordu o isleri hallettim ve tekrar otobüse binip Kosova’nin yolunu tuttum.

Kosova yepyeni bir ülke.Sirbistanla büyük düsmanliklari ve Arnavutlukla müthis dostluklari var.Otobüs sinirdan gecerken pasaportlari almaya gelen polisler 2 Sirp’i indirip bi süre soru sorduktan sonra tekrar otobüse yolladilar.Yolda giderken kiliseler camiler hep yanyana zaten.Pristine ulkenin baskenti.Diger onemli sehir ise Prizren.Tarihi bir Türk sehri Prizren.

Pristine’de otogarda inip sehre dogru yururken sizi Bill Clinton heykeli ve bulvari karsiliyor.Bulvarin sonunda cok büyük bir kilise insaa ediliyordu.Sehrin merkezini sora sora buldum ve yine bütün Balkan ülkelerinde güzel yapilan köftelerinden yedim.(Yine bütün Balkan ülkelerindeki gibi cok ucuz) Bu arada yemek yemek için önerim sehir merkezindeki Büyük İskender heykelinin sol tarafindaki sokakta kalan büyük köfteci dükkani.İsmini hatirlamiyorum ama bana burayi birazdan anlatacagim amca önerdi ve 2 gün burada yemek yedim.

Sehir merkezi dedigimde sanirim Besiktas Carsidan daha kücüktür.Oncelikle kendime kalmak icin bir yer bulmaliydim.Hava cok soguktu malum 3 ocak.Sirtimda cantayla gezenirken yolun karsi tarafinda bir cami gördüm ve fotograf cekmek icin yanina gittim.Oyle ara sokaklarda gezerken Türkçe kelime duyunca seslerin geldigi yere dogru gittim ki konusanlarin hic birinin Türk olmamasi ve tam Türkçe bilmemelerine rağmen birbirleriyle anlasmaya calismalari haliyle garipti.Onlara Istanbuldan geldigimi hostel aradigimi falan soyledim bunlari anladilar ama Türkceleri yetmedi bir süre Ingilizce derdimi anlattiktan sonra telefonla bir cocugu aradilar.1 dakika sonra cocuk yanimizdaydi.Cok iyi Türkce konusuyordu ve bana hostel konusunda yardimci oldu hostele gittik esyalarimi biraktim.Sonra birer kahve içip sohbet ettik.Ülkedeki bütün genclerin Türkiye’ye gitme hayallerinin oldugundan falan bahsetti.Sonra yanimiza bir arkadasi geldi ve onunla tanistim.Istanbuldan geldigimi falan söyleyince o da yarim yamalak Türkcesiyle sohbet etmeye calisti ve en can alici nokta cocugun bana bi sey soylemek icin cebinden cikardigi Turkce sozluge bakmasi oldu.”Oha Türkce sözlükle mi geziyorsunuz?” soruma “evet,buradaki gençlerin cogunun yaninda Türkce sozluk olur” dediler.Onlara tesekkür edip yanlarindan gezmek icin ayrildim ama ülkede cok fazla bi sey yok.Bütün resmi dairelerin önündeki Arnavutluk bayraginin sebebini sordum ama tam anlamadilar ki cok sevmelerindendir herhalde ☺Aksama kadar baya gezip hostelime geri dondum.Saat 8'de falan hostelin sahibiyle playstation oynamaya basladik 8.45 gibi dus alacagimi soyledigimde bana sularin kesilmesi icin son 15 dakika oldugunu söyledi. “Ne demek 15 dakika falan deyip olayi aciga kavusturamadan “kos kos acele et” dedi ve hemen dus alip ciktim.Meger ülkedeki kalkinma ve ekonomi adina atilan adimlardan birisiymis bu.Aksam 9 sabah 7 sular kesik..

Cikip biraz daha gezmeye karar verdim geceleri insanlar ne yapiyor diye.Alisveris merkezinin oralarda dolaniyorlar.AVM’nin önünde NEWBORN heykeli var.Heykelin üzerinde de Kosovayi taniyan ülkelerin bayraklari.3–4 yer beyaz ve üzerlerinde siyah harflerle “Serbia.. Greece..,Cyprus” yaziyor.

Artik hostele dönüp uyuma vakti.. Ülkeden kisaca notlar: Ucuz, insanlar sicak kanli.

--

--