Zaman ve Mekan : İstanbul Oyuncak Müzesi
İstanbul Oyuncak Müzesini anlatmaya başlamadan önce özellikle Sayın Sunay Akın’a böyle güzel eserleri ve bir o kadar kıymetli bir müzeyi İstanbul’a kazandırdığı için teşekkür ederim.
Gelin müzeden biraz bahsedelim. İstanbul Oyuncak Müzesi 2005 yılında Sunay Akın tarafından Göztepe’de kurulmuştur. Müzenin bulunduğu tarihi yapının dokusu ve oyuncakların çağrıştırdığı duygular içinizdeki çocuğa bir davet niteliğinde. Özellikle eserlerin sergilendiği odalardaki seslendirme ortamın büyüsüne kapılmanızda büyük bir etken. Her ne kadar müzeye ev sahipliği yapan ahşap bina samimi bir hava sunsa da kalabalık kafilelerde size sıkıntı olabilir. Bunun için hafta içi müzeyi ziyaret etmeniz daha faydalı olacaktır.
Müze’de 1700'lerden günümüze kadar çeşitli oyuncakları görme şansı yakalıyorsunuz. Ağırlıklı olarak 20. yüzyıldan oyuncakların sergilendiği müzede oyuncaklar taşıdıkları anlamlara göre gruplanmış. Bir köşede farklı zamanlardan gelen oyuncak uçakları inceleyebilirken bir başka köşede oyuncak askerlerin hüzünlü hikayelerini dinleyebilmektesiniz.
Göztepe Marmaray Durağına 4–5 dakikalık yürüme mesafesinde olan müzeyi rehber eşliğinde gezmenizi tavsiye ederim. Böyle bir imkanınız yoksa sevgili Sunay Akın’ın Müze’deki eserleri ufak ufak anlattığı videoları ve röportajları dinleyip gitmeniz müzenin ruhunu daha iyi deneyimlemeniz için faydalı olacaktır.
İstanbul Oyuncak Müzesi’nde benim en çok ilgimi çeken eser kesinlikle bir Türk Bayrağı oldu. Evet bir Türk Bayrağı. Bayrağı özel kılan şey bayrağın Apollo 15/Endeavour Uzay Aracının kumanda modülünde taşınmış olmasıdır. Müzede anlatıldığı kadarıyla uzayda 295.2 saat, ayda 3 gün toplamda 1.4 milyon mil uzay yolculuğun yapan bu bayrak ABD’de yaşayan iş adamı Ekmel Anda tarafından bir koleksiyoncudan alınmış ve müzeye bağışlanmış. Eserin doğruluğu yine ABD’li astronotlar tarafından onaylanmış ve belgelenmiş. Bayrağı ve belgeyi kesinlikle görmeniz lazım. Tabi ki bu hikayeyi Sunay Bey anlatsa daha keyifli anlatacaktır:).
Benim gibi çocukluğunda uzay aşığı biri için bayrağın bulunduğu kat birebir. 20. yüzyılın başlarından itibaren insanın uzay merağını yansıtan oyuncaklar, aya giden ilk Türk Bayrağı, Star Wars ve Star Trek gibi yapımların ilk oyuncakları, aya ilk ayak basan astronotların gazetelerdeki haberleri ziyaret edilmeyi hakkediyor.
Keyifli etkinliklerin de yapıldığı müzede gezi programınızı etkinliklere göre planlamayı düşünebilirsiniz. Ancak ne olursa olsun müzeyi hafta içi öğleden sonra dolaşmak daha keyifli bir deneyim sunacaktır. Müzeye sahiplik yapan binanın eski bir ahşap köşk olması kalabalık kafililere denk geldiğinizde rahat dolaşmanıza engel olabilir.
Eserlerin anlatımlarını önceden dinlemeniz ve rehbersiz gitmeniz durumunda müzeyi 1.30–2 saatte gezebilirsiniz. Geziden sonra müzenin en alt katında dinlenebileceğiniz bir kafe de bulunmakta. Farklı tatlardaki Beyoğlu Gazozlarını özellikle tavsiye ederim.
Özet olarak; sadece çocuklar için değil, içindeki çocukla uzun süredir konuşmayanlar için de güzel bir müze. Her şeyin dijitalleştiği ve duyguların yavaş yavaş kıymetini yitirmeye başladığı günümüzde, biraz nostalji ve biraz çocukluk hayallerinizle başbaşa kalıp çağımızdan uzaklaşmak size de iyi gelecektir.
Müze hakkında detaylı bilgileri https://istanbuloyuncakmuzesi.com/ adresinden ve Sunay Akın’ın videolarından bulabilirsiniz.
Esenlikle kalın…
