Yeni Bir Maceraya Başlangıç — Law Abiding Citizen İncelemesi

Emre Tolga Önder
4 min readDec 30, 2015

--

Öncelikle herkese merhabalar. Ben Emre Tolga Önder, 23 yaşındayım, Marmara Üniversitesi’nde eğitimime devam ediyorum. Beşiktaş’ta antrenör olarak çalışıyorum. Fakat mesleğimden pek mutlu değilim maalesef. Maddiyat açısından çok üst bir meslek olsa da, maalesef tatmin olmuyorum artık. Bu yazıları yazmamın sebebi de bu mutsuzluk sanırım. İlk yazım olmasına verdiğim bu heyecan beni daha da teşvik ediyor bu yazıları yazmaya. Bir süredir düşünüyordum blog açıp Film,dizi,anime ve oyun eleştirileri ve incelemeleri yapmayı. İleri de kendi fırsatımı kendim yaratıp bunu meslek haline getirmeyi hedefliyorum. Bu yazılarında bunun ilk adımı olduğunu düşünüyorum. Artık filmin inceleme-eleştiri yazısına geçebiliriz sanırım.

Öncelikle filmde görev alan aktör ve aktrisleri inceleyelim.

Film başrolünde Gerard Butler (Clyde Shelton) abimiz var. Bu abimizin kalitesini anlatmamıza gerek yok sanırım. Romantik-komedi, tarih, aksiyon vs… bütün türlerde üst düzey başarı gösterebilen ve filme kendini tamamen adayan bir aktör desem kimse karşı çıkmaz sanıyorum.

Nick Rice rolünü canlandıran ( Clyde Shelton’un avukatı ) Jamie Foxx ise beklentilerimin çok üstüne çıktı diyebilirim bu filmde. Krallık ( The Kingdom ) filminden sonra bu kadar başarılı bir iş çıkarabileceğini tahmin etmiyordum açıkcası.

Diğer aktörlerin çok fazla sahnesi olmadığından filmin kısa bir özeti ve incelemesine geçebiliriz. Yazının sonlarına doğruda film de ekstra ne olabilirdi, neler olmayabilirdi bunlara değinelim.

Clyde Shelton abimiz, güzeller güzeli karısı ve tatlımı tatlı kızı ile boncuklar, bileklikler yapıyorlar gülüp, eğleniyorlar. İnsana ‘’ah ulan benim de böyle bir ailem olacak mı’’ dedirtiyor ki, hop kapı çalıyor. Ve o an içimizdeki şeytan bize şunu dedirtiyor ‘’ Hoaaayda bakalım ne çıkıcak’’ Kapı açılıyor hop içeriye kendini bilmez iki şuursuz giriyor. Hemen Clyde abimizi etkisiz hale getiriyorlar. Karısını gözünün önünde bıçaklayıp, cinsel tacize maruz bırakıyorlar. Ve filmin en kötü sahnesi geliyor. Aynı şey ufak tatlı mı tatlı kızımızın başına da geliyor. O an sanki kendi başınıza gelmiş gibi hissediyorsunuz. Emin olun hissediyorsunuz. Sonra sizin kafanızda esen intikam düşünceleriniz ve Kurt Wimmer abimizin senaryosu ile beraber film tamamen sizi içine alıyor. Bu saniyeden itibaren pause tuşuna bile basmak istemiyorsunuz.

Sonra Nick denilen gavat avukatımız suçlularla anlaşma yapıyor. Yahu ne anlaşması, elektrik, yıldırım ne varsa versene ibinelere! Tabii Clyde abimiz bundan memnun kalmıyor ve avukatımız Nick’e yalvarırcasına bunun yeterli olmadığını söylüyor. Fakat Nick etik! Nick asla doğru yoldan şaşmaz! Hadi len ordan senin başına gelse sülalesini içeri atarsın sülalesini, bırak bu ayakları diyorsunuz içinizden.

Tabii avukata laf dinletemeyen Clyde abimiz adaletini kendisi sağlamak için bir takım planlar yapıyor. Ama ne planlar yani. O ağlayan sızlayan adam birden Albert de Salvo (Ünlü Seri Katil) oluyor çıkıyor başımıza. O nasıl bir soğukkanlılıktır abicim. Böylelerinden korkacaksın dememişler boşuna! Filmin kısa ama uzun özeti bu arkadaşlar. Şimdi incelememize geçelim.

