Gerçek Futbolcu Fabrikası, Portekiz

Emre Bektaşoğlu
7 min readMay 7, 2022

--

Portekiz’in üç büyük takımı sırasıyla en çok şampiyonluğu olan Benfica, Porto ve Sporting Lisbon son 10 sezonda(11/12'den 21/22 sezonuna kadar) yaptıkları oyuncu alım ve satımlarında yine sırasıyla 603.55, 402 ve 221.6 Milyon Euro kar elde ettiler. Dünyada bu alanda Benfica 1, Porto 2 ve Sporting 8.sırada(Euro 2016 finalinde oynayıp ülkeye kupa kazandıran 14 oyuncudan 10'unu yetiştirmiş konumda) bu ekiplere ek olarak ülkenin bir diğer takımı Braga 192.2 Milyon Euro kar ile listede on birinci. Ülkenin 32 takımı bu süreçte kar elde ederken sadece bu 4 takımın toplam sağladıkları kar 1.27 Milyar Euro(direkt B takımlarından yapılan satışlar dahil değil) Benfica ve Sporting akademilerinde Direktörlük yapmış Pedro Mil-Homens 2021 yılında yaptığı bir konuşmada ki kendisinden ilerleyen bölümlerde daha detaylı bahsedeceğiz Benfica’nın akademilerinin bütçesi yaklaşık senelik 10 ila12 Milyon Euro civarı olduğunu açıklamış ne kadar kar elde ettiklerinin hesabını sizlere bırakıyorum.

Bir kıyaslama yapacak olursak bu zaman diliminde kar eden Türk takımı sayısı 24, 5 Milyon Euro’nun üzerinde kar eden takım sayısı Türkiye’de 13 Portekiz’de ise 22, bu 13 takımın başını iflas eşiğindeki Bursaspor ve Altınordu çekiyor ve bu dönemde sırasıyla 31.7 ve 25.4 Milyon Euro kar etmişler. Bizim dört büyük takımımızın durumlarına bakacak olursak ki bu takımlar aynı zamanda altyapılarından en çok yetenek çıkan takımlarımız yani öz kaynakları ile en çok para kazanma şansı olan ekipler Galatasaray 124, Fenerbahçe 90, Trabzonspor 55 ve Beşiktaş 23 Milyon Euro zarar etmiş, toplamı 293 Milyon Euro ayrıca ülkemizde verilen yüksek imza paraları ve menajerlik ücretleri bu rakamlara dahil değil, çok düz bir hesap yapacak olursak eğer Galatasaray transferde yaklaşık 40 Milyon Euro kar etmiş olsa bugün borcu olmayacaktı(toplam borcu 162 Milyon Euro civarında). Bu rakamları daha da çarpıcı hale getirecek bir başka karşılaştırma ise Portekiz’in 10.5 milyon civarı nüfusu ve 92.212 km² yüz ölçümüne karşın Türkiye’nin 85 milyon civarı nüfusu ve 783.562 km² yüz ölçümü, yani hem nüfus hem yüz ölçümü Portekiz’in yaklaşık 8.5 katı. Bu rakamların bize söylediği şey ise iki ülkenin aynı şekilde yönetildiği bir senaryoda Türkiye’den bir Cristiano Ronaldo veya Bernardo Silva çıkma ihtimali Portekiz’den çıkma ihtimalinden azımsanamayacak oranda daha fazla olurdu ama realite bundan çok farklı Mayıs 2022 itibariyle Türkiye milli takımının kadro değeri 300 Milyon Euro, Portekiz’in ise 747.5 Milyon Euro.

Peki arada bulunan ve bu olağanüstü farka sebep olan ana faktörler neler?

Bana göre en önemli 3 faktör Altyapılar, Scouting ve yapılan oyuncu satışlarından alınan verim, bunun ligin güvenilirliğine ve piyasaya etkisi bu yazıda bu ana faktörlerin üzerinde duracağım.

