Türkiye’den Neden ve Nereye Taşınıyorum?
2022 yılının son aylarına doğru ben göç ediyorum. Bu kararı çok uzun süre düşündükten sonra yılın başında vermiştim. Twitter’a da yazmıştım.
Şunu belirtmek istiyorum; ben daha önce avrupada uzun süre bulundum (çocukluk dönemimde) son 10 yıldada hatrı sayılır miktarda yurt dışında bulundum, çeşitli ülkelerde. Ancak ben yurtdışını ülkemizdeki kadar olumlu hiç karşılamadım. Yani ben gitmeye can atmıyordum, benim ülkemde keyfim yerindeydi. Yurtdışıyla çalışıp, Türkiye’de yaşamak çok güzel bir yöntemdi.
Neden Taşınıyorum?
Kötü Sebepler
- İlk madde size komik gelebilir; TÜİK verilerinin güvenilirliğini yitirmesi. Ben analiz yapmayı, bir şeyler hesaplamayı çok seven biriyim. TÜİK verileri güvenilirliğini yitirince benim açımdan ölçümleme yapmak mümkün değil artık. Çünkü bu ülkede fiyatlar inanın veya inanmayın dövize oranlı olarak artmıyor. Döviz kazanıp ve kazandığınız döviz miktarını her sene arttırmanıza rağmen alım gücünüzün düştüğünü görebiliyorsunuz. Mesela ben isterdim ki şuraya yapılan zamlar ve dolar/türk lirası grafiğini koyayım da sizde görün ama maalesef tutarlı bir grafik yok. Dolayısıyla koyamıyorum.
- Hukuk sisteminin işleyişinde inanılmaz aksaklıklar. Ben genellikle bir haksızlığa uğradığımda hiç acımayıp direkt ihtarname + davayı yapıştıran biriyim. Davalar çözümlenmiyor, uzuyor, sürekli hakimler değişiyor. Cezalar caydırıcı değil ve insanlar bunu bilerek suistimal ediyorlar. Bunu her gün çıktığımız trafikten, dolandırılanlardan veya telefonunuza gelen sayısız saçma sapan SMSlerden görebilirsiniz. Haberlerde ölenler, tacizler, tecavüzler biliyorsunuz işte..
- Suriyeli ve Afgan mülteci problemi, neden komple mülteci problemi değil onu da açıklamak istiyorum. Çünkü Afrika ve Avrupa’dan gelen çoğunluk parça parça geldiği için bu kültüre uyum sağladılar. Çalıştılar, dilimizi öğrendiler.. Bu insanların çoğu bunu yapmadı, kaldıkları her geçen gün daha da büyük problemlere sebebiyet verecekler. Twitter’da gördüm, birinin babasına arabayla çarpmışlar. Adamın hiç bir kaydı yok, aylar geçmiş hala aranıyor. “Ya benim babam olsaydı?” diye düşünmeden edemiyor insan. Bu insanların savaş geçmişi var, silah bilgileri var, şiddetin içinden gelmiş ve kaybedecek hiç bir şeyi olmayan insanlar; bu son derece kontrolsüz bir güç ve bundan endişeleniyorum.
- Beklenen Büyük İstanbul Depremi, ben İzmitliyim. 99 Depremini hiç unutamadım ama herkes unuttu. İstanbul’un çok büyük bir bölümü kaçak veya eski yapılardan oluşuyor. İstanbul’da beklenen deprem bir çok yeni bina için bile sıkıntılı. İstanbul’un yarısı zaten zemin olarak sıkıntılı:
Çok basit bir genelleme yapmak gerekirse bu grafik için;
Sarı, gri, açık gri, açık sarı, pembe bölgeler gölcük zeminine sahip.
Koyu gri, kırmızı, kahverengi, siyaha yakın yerler ise daha sağlam bölgeler.
Koyu bölgelerde oturmak güzel ancak bu tehlikeyi geçirmez, çünkü açık renkli zeminlerde o kadar hayati ihtiyaçlar ve o kadar büyük bir nüfus var ki bu bölgelerdeki yıkım deprem anında ve SONRASINDA size de sıçrayacaktır. Gölcük depreminde bile yağmacılık, tecavüzler ve cinayetler gerçekleşti. Bir önceki maddede ne demiştik? Suriyeliler ve Afganlar…
- Dolaylı Yoldan Ekonomik Problemler, ekonomik açıdan durumunuz iyi olabilir, ne mutlu! Benim de durumlarımın kötü olduğu söylenemez, ancak ülkenin çok büyük bir bölümü ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Bu durum da ilk aşamada olmasa bile uzun vadede size yansıyor. Herkes hayattan bıkmış, psikolojik bunalımda ve her an her şeye hazır bir durumda yaşıyor. Bu durumu İstanbul içinde 1 saat trafikte kalarak görebilirsiniz.