***( Filmi izlemeyen arkadaşlar için uyarı alt tarafta incelemeye geçtiğimizden dolayı sizler için spoiler niteliğinde olacaktır.)

‘’En iyi strateji, düşmanının doğru stratejiyi yaptığını düşündürten stratejidir ‘’ demiş anonim bir abimiz. Sanki bu filmi izlemişte söylemiş. Filmin genel gidişatına baktığınızda her an her şey olabilecekmiş hissi vermesi bu filmin +1 puan almasını sağlıyor zaten gözünüzde. İnsanlar bilmemeyi severler, merak etmeyi severler bunu biliyoruz. Bir filmde bunları size veriyorsa tadından yenmez. Ve Clyde Shelton’da tam bir bilinmezlik örneği. (bkz. Hapishane sahnesi https://www.youtube.com/watch?v=9FDbgCzkVFE )

Avukat Nick’te her ne kadar gıcık olsanız da tam anlamıyla şenlendirmiş filmi. O klasik çok etik avukat tavırları olsun. Çok bilmişlikleri olsun, Clyde Shelton’a olan ilgiyi daha çok arttırıyor. Tabii bunun yanında politikanın ne kadar boktan bir şey olduğunu da bir kez daha görüyoruz. Yani Nick ve politikacılar ekmeğe bal sürüyor diyebiliriz. Her ne kadar normalde çocuğunuza, kardeşinize parmakla göstereceğiniz bir adam olsa da Nick dayımız bu filmde lanet ediyorsunuz. Bunun sebebi de şu sözler ile anlatılabilir. Her zaman adalet yerini bulmaz çoğu zaman da kendisinin katili olur, Doğrunun aydınlığı bazen mahkemenin karanlığına ışık yıllarıyla ölçülebilecek bir mesafede konumlanır. ( Nelson Mandela — Eski Güney Afrika Devlet Başkanı )

Bu film ayrıca sürekli size sorular sormaktanda çekinmiyor. Filmin gerçekten başladığı ilk sahnede film size ‘’Adalet nedir?’’ diye soruyor. Ve ıghhh diye kalıyorsunuz. Cevap veremiyorsunuz. Sonra Clyde abimizin Avukat Nick ile tartışmasından sonra ‘’Sistemin alışılagelmiş mantığına, mantıksızca boyun mu eğeceksin, yoksa satranç tahtasında her bir hamleyi önceden planlayıp, karşı tarafı oynamak istemediği bir oyuna mı sürükleyeceksin?’’ diye bir soru daha patlatıyor. Bir yandan intikam planları yaparken, bir yandan soruların cevabını düşünüp, bir yandan yas tutuyorsunuz. Daha ne yapsın bu film? demek isterdim ama maalesef diyemiyorum. Neden mi? Mükemmel kötü finalinden dolayı.

Yahu senin karını kızını tecavüz edip öldürsünler, sen adalet ara, bulama. Sonra kendin adaleti sağlamak için yıllar boyu plan yap, tüneller kaz, zehirler hazırla, adamı 85 parçaya doğra, keskin nişancılar, bombalar, hayatını ada bu işe, sırf film etik,ahlaki değerlere ve topluma uygun olsun diye, işte intikam kötü bir şeydir, adaleti kendiniz aramayın mesajı vericem diye finalde filmin ağzına sıç. Adamı da öldür, bir de öyle olması gerekiyormuş gibi göster, insanları çıldırt. Fikrimce klasikler arasına girememesinin tek nedeni bu final olacaktır. Mükemmel senaryosuna, inanılmaz performans gösteren aktör ve aktristlere yazık olmuş bence.

Filmi puanlandırmak gerekirse

Müzik : 8/10
Senaryo : 8.5/10
Oyunculuk : 8.5/10
Efekt — Seslendirme : 8.5/10

Genel olarak filmin benden 10 üzerinden 8.5 puan aldığını söyleyebilirim.

İzlemeyenlere şiddetle tavsiye eder, izleyenlere o final için tekrar tekrar sabır dilerim. Yorum,inceleme,eleştri karışık oldu biraz ama ilk yazım olduğundan anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyorum.

Vakit ayırıp okuyan herkese teşekkürler!

--

--