Eslemakbayr
2 min readJan 13, 2023

Yılanlı Sütun, Dikilitaş, Örme Sütun

Günümüz’de Sultanahmet Meydanı olarak bilinen meydanın Roma dönemindeki ismi Hipodrom meydanıydı.Hristiyanlığı kabul eden ilk Roma imparatoru Büyük Konstantin, dünyanın dört bir yanından sanat eserlerini toplayarak meydanı adeta bir din ve sanat merkezi haline getirmek istemişti. Benim fikrimce bunu başarmıştı da. Meydan’da Yılanlı Sütun, Dikilitaş ve Örme Sütun var.Yılanlı Sütun

Yılanlı Sütun

Sütun, ünlü Pers-Yunan savaşları sırasında Plate’da kazanılan zafer sonucu elde edilen ganimetlerle inşaa edilmiştir. Sütunun her bir kıvrımı zaferde payı olan 31 Yunan şehir devletini temsil ediyor.

Sütun 324 yılında İmparator Konstantin tarafından Yunanistan’da bulunan Delphi Tapınağından Konstantinopolise getirilmiştir.

Sütun ne yazık ki günümüze tam haliyle ulaşamamıştır. Sütunun eski hali Antik Yunan tarihçisi Heredot tarafından tasvir edilmiştir. Sütun, 3 piton yılanın birbirine dolanarak yukarı yükselmesi ve yılan başlarının üzerinde kazan bulunmasından ibaretti. Sütunun en büyük tahribi Latin İstilası sırasında olmuştur. Sütunun üzerinde bulunan kazan ve değerli altın bölümler çalınmıştır. Kopan yılan başlarından ikisi hala kayıp iken üçüncü yılan kafası İstabul Arkeoloji Müzesi’nde bulunuyor. İstanbulun ilk kurulduğu yıllarda pagan inanışa göre yılan akrep vb hayvanları uzaklaştırdığına inanılan 3 başlı bronzdan yapılma bir sütunun 16 ve 17 yüzyıla kadar orijinal hali ile dururken farklı rivayetler olmakla birlikte evliya Çelebi’ye göre yılan kafasını bir yeniçeri koparmıştır.

Dikilitaş veya Obelisk

Roma döneminde 200 tonluk özel gemiler inşaa ettirilerek Iskenderiye’den getirilmiştir. Anıtın dikildiği ayaklıkta dönemine ait kitabe ve kabartmalar bulunuyor. Kabartmaların yüzeyinde taşın meydana nasıl yerleştirildiği, Theodosius ve oğullarının Hipodrom’daki araba yarışlarını izlemeleri anlatılmıştır. Taş’ın kendi gövdesinde Mısır tanrıları ve İmparatorların yüceliğinden bahseden hiyeroglifler yer alıyor.

Örme Sütun

Roma döneminde araba yarışlarının yapıldığı hipodromun tam ortasında, yarış alanını ikiye ayıran ve “spina” olarak adlandırılan bir set bulunmaktaydı. Bu set üzerinde çeşitli yerlerden buraya taşınmış olan anıtsal yapılar yer almaktaydı ve spina’nın ucunda son anıt olarak bu sütun bulunmaktaydı. Yapım tarihi tam olarak bilinmemektedir, fakat 10. yüzyılda VII. Konstantinos tarafından tamir edilmesinin ardından onun ismiyle anılmaya başlamıştır. Bu mermer kaidenin bir kenarı üzerinde 6 mısralık bir kitabe bulunuyor. Grekçe olarak yazılan bu kitabede; “Bu dört köşeli heybetli ve harika anıt, zamanla harap olmuşken, şimdi İmparator Konstantinos ile devletin şanı olan oğlu Romanos tarafından önceki görüntüsüne nispetle daha iyi duruma getirildi. Rodos kolosu harikulade idi, bu bronz anıt ise hayranlık yaratmaktadır.”

Eslemakbayr

Hey, my name is Eslem. I will share the places I visited and the photos I took on my blog, I hope you like it.