Saf Çeviklik: Metodlara Takılıp Kalmadan Agile Bir Ekip-Şirket Kültürü Oluşturabilmek

Fatih Bildirici MSc
5 min readOct 15, 2022

--

DevOxx2022-Lemi Orhan Ergin’s “ Pure Agile: Building a Culture Without Scrum, Kanban and XP” Presentation

Uzun zamandır Medium için bir şeyler yazma alışkanlığımı mücbir sebeplerin de içinde olduğu bir döngü nedeniyle nadasa bırakmıştım. Geçtiğimiz günlerde Lemi Orhan Ergin hocamın paylaştığı konuşma başlığını görünce DevOxx Belgium konferansında yaptığı konuşmanın kaydını ve sunumunu oldukça dikkatli takip ettim ve bunu da hem kendime hem de diğer okuyacak insanlara faydalı olması gerektiğini düşünerek buraya notlamak istedim.

Çünkü aslında Agile sürekli konuşulan, benim tezim için de çalıştığım, ürün yöneticilerinden yazılımcılara herkesin sürekli araç ve metod konuşarak, bunları deneyerek, yerlerine ikamelerini yerleştirip bu denemeleri çeşitlendirerek yakalamaya çalıştıkları bir çalışma biçimi ama tüm bunlardan öte kavramı bir buzzword durumundan çıkarıp saf bir şekilde ele almanın oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Ve eğer bu sağlanırsa araçların, metodların çok daha efektif sonuçlar vermesinin önünde bir engel kalmayacağına da elbette.

Biraz Lemi Orhan Ergin hocanın sunumunu özetleyecek olursam çeviklik Agile Manifesto ile ortaya çıkan bir durum değil, keza manifestoyu yazan geliştiriciler de daha önce oldukça başarılı projeler geliştiren bu süreçlerden edindikleri deneyimleri bir araya getiren profesyonellerdi. Manifestodan önce Crystal Family, Scrum gibi modeller manifestodan sonra da XP yada Spotify Model gibi modeller başarılı bir ürün nasıl geliştirilir ve bu süreç nasıl idealize edilir sorusuna yanıt olarak ileri sürüldü. Dolayısıyla manifestoyu ve önerdiği modeli kutsallaştırmak doğru değil, sadece XP ile geliştirme yapılabileceği gibi Spotify modeli ve Scrum birleştirilebilir, ekip içerisinde bu bileşime SAFe eklenebilir. Burada önemli olan şunun farkında olmak; Bir yerlerde, bazı ekiplerde çalışan formül sizin ekibiniz için çalışmayabilir, bu durumun tam tersi de elbette geçerli dolayısıyla sihirli bir formül almak yerine uygun formülü yaratmak kritik.

Konuşmasında bu yeni dönem için bir paradigma, bir model öneriyor yada doğru tabirle kendi anlatmaya çalıştığı şeyi ete kemiğe büründürüyor. Agile hakkında konuşmak yerine çevik olmaya odaklanmak, bu modelde bir reçete ve size sunulan bir kurallar manzumesi yok, başarının tanımlanmış bir yolu yok, odak noktaya müşteriyi, ürünü ve ihtiyaçları almak var. Bu ihtiyaçları odağa alırken de kendi ihtiyaçlarımızı ekip ve birey olarak sürekli değerlendirmek, problemlerimizi göz önüne almak ve bu sorunları çözmek için bir önceki paragrafta bahsettiğimiz metodları ve daha fazlasını göz önüne alıp onların başarılı bir şekilde bir araya getirildiği bir çalışma pratiği var.

Hoca konuşmanın ikinci bölümünde sorunlar, problemler ve buna ilişkin model ihtiyacının kaynağını ve modeli tanımladıktan sonra buna uygun ekip ve şirket kültürünün öneminin altını çiziyor ve bu kültürü ve onu oluşturmayı tanımlamaya çalışıyor. Bu kültürel modelin iki sac ayağı var; İlkeler ve Uygulamalar. Eğer böyle bir kültür yaratma isteğiniz varsa bu iki kritik nokta kendi benzersiz kültürel çevik modelimizi oluşturmanın anahtarları niteliğinde.