Bölüm 1: Altyapı ve Scouting

En önemli faktör tek olmamakla beraber altyapılar çünkü giriş kısmında bahsettiğim insan gücü çoğu ülkede Portekiz ile kıyaslanınca verimsiz kullanılıyor.

Benfica’nın U-19 teknik direktörü Luis Araujo’nun Guarbir katıldığı bir panelde dikkat çektiği en önemli noktalar antrenör yetiştirme konusunda çok iyi olmaları ve tesislerin en üst düzeyde olması. Araujo röportajında altyapıların hedefinin net bir şekilde kupa kazanmak olmadığının üstüne basıyor ve ekiliyor “Benim için asıl kupa Ruben, Joao Felix, Bernardo gibi oyuncularımızın en üst düzeyde başarılı bir biçimde oynaması”

İncelediğim tüm kaynaklarda ülkede çalışan herkesin net bir biçimde farkında olduğu bir şey var: oyuncu yetiştirmeye muhtaç oldukları. Ülkenin ekonomisinin gerek futbol endüstrisi bazında gerek ise genel olarak olduğu seviyenin farkındalar ve 5 büyük lig ile bu açıdan mücadele edemeyeceklerinin farkındalar zaten bir sorunu çözmek için ilk başta bu sorunun farkında olmak gerekir ve fark yarattıkları alanlardan biri de bu.

Pedro Mil-Homens

Sporting Lisbon’da da çalışmış ve son olarak Benfica akademilerinde Genel Direktörlük yapmış Pedro Mil-Homens yayın gelirleri ve ekonomilerin ortada olduğunu 5 büyük ligle bu yönden mücadele edemeyeceklerini, en iyi oyuncuları tutamayacaklarını bildiklerini ve bunu kabullendiklerine vurgu yapıyor. Kendisine göre Rúben Dias sistemlerinin en verimli ürünlerinden biri ve hedefleri tam olarak onun gibi oyuncular yetiştirmek. Dias 11 sene Benfica’da oynamış as takımda 137 maça çıkıp şampiyonluk yaşamış ve sonra da 68 Milyon Euro gibi ciddi bir bonservis ücretiyle City’e transfer olup kulübe maddi açıdan katkı sağlamıştı yani ondan hem performans hem gelir sağlanmıştı. Pedro’nun değindiği bir diğer nokta da yönetimin uzun vadeli planlar yapmasının önemi, kendisine göre 7–8 yaşlarında bir oyuncuyu kulübe kattığınız zaman onun onun ilerde bir yıldız olup olmayacağını anlamak mümkün değil bunun için 10 yıla ihtiyaç var.

Fakat isabetli tahmin yapmakta önemli ve kulüpte 200 civarı insan sadece genç/çocuk olarak nitelendireceğimiz yaş grubundaki oyuncuları izlemekle yükümlü. Kulübün ülke çapında 5 farklı merkezi var o merkezlerden en iyileri de seçilip Lisbon civarlarında bulunan ana kampüse yollanıyor ve As takıma hazırlanıyor. Pedro‘nun değindiği bir diğer nokta ise tek amaçlarının oyuncu yetiştirmek değil iyi birer vatandaş yetiştirmek olduğu ve bazen bu doğrultuda bazı oyuncularını A takıma yükseltmek için 1–2 sezon ekstra beklediklerini söylüyor. Son dönemde artık 14 yaşındaki oyuncuların bile menajerleri olduğunu ve baskının çok yüksek olduğunu bu nedenle de artık anne, babalarını eğitmeye çalıştıklarını açıklamış.