- Aşırı Artan Uyuşturucu Kullanımı, çevremde her üç tanıdığımdan herhalde 2.5'i 😂 en az bir madde kullanıyor. Artan alkol ve sigara fiyatları uyuşturucu maddeleri cazip duruma getiriyor. Bu maddeler genel olarak zararsız olarak biliniyor ancak durum öyle değil. Bu maddeler uzun vadede psikolojinizi ve düşünme yapınızı bozuyor. Sorumsuz, güvensiz, asosyal insanlara dönüşüyor insanlar. Bu herkesi böyle yapıyor demiyorum, ancak çoğunlukta gördüğüm bu oldu. Eğer siz madde kullanıyorsanız ve öyle değilseniz lütfen üstünüze alınmayın. Kimseyi gücendirmek için koymadım bu maddeyi, sadece şeffaf olmaya çalışıyorum.
- Siyasi Çaresizlik, ben muhalif görüşte bir insanım. Ancak benim görüşümü ben çocukkenden beri kimse temsil etmedi. Yukarıda saydığım onlarca problem adına hiç bir şey yapmadılar. İktidar mültecilerden, muhalefet bölücülerden medet umuyor. Bu çaresizlik değil de nedir?
- Aşırı Kalabalık ve Doğal Kaynakların Bitirilmesi, Ben Kadıköy/Göztepe’de oturuyorum. Modaya gidiyorum bir kafede oturmak istediğimde sanki iş saati minibüse binmiş gibi hissediyorum. Her yer tıklım tıklım. Oturmuyorum, boş mekan arıyorum. Fenerbahçe’ye geçiyorum dolu, Bağdat Caddesi’ne geçiyorum orası da dolu. Eve dönerken bir Starbucks’a uğrayıp kahve alıyım diyorum 20 kişi sırada, almadan çıkıyorum. Çok kalabalığız, neden? Karşıda oturan Kadıköy’de oturanlara benzer* kesim artık karşıda barınamıyor. Son kale; Kadıköy. Bu nedenle aşırı bir yoğunluk var ancak birilerinin gitmesi lazım ki burası nefes alsın.
- Bireysel ve Kaçak Silahlanmadaki Yoğun Artış, ilk maddede TÜİK verilerindeki endişemden bahsetmiştim. İşin birde diğer tarafı var, o verilerde hiç bulunmayan onlarca parametre. Belki benim çevrem çok kötüdür diye şimdi düşünmeye başladım ama bu öyle de olamaz. Sosyal medyada her gün benzer videolar görüyorum. Ülkede inanılmaz bir silahlanma var bazı kesimlerde, öyle tabanca falan değil. AK47 gördüm, M416 gördüm, el bombası gördüm daha ne göreyim ben? Bu silahlandırma ne için, kime karşı, ne zaman kullanılacak? Bu soruların yanıtları insanı endişelendiriyor.
- Ekonomi Paketi ve Verilen İmtiyazlar, Döviz korumalı ekonomi paketi açıklandığında (2021 — Aralık) ben aslında o gün kararı verdim. Çünkü işim aslında ekonomi, yatırım ve teknolojinin birleşiminden oluşuyor. Başıma bir bela almak istemiyorum ama tek cümleyle; Bu imtiyazlar uzun vadede ülkenin ekonomisinde geri dönülemez sonuçlara sebep olacak.
İyi sebepler
- Ekonomik açıdan hedeflerime ulaşmış olmam.
- Kariyerimin devamının kesinlikle gideceğim başka bir ülkede olması.
- Yabancı dilimi iyi seviyede geliştirmiş olmam.
- Golden visa gibi ücretli vize tiplerine başvurabiliyor ve sorunsuz/hızlı bir şekilde gidebiliyor olmam.