İlkeler:

  1. Agile olmanın ilk kuralı, agile olmak hakkında konuşmamaktır:

Tyler Durden’ın ağzından çıkmış gibi dursa da Lemi Orhan hoca bu prensibi çok soyut bir kavram olan çevikliği sürekli dilinden düşürmemek yerine kavramın büyüsüne kapılmayı bırakmayı öneriyor. Bununla birlikte ürüne, müşteriye ve takıma odaklanmanın ve hem takım hem ürün için ihtiyaçlar, değerler ve nasıl başarı yakalanacağıyla ilgili konuşmanın agile konuşmaktan çok daha önemli olduğunu vurguluyor.

2. Takımınızı iyi tanıyın ve onlara güvenin:

İyi bir kültür ve model oluşturmanın ilk şartı onu uygulayacak takımı iyi tanımak ve modele uygunluğunu bilmektir. Burada anahtar uygulama pratikleri ise takımdaki herkesle iletişimde olmak, feedback kültürü oluşturmak, onları destekleyerek güven kazanmak ve onların yanında olmak olarak özetlenebilir.

3. Yönetim desteğini almak ve buna ilişkin ihtiyaçların desteklenmesi:

Böyle bir kültür oluşturmada yönetim desteği ve ihtiyaçların karşılanması oldukça önemlidir. Burada yöneticilerin ekip içerisinde olması, takımın bir parçası olarak hareket etmesi, rol model olarak konumlanması ve aslında soruna, acıya, probleme hakim olması oldukça kritiktir.

4. İlham verici bir amaca sahip olmak:

Bu amacın dünyayı kurtarmak olması gerekmez ama projeyi zamanında bitirmek gibi bir amacın da çevikliğe, etkileşime, verimliliğe katkı sunmasının zor olduğunu ıskalamamak gerek. Yada monolit mimarideki bir projeyi mikroservis olarak dönüştürmek etkileyici bir hedef olmaz, burada amacın bir vizyon ortaya koyması ve takımın ruhu ile uyuşması önemlidir.

5. Kültürü de bir baseline mantığı içerisinde ele almak:

Kültür bir proje değildir, inşa edilemez, geliştirilemez ve sürekli yaşadığı için de ekibe katılanlarla birlikte değişir, şekillenir fakat yönlendirilebilir ve bu şekillenme esnasında yontulabilir durumundan dolayı kültür yaratmak için de bir başlangıç noktası belirleyip o andan sonraki gelişmeleri ve kritik noktaları ölçümleyip buna ilişkin aksiyonlar almak bu çevik kültürü oluşturmak açısından önemlidir.

6. Gerçek Yaralara, İhtiyaçlara, Problemlere Odaklanmak:

Yapmamız gereken şeyleri ekip olarak sürekli değerlendirmek, gerçek yaralara, problemlere odaklanmak, onları ölçümlemek ve onları çözmek için planlama ve aksiyon içinde bulunmak çevik bir kültür yaratmanın en kritik ilkelerinden biridir. Ritüelleri, araçlara, standartlara, yöntemlere, eğitimlere, danışmanlara takılmayı, kutsallaştırmayı bırakıp, nerede sorun var, ne sorun var, nasıl ölçeriz, nasıl çözeriz sorularına odaklanmak bu kültürü inşa etmenin anahtarı olarak öne çıkıyor.

Uygulamalar:

Şirket ve ekip bazında saf çevik bir kültür yaratmanın ilkeleri yanında uygulamaları da vardır. İlkelere odaklandıktan sonra başarılı bir kültür ve çevik bir iş ortamı, ekip yaratmanın uygulama pratiklerine de yine Lemi hocanın konuşmasından şöyle özetleyebiliriz;

  1. Hızlı Aksiyon Almak:

Çevik bir takım kültürünün odağında çevikliğin odağında olan hız yatar, task bazında, takım bazında, proje bazında hızlılık da yine üç sac ayağında incelenebilir;

  • Geliştirmeyi, karar vermeyi ve ürünü canlıda görüp güncellemeyi hızlı yapmak yani ihtiyaçlara uygun ürünü hızlı teslim etmek.
  • Hızlı öğrenmek; müşteriden, üründen ve takımın geri kalanından öğrenmeyi yine kültürün odağına almak ama bunun atıl kalmamasına da dikkat etmek.
  • Yine tüm paydaşlar ile ilgili destekleri hızlı vermeye odaklanmak bunun için kaliteli ve etkili iletişime, sorunu hızlı anlamaya ve çözmeye odaklı bir mindset oluşturmak.