Portekiz’in devlerinin sıfırdan yetiştirdiği oyuncuların yanı sıra genç yaşlarda transfer ettikleri “Wonderkid” ler ile de ünlü, örneğin Axel Witsel 9 Milyon Euro karşılığında 22 , Ederson 17, Felix(Porto’dan!) 16 yaşında kulübe katılan oyuncular bugünlerde ise geleceğinin çok parlak olduğu düşünülen ve yakın zamanda Liverpool karşısındaki performansıyla göz kamaştıran Darwin Núñez 4 eylül 2020'de yani 21 yaşında Almeria’dan kulübe katıldı. Ezeli rakipleri Porto’da ise benzer transferler bol miktarda mevcut, kulüp tarihinin en yüksek gelir sağlanan oyuncusu Éder Militão Ağustos 2018'de 20 yaşında transfer edilmiş bir sezon sonra ise Real Madrid’e 50 Milyon Euro’ya (43 Milyon Euro kar) satılmıştı, Liverpool’lu Diaz ise 2019'da Kolombiya’dan 7 Milyon Euro civarı bir bedelle transfer edilip 2022 ocak’ta 45 Milyon Euro’ya Anfield’e transfer oldu.

Benfica Scout departmanın önemli isimlerinden Hugo Pinheiro kulüpte kendi departmanı yani ve u-16/B takımı ve Senior(kıdemli) departmanı olmak üzere iki ayrı scouting departmanı olduğunu belirtiyor. Pinheiro özellikle kendileriyle aynı şehirde bulunan Sporting Lisbon ile çok kıyasıya bir yarış içinde olduklarını ve bazen oyunculara imza attırmak için bir kaç günün bile çok değerli olduğuna değiniyor. Pinheiro net bir şekilde sistemlere veya takımlara uygun oyuncular aramadıklarını en iyi oyuncuyu bulmanın asıl hedef olduğunun altını çiziyor. Pinheiro bir kaç sene önce Ferro, Rúben Dias, Renato Sanches, Diogo Gonçalves, João Carvalho, Pedro Amaral gibi oyuncuların aynı anda U19 takımında bulunduklarını ve en hızlı şekilde A takıma hazır olmalarını sağlamak için hepsinin B takıma çıkarıldıklarından bahsediyor o sezon hem B takımı çok genç oyunculardan oluştuğu için kötü performans sergiledi hem de en iyi oyuncuları ayrıldığı için U19 takımı herhangi bir kupa kazanamadı ama Renato Sanches o sezon as takımda oynamaya başladı ve tüm bu yapının ana hedefi gerçekleşmiş oldu.

Filipe Coelho, Benfica U17 takımının Teknik Direktörü daha önce U12, U13, U14, U15 takımlarının hocalığını da yapmış tam bir altyapı hocası ve hakkında ilginç bir tesadüf 2021'de Vitor Pereira aracılığıyla 1 ayını Fenerbahçe’de geçirmiş. Kendisi Benfica’da 12 haftalık değerlendirme döngüleri olduğunu ve her 12 hafta sonunda oyunculara hangi özelliklerinin gelişmesi gerektiğini gösteren dosyalar verildiğini anlatıyor ve sonraki 12 haftalık döngüde bunlar takip ediliyor ve bu 3 ayın sonunda oyunculara yeni birer dosya veriliyor bu yöntemle oyuncuların eksikleri giderilip, geliştiriliyorlar. Pinheiro’nun bahsettiği takımsız anlayışın uygulandığını Coelho’da doğruluyor, bu döngüler boyunca ortalama 6–7 oyuncunun haftanın bir kısmını U17 de diğer kısmını U19'da geçiriyor bu oyuncular üst takımla çalışırken de U16 dan bazı oyuncuların kendilerine katıldığını anlatıyor, bu sistem belki takım içi kimyayı biraz sıkıntıya soksa da bu yapının en önemli amacı as takıma oyuncu yetiştirmek bu takımların kupa başarısı değil. Genç futbol adamı aynı zamana 16 yaşındaki oyuncuların haftada okula gitmedikleri 2 gün olduğunu belirtiyor(hafta içi) ve bu günlerde oyuncuların profesyonellerden farksız çalıştıklarını buna ek olarak kulüp tarafından psikolojik destek aldıklarını belirtiyor. Yani oyuncular çok erken yaşta profesyonelliği öğreniyor ve As takıma oryantasyon kolaylaşıyor 18–19 yaşına geldiklerinde çoktan hayatlarının ne şekilde olacağını deneyimlemiş oluyorlar ve bu ciddi bir rahatlık sağlıyor.