Bu nedenlerle kalıcı olarak gitmeye karar verdim. Türkiye’ye herhangi bir şekilde sorun olursa dönebilmem içinde döndüğümde sıfırdan başlamamak adına bir takım şeyleri burada çürümeye bırakıyorum. Eğer 5 yılımı orada mutlu geçirirsem, onları da satacağım. Ya da geri dönüp buradaki hayatıma devam edeceğim.
Nereye Gidiyorum?
Ben bu konuda baya çalıştım bu nedenle lafı biraz uzatıcam. Kısa yanıt isterseniz Portekiz, bence uzun yanıtı okuyun derim.
Tanımayanlar için ben 19 yıldır yazılım işiyle uğraşıyorum, 10 yaşından beri. Özgeçmişim de fena sayılmaz, bu nedenle bir çok ülkeden son 5 yılda teklif aldım. Özellikle ABD ve Avrupa taraflarından ancak hiç birini kabul etmedim. Karar veremedim 🤷♂️ Ayrıca ülkemi de son ana kadar hiç bırakmak istemedim (bu kısmı sonra anlatıcam).
Gitmek için değerlendirdiğim ülkelerin listesi şöyle:
- ABD
- Kanada
- İngiltere
- Almanya
- Hollanda
- İsveç
- Norveç
- İtalya
- Yunanistan
- Gürcistan
- Kıbrıs (Güney)
- Kıbrıs (Kuzey)
- İspanya
- Brezilya
- Belçika
- Arnavutluk
- Makedonya
- Bulgaristan
- Rusya
- Ukrayna
- Portekiz
- Avustralya
Öncelikle bir çok açıdan eleme yapmam gerekiyordu. Bu konular çok bireysel, sizde kendinize göre hazırlamalısınız.
Gidilecek Ülkede Amaçlar:
- Önce süresiz oturum almak.
- Sonrasında vatandaş olmak.
- Ekonomik açıdan orta-üst seviyeye gelmek veya direkt ordan başlamak.
- Ev sahibi olmak.
- Rahat, stabil ve mutlu bir hayat geçirmek.
- Sosyal bir hayat geçirmek.
Şimdi bu amaçlara göre aradığımız kriterleri belirleyelim ve elemelere başlayalım.
Aranılan Kriter: Yakın Mesafe
Buradan gitsek bile geriye dönmemiz gerekebilir, işlerimiz olabilir. Cenaze vb. durumlar yaşanılabilir ve uzakta kendimizi güvende hissetmeyebilirdik bu nedenle uzak seçenekleri doğrudan -1 ile başlatıyoruz.
Etkilenen ülkelere örnek: ABD, Kanada, Çin ve Avustralya
Aranılan Kriter: Hafif Aksiyon, Hafif Hayvanlık.. 😂
Multimilyoner bir arkadaşım vardı, kendisi çok 100m+ üstü bir miktar parayla Hollanda’ya yerleşti. 3 tane arabası vardı, üçü de gerçekten efsane arabalardı. Bana şunu söylemişti Amsterdam’da arabayla bir yere gittiğinde ‘Bu hangi hayvan?’ diye bakıyorlar arabanın bir önemi yok demişti. Herkes bisiklete biniyormuş. Buna isterseniz hayvanlık, isterseniz ortadoğululuk diyebilirsiniz siz bisiklete binin ben arabamı seviyorum ve bu kültürü tercih ederim.
Başka bir olayda da kendisiyle Kadıköy de bir kafede oturuyorduk. Önümüzde yol vardı ve yolda bir taksi yolcu indirmek için aniden durdu. Arkasındaki motorcuda aniden durunca kornaya uzun bastı, taksici de camdan ne var anlamında bir el hareketi yaptı ve bastı gitti. Bu sahneyi herkes bir kere yaşamıştır, ben umursamadım bile sohbete devam ediyordum. Yanımdaki arkadaşım ne aksiyonlu yer dedi. Ben şok oldum, nasıl yani? Bu mu aksiyon? 😂
Arkadaşlar ben bu kadar düzenli ve sakin bir yere gidersem sıkıntıdan ölürüm. Bu nedenle Hollanda, Norveç, İsveç, Finlandiya gibi ülkeler de -1.
Aranılan Kriter: Yazılımın Para Etmesi
Aradığımız ülkede yazılımcıların fırsatları olmalı, bu sayede avantaj sahibi olabileceğiz. Mesela herkes 10000 dolar kazanıyorsa ve bir yazılımcı da 10000 dolar kazanıyorsa o ülkede varlık sahibi olmamız çok vakit alır. Bu nedenle ekonomik eşitliği çok fazla olan ülkelere -1 veriyoruz.
