Anne Ben UI ‘cı Oldum

Ecemnaz YAŞAR
3 min readMar 6, 2022

--

Evet anne UI… Urfa-Isparta. Evet.

Hayır baba KPSS’ye gerek yok. Hayır sanmıyorum devlete gireceğimi.

Derin bir nefes… Ve başlıyoruz.

Bu yazımda diplomamı almama aylar kala nasıl iç mimarlıktan vazgeçip yepyeni bir sektöre girmeye karar verdiğimi anlatacağım. Bir tasarımcı açısından sektörler arası karşılaştırma yaparak kendi motivasyonlarımı açıklamaya çalışacağım.

Sonrasında belki yazıyı anne babama da okuturum ki UI nedir iyice pekiştirsinler. Çünkü yukarıdaki konuşma yalnızca bir kez yaşandı sanıyorsanız feci halde yanılıyorsunuz.

Bu İşe Nereden Bulaştım?

Uykusuz geçen geceler, aşağılanmalar ve hiçbir tutar yanı olmayan projelerle geçen dört yılın sonunda iç mimarlık diplomamı almama aylar kalmıştı. Üstelik daha mezun olmadan çalışmaya bile başlamıştım! İş bulma kaygım azalmıştı belki ama sektörde zaman geçirdikçe bu mesleğin bana istediğim hayatı veremeyeceğini de anlamaya başlamıştım.

Bir tasarımcı olmaktan gayet memnundum. Tasarım süreci beni heyecanlandırıyor ve tasarımların hayata geçtiğini görmek de büyük bir tatmin duygusu sağlıyordu. Ancak inşaat sektöründe işleriniz artıkça kendi hayatınızdan yemeye başlarsınız. İnşaatla iç içe olan mimari tasarım için de durum farklı değildi. Çok kısa bir süre içinde ileride patronumun bugün yaşadığı hayatı yaşamak istemediğimi anladım.

Sonrasında da gelecek kaygısı ve ufak tefek varoluşsal krizler başladı. Ne yapacaktım? Sadece mesleki olarak değil hayatımla ilgili ne yapacaktım? Herkes özellikle bu yaşlarda mesleğimi hayatım haline getirmemi bekliyordu. Hatta bu yıllarda sadece çalışmamı, on yıl sonra hayatı yaşamaya başlayabileceğimi öğütlüyorlardı. Sanki bir sonraki günü görmemizin bile garantisi varmış gibi…

Mezun olma telaşı, aileden gelen ‘What’s next?’ tarzı sorular derken bir süredir sıkça karşıma çıkan ‘UI design’ kavramına biraz daha detaylı bakmaya karar verdim. Tasarımcı kimliğimi kaybetmeden yapabileceklerimi gördüğümde ise gerçekten ağzım açık kaldı diyebilirim.

İç Mimarlık vs. UI Design

İç mekan tasarımı çocukluğumdan beri beni hep kendine çekmişti. Üniversite tercih dönemimde ne istediğimi bilerek bu bölümü tercih etmiştim. Hala daha işin tasarım süreci beni inanılmaz heyecanlandırıyor ve eğlendiriyor.

Peki, bir iç mimarın işi burada bitiyor mu? Asla! Aslına bakılırsa iç mimarın işi tasarım bittikten sonra başlıyor.

Bir iç mimar sakin geçen bir gününde ofisinde toplantılara girip kalan vakitlerde (eğer kalırsa) tasarım yapabilir. Ancak sıradan bir gün şantiye-toplantı-atölye-şantiye-toplantı döngüsünün farklı kombinasyonları içinde geçer.

İç mimar tasarımı yapar, müşteriyle iletişime geçer, ekipleri organize eder, iş planı çıkarır, üretimleri ve şantiyeyi kontrol eder. (Eğer kendi işinizin sahibiyseniz günleriniz böyle geçer, eğer büyük bir kurumsal şirkette çalışıyorsanız tasarımcı kimliğinizin hiç önemi yoktur ve şirketin vizyonu doğrultusunda hareket etmek zorunda kalırsınız.) Ve tahmin edebileceğiniz gibi bu işlerin pek gecesi gündüzü yoktur.

Yukarıda saydığım tüm sebeplerden ötürü UI tasarımcıların uzaktan çalışabildiğini duymak bile gözlerimin yaşarmasına sebep olmuştu. Sonunda aradığımı bulmuştum! Bana istediğim özgürlüğü veren, her işin en pratik şekilde halledildiği ve bunun takdir gördüğü, tasarımcıya değer veren bir sektör… (Sektör tasarımcıya değer vermiyor diyenler hangi sektörden geçiş yaptığıma yeniden baksın lütfen)

Sonunda 4 yıllık tasarım eğitimimi nereye yönlendirmek istediğimi bulmuştum. Sırada UI sektörünün kapısına bir uçan tekme atıp ‘BEN GELDİM!’ demek vardı. Sahi, neredeydi bu sektörün kapısı?

Bu UI’cılar Nerede?

Bir UI tasarımcının doğal yaşam alanı neresidir? Zira sektöre dışarıdan ilk kez girmeye çalışan biri olarak bu dünyayı oldukça kendi içine kapalı bulmuştum.

Sanıyorum ki nereye bakacağımı bilememiş olma sebebim kendi çevremde UI tasarımın bilinen bir meslek olmaması. Şöyle bir düşününce, daha önce hiç bir mobil/web tasarımcı ile karşılaşmamıştım. Hali hazırda bu işin içinde olanlar dışında pek fazla insanın da karşılaştığını sanmıyorum.

Herkes evden çalışıyordu. Her şey dijital olarak hallediliyordu. Bu durumda ben gidip rastgele birkaç kapı çalarak evde fazla UI’cınız var mı diye mi sorsaydım acaba?

Tam UI tasarımcıların unicorn’lar gibi efsaneden ibaret olduğunu düşünmeye başlamıştım ki çevremden de aldığım destekle sektöre dair bilgi edinmeye başladım. Sonrasında da Twitter’ı keşfettim. Dışarıda hiç UI’cı yok çünkü hepsi Twitter’da! Yazılımcılar da orada. Birbirleriyle konuşup asla anlamadığım şeyler yazıyorlar. (Junior bireyler için Türkçe dil desteği lütfen)

Teori doğrulandı, UI tasarımcıların gerçek olduğu bilgisi dış dünyaya yayıldı. Bunun bana katkısı ne olacaktı? Bırakın tam donanımlı bir tasarımcı olmayı kendimi Junior olmaya bile uzak hissediyordum. İşte burada benim asıl yolculuğum başladı.

Alana dair hiç bilgim yokken öğrenmeye nereden başladığım ve nasıl devam ettiğim başka bir yazının konusu olsun. Ama yolculuğum hala devam ediyor. Yolun çok başındayım ve öğrenecek çok şey var. Ve her zaman çok şey olacak. Sanırım işin en güzel tarafı da bu.

--

--

Ecemnaz YAŞAR

Product Designer | Trying to survive & making a scene about it