Tuna Deltası/Romanya

Romanya’nın güney doğusunda bulunan Tuna Deltası’na doğru çıktığımız yolculukta tatilimde yaşayacağım en keyifli ve en huzurlu an olacağını tahmin etmiyordum. Bu yüzden ilk yazımda Tuna Deltası’ndan bahsetmek istedim. Eğer sizde doğanın sakinliği, saflığı ve güzelliğiyle buluşmak istiyorsanız, Tuna Deltası’nı mutlaka görülecek yerler listenize ekleyin.

Gidilecek ve görülecek yerleri bir kaç ay öncesinden araştırıp ayarladığı için Romanya gezim tamamen babamın düzenlediği bir tatildi. Bana düşen kısım uçağa binip babamın peşinden gitmekti. Bir baba-kız tatili kulağa çok keyifli gelmiyor olabilir ama Tuna Deltası unutamayacağım yerlerden biri oldu. Detayları anlatmadan önce Tuna Deltası hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. UNESCO tarafından 1991 yılında dünya mirası olarak kabul edilen Tuna Deltası’nın %80'e yakın bir kısmı Romanya’da yer alıyor. Romanya’dan 10 ülkeye dökülen ve Avrupa’nın en büyük ikinci deltası olan Tuna, birçok hayvan ve bitki türüne de ev sahipliği yapıyor.

Biz gece Tuna’ya 2 saat mesafede olan Köstence’de kaldık. Köstence’den Tuna Deltası’na ulaşmak için önce Tulça şehrine gitmeniz gerekiyor. Tulça’yı gezme fırsatım olmasa da Türk nüfusunun fazla olduğunu ve bu şehirde bir Atatürk büstü bulunduğunu öğrenmiş oldum. Tulça’ya vardıktan sonra Tuna Deltası’na ulaşmak oldukça kolay. Biz daha önceden tekne turu için rezervasyon yaptırmıştık. 5–6 kişilik bir tekne yaklaşık 300 TL’ye sabahtan akşama kadar kiralanabiliyor. Tekne kaptanı Haziran ve Eylül aylarının tur için daha uygun olduğunu söylese de biz Temmuz ayında da fazlasıyla keyif aldık.

Kıyıdan uzaklaşmaya başladıkça doğanın güzelliği sizi büyülemeye başlıyor. Temiz hava, kurbağa ve kuş sesleri, yeşilin ve suyun iç içe olması insana büyük bir huzur veriyor. Normalde 5 saat süren tur, kaptanla fazla iyi anlaştığımız için yaklaşık 7 saat sürdü. Bu sayede ben de bol bol bitki ve hayvan fotoğrafı çekme şansı yakaladım.

Tuna Deltası’nda bitkilere dokunmak yasak. Nilüferleri alıp götürenler olduğu için böyle bir yasak getirmişler. UNESCO’nun mirası olduğundan burada yapabilecekleriniz biraz kısıtlı. Fakat kaptanla aramızın iyi tutmamızın sonucu olarak biz bu kısıtlamaları biraz aşıp yasaklı alanlardan tekneyle geçtik. Sonucunda ortaya böyle mükemmel bir manzara çıktı.

Turizm açısından fazla gelişmiş olmasa da Tuna Deltası’nın kıyılarında ufak oteller bulabilirsiniz. Otelde kalmanın da ayrı bir keyfi olduğunu söylüyorlar.

Tuna Deltası’nın bu güzelliği bozulmadan siz de gidin ve bu huzur dolu yerin tadını çıkartın derim.