2. Devamlılığı Sağlamak:

Devamlı olmayan, sürdürülemeyen hiçbir davranış kodu kültür haline gelmek, çevik bir takım kültürü yaratmak için de en önemli pratiklerden biri sürdürülebilirliktir. Burada da yine iletişimde, odaklanmada, gelişimde, kalitede ve üretkenlikte süreklilik, sürdürülebilirlik sağlamak önemli bir pratiktir.

3. Değişime Odaklılık:

Değişimi kavram olarak ele aldığımızda sadece bizim dışımızdaki faktörlere odaklanmamak burada kıymetli bir nokta olarak öne çıkıyor. Üründeki, projedeki değişimi, ilerlemeyi ele almak ve bunu sürekli izlemek, değişiklikleri yönetmek, bunların başlangıç noktalarına ve ilerledikleri yola odaklanmak ve bunu bir akış içerisinde tanımlamak yine böyle bir kültürü yaratmanın önemli pratiklerinden biridir. Bu değişimler, değişiklikler yine ürünlerde olabilir, süreçlerde olabilir, takımda ve bireylerde olabilir. Her biri için böyle bir mindset geliştirmek oldukça önemlidir.

4. Müşteriyi Tatmin Edecek Çıktılar Yaratmaya Odaklılık:

Müşterinin beklentilerini proje ve ürün bazında tanımlamak tatmin edecek çıktılar yaratmak için ilk kritik adımdır. Daha sonra çevik bir takım için atılacak adımlar bu beklentiler ile uyuşmak, bunları karşılamak hatta alacağı aksiyonlar ile bu beklentilerin üstüne çıkmak olacaktır. Bu tatmini sadece iyi ürün ortaya koymak ile de kısıtlamamak gerek, iletişim açısından, teslimat sürecinin mükemmelliği açısından, ürün açısından, hatta işbirliği açısından da memnuniyeti üst düzeye çıkarmak kültürün odak pratiklerinden biri olmalıdır.

5. Takım Olarak Yapmak:

Çevik bir ekip kültürü yaratmanın en önemli adımı bir ekip kültürü yaratmaktır. Bunun da adımlarını takım içerisindeki işbirliğini artıracak adımları atmak, takım çalışmasına ilişkin bir yapı tanımlamak, insanları yönetmeyi bırakıp akışı yönetmek ve insanları bu akışın içerisinde tanımlamak, hesap verebilir ve sorumluluk alan, ürünü işi sahiplenen bir takım, takım fertleri ortaya çıkarmak ve son olarak profesyonelliği takım içerisinde geliştirmeye çalışmak. Tüm bunların olduğu ve bunların odağa alındığı bir takımla birlikte iş yapmak çevik bir ekip kültürü yaratmanın önemli pratiklerinden biri olacaktır.

Kısaca özetlemek gerekirse;

  • Her ekip, her takım, her şirket özeldir, kendine has özellikleri vardır ve bazıları için doğru olan yöntemler bu kendine haslık nedeniyle herkes için doğru olmayabilir.
  • Başarıya bir anahtar olarak sunulan, hatta bunun garantisini veren araçlar, yöntemler, metodlarla vakit kaybetmek ilk madde nedeniyle çok akıllıca değildir.
  • Takımınızı tanımak, onların hislerini, yeteneklerini ve amaçlarını bilmek ve bunlarla birlikte gerçek ihtiyaçlarınıza odaklanmak yapılacak ilk şeydir. Bunun için kendi yaralarınıza bakın ve kendi ihtiyaçlarınıza odaklanın bu doğrultuda da kendi modelinizi geliştirin. Mümkünse hemen.

Yazıya kaynak olan Lemi Orhan Ergin’in Pure Agile: Building a Culture Without Scrum, Kanban and XP sunumuna buradan ulaşabilirsiniz.

Konuşmanın Youtube kaydına buradan ulaşabilirsiniz.

--

--

Fatih Bildirici MSc

fbildirici.github.io @UlukayaGirisimi— 2019 Fellow🌎 SC in HAVELSAN, MSc in Information Systems & Science and Tech Stud.🧑‍💻PhD in Artificial Intelligence 🧠