Etkilenen ülkelere örnek: ABD, Kanada, Çin, Norveç, İsveç, Belçika, Kanada, Hollanda ve Avustralya
Aranılan Kriter: İklim
Yakından tanıyanlar bilir ben soğuk hiç sevmem, kapalı havayla hiç aram yoktur. Bu nedenle bana Ege veya Akdeniz iklimi lazımdı. Bunun tespiti çok kolay:
Görebileceğimiz gibi bu çizgilerin içerisinde, deniz olan yerler kısmen bizim kriterlerimize uyuyor olmalıydı. Bu kriterlere göre elimizde zaten çok az ülke kalıyor.
Kalan seçenekler:
- Portekiz
- İspanya
- İtalya
- Yunanistan
Aranılan Kriter: Vatandaşlık Elde Edebilmek ve Varlık Sahibi Olabilmek
Şimdi bu ülkeler arasında bir seçim yapmamız lazım. Ona göre başlıyorum:
- Yunanistan:
- Olası bir savaş durumunda çok sıkıntılı bir konum.
- Ekonomi kötü,
- Irkçılık olabilir,
- Evler çok pahalı,
- Vatandaşlık zor, çok zor.
- Ülkeler arası bir gerginlikte sınır dışı edilme ihtimali. - İtalya:
- Ekonomi kötü,
- Teknoloji yok, sanat falan her şey çok güzelde ben pizzacı veya ressam değilim.
- Çok pahalı!
- Çocukluğumda çok bulundum, anaokulunu orda okudum hatta. Devlet dairelerinde ırkçılıkla karşılaşmak çok mümkün.
- Kariyer üzerine hiç bir plan yapamayız.
- Vatandaşlık her şeyi düzgün yaparsan TEORİDE 10–15 yıl sürüyor. - Portekiz:
- Vatandaşlık 5 yıl sonra alınabiliyor, dil sınavı tek gereksinimi.
- Golden visa ile 280.000 EURO şehir dışı yatırım veya 600.000 EURO ile şehir içi yatırım yapılarak doğrudan sınırsız oturum veya vatandaşlık mümkün.
- Golden visa istemezseniz, 15000 dolara D2 veya D7 vizesiyle de 5 yılda vatandaşlık almanız mümkün.
- İnsanı çok sıcakkanlı, mutlu. çok sosyal sürekli festival, parti, eğlence var.
- İklim müthiş, önün okyanus.
- Asgari ücret 750 EUR, ekonomi kötü. Ancak yurtdışıyla çalıştığım için bana farketmiyor.
- Evler avrupaya göre (hatta bazen Türkiye’ye göre bile) çok daha ucuz.
- Kripto para seven ülkeler arasında.
- Hayat Avrupa’ya göre %50 ucuz, Türkiye’ye (İstanbul’a) göre %50 pahalı. - İspanya
- 10 yılda vatandaşlık,
- Portekize göre pahalılık, Avrupa’ya göre ucuzluk.
- Asgari ücret 1700 EUR,
- Evler pahalı, hayat pahalı.
- Ekonomi daha iyi, kariyer planlanabilir.
Sonuca Ulaşmak:
Pasaport olarak Portekiz ve İspanya çok benzer durumda, bununla birlikte Portekiz’de sonradan mülkümü satabiliyorum. Kariyerimi uzaktan çalışarak ilerletmem gerekiyor ama %50 daha ucuz bir miktara da çalışsam yine geçinebiliyorum. Ayrıca 5 yıl sonra vatandaşlığa da her vize tipinde (sadece golden değil) geçiş yapabiliyorum. Hava güzel, insanı güzel. Sıkıcı değil ama güvenli. İşi uzaktan olup 2000 EUR ve üzerinde para kazanan birinin yaşayabilmesi çok mümkün. Bu sebeplerle Portekiz’e taşınıyorum.
Özetle Portekizin olumlu yönleri:
- Stabil ve güvenli yaşam.
- Sosyallik.
- İyi iklim, temiz hava.
- Ucuz ev, ucuz kira.
- Yurtdışıyla çalıştığımız için ve asgari ücret düşük olduğu için orta/yüksek alım gücü.
- Akdeniz insanı, güler yüzlü