6 kelime ile terapi

Ezgi
2 min readJan 3, 2024

--

Bırak, kelimeleri seçsin bilinçaltın; gerisini kalemin halleder!

Photo by Brett Jordan on Unsplash.

Hangi podcast kaydında duyduğumu hatırlamıyorum ama dinler dinlemez uyguladığım ve bana iyi gelen bu altı kelime ile terapi konusunu seninle paylaşmak istedim. Uzun zamandır yazmıyordum. Uğurlu sayım altı ile geri dönmek güzel. :) He bir de müzik dinleyerek yazmak istemedim, onun yerine yağmur sesi eşlik ediyor bugün bana.

Evet, işte başlıyoruz! İster kitaplığında olan bir kitabı seç, ister yanı başında duran bir dergiyi. Ne olduğunun pek de bir önemi yok (tabii gidip de absürt bir kitabı seçip gelme bana :)). Rastgele bir sayfasını aç ve altı kelime seç. Seçtiğin kelimeleri bir kağıda yaz (kurşun kalem kullanmanı öneririm). Önce bir dur, bak hangi kelimeleri seçtiğine. Neden seçtiğine anlam veremeyeceksin önce. Sonra bu kelimelerle içinden geçenleri yazmaya çalış. Beceremem deme hemen. Dene bir, olmazsa yapma tamam. Sen, elinin yazdığını düşüneceksin önce ama bilinçaltından dökülecek o kelimeler. Sayfa bitene kadar farkına bile varmayacaksın ne olup bittiğinin. Uzun zamandır kendine vermediğin o özgürlüğü ver kalemine. Bırak yazsın, döksün içini. Belki hissettiklerini yorumlara yazarsın…

Photo by Aaron Burden on Unsplash.

Ben deneyimlediğimde çok şaşırmıştım. Kenarda köşede kalmış, bu nereden çıktı şimdi diyeceğin konulara bile değinebilirsin. He bir de bir fikir üretmen gerekiyor ve tıkandın. Elinde bir sözlük varsa daha kolay olabilir belki ama kitap da olur. Rastgele sayfalar açıp, altı kelime seç. Ortak bir noktada buluşturabilirsin bu kelimeleri. Yeter ki yazacak niyetin olsun, gelir seni bulur kelimeler.

Robert Shore eseri olan Andy Warhol — Sanatçıların Yaşamları adlı kitabı okurken denk gelmiştim bu podcast’e. Yanı başımda bu kitap vardı, rastgele bir sayfasını açtım. Seçtiğim kelimeler: ait olmak — içeride — dönüm noktası — düzen — statü — kaçınmak. Aslında bu kelimeler ve hikayem bana özel ama örnek olması açısından paylaşmak istedim. Mükemmel olması değil, yazmış olman önemli olan. Yaz, gitsin!

“Yine yaptı yapacağını bilinçaltım, hadi bakalım!”

Hayatımı bir “düzene” koymak istiyordum. Ritüellerim olsun, her şeyim yerli yerinde olsun istiyordum ama “içeride” işler öyle yürümüyor. Sen bir şeye “ait olmak” istedikçe, elinde olanları kullanmak yerine onlardan “kaçınıyorsun”. Sahi neden yapıyorsun bunu? Var olanla yetinmek varken. Bir “statü” kazanmana da gerek yok. Sanat, sanat içindir. Yap, gitsin!

Zihnimde çalan playback, kesinlikle bana ait değil. Bundan eminim. Bütün bu negatif düşünceler… Belki ruhumun kara deliğinde kayboluyorlar ama evrenimde var olmaya devam ediyorlar. Çalan playback bir gün durursa, hiç olmazsa sesi kısılırsa hayatımın “dönüm noktası” olacağı kesin.

Bugünlük benden bu kadar. :) Eğer paylaşmak istersen düşüncelerini duymak için buradayım → ezgimedium@gmail.com

Sağlıcakla,

Ezgi,

Küçük Değişiklikler = Büyük Etkiler adlı yazımı okumak istersen buradan ulaşabilirsin.

--

--

Ezgi

Öğrenmeyi öğrenen, kendini tanımakla meşgul, hikaye okumaktan ve yazmaktan keyif alan biri.