Filipe Coelho

Bölüm 2: Piyasa ve Güvenilirlik

Bilindiği üzere ve rakamların bize net biçimde söylediği şey ortada büyük takımlar Portekiz liginden oyuncu alıyor ve bu oyuncular direkt olarak etki yaratabiliyor. Bu oyuncuların son örneği Liverpool’un Porto’dan 45 Milyon Euro karşılığında geçtiğimiz ocak ayında transfer ettiği Luis Diaz olsa gerek, dünyanın en zor ligine devre arasında gitmesine rağmen hemen uyum sağladı ve eğer Liverpool onu transfer etmeseydi hem ligde hem şampiyonlar liginde ciddi anlamda sıkıntı yaşayacağı kısa sürede net olarak görüldü ve şimdiden rotasyonda Jota’yı geride bırakacağının sinyallerini verdi hatta belki de bırakmak üzere ayrıca sene sonu satışa çıksa bu paranın 1.5–2 katına bir transfer yapması da çok olağan, geçen sezon Manchester City’nin yaptığı Ruben Dias transferi için de benzer şeyler söylenebilir(devre arası değil sezon başı olsa da hazırlık dönemini kaçırmış fakat ciddi etki yaratmıştı). Bunun gibi son dönemde onlarca örnek var ve bu durum başta ligin devleri olmak üzere tüm lige inanılmaz bir güven duyulmasını sağlıyor ve bonservis ücretlerini yukarı çekiyor. Benfica veya Porto’nun en yüksek bonservisle sattığı oyunculara bakarsanız bir kaç tanesi dışında hepsinin parasını net bir biçimde karşıladığını göreceksiniz son senelerden bir kaç örnek vermek gerekirse Porto’dan Éder Militão, Falcao, Pepe, Carvalho, Danilo ve James Rodriguez Benfica’dan ise Bernardo Silva, Ruben Dias, Ederson, João Félix, Axel Witsel ve Raúl Jiménez verilebilir ve liste uzadıkça uzuyor ve liste uzadıkça bonservis bedelleri artıyor. Ayrıca bu yüksek ücretlere satılan oyuncuların Benfica ve Porto’yu bir kaç sezonda bir Şampiyonlar liginde üst turlara taşıdığı da aşikar, bu sistemin zirvesi Porto’nun Mourinho ile kupayı kazanması olsa ve bu başarı henüz tekrarlanamasa dahi bu sezon Benfica Şampiyonlar Liginde Çeyrek finale kalma başarısını gösterdi ve gerek onlar gerek Porto’yu sık sık buralarda görüyoruz bu durumun meyvesi olarak UEFA ülke puanı sıralamasında 53.383 puan ile altıncılar. Türkiye ile kıyas yapacak olursak biz yüzlerce milyon zarara rağmen ülke puanında yirminciyiz ve son dönemde ligimizde oynayan ve Avrupa’ya transfer yapan bazı oyuncular Sörloth(24 gol 9 asist), Muriqi(Gol kralı değildi fakat Fenerbahçe’nin en golcü oyuncusuydu ve son 2 sezonda 32 gol 14 asist), Cenk Tosun(28 gol 5 asist son 1.5 sezonunda), Diagne(Tarihte 1 sezonda en çok gol atan yabancı) gibi oyuncular üst seviye liglerde yokları oynadı tabi Eljif Elmas ve Cengiz Ünder gibi Avrupa’da tutunmayı başaranlar olsa da maalesef azınlıktalar ve bu da ligin repütasyonunu aşağıya çekti ve alınan oyunculara güveni zedeledi.

Tüm transfer ücretleri www.transfermarkt.com.tr’den alınmıştır*

Pedro Mil-Homens: https://www.slbenfica.pt/

Hugo Pinheiro-Filipe Coelho röportajı: https://www.scoutedhub.com/post/manage-your-blog-from-your-live-site

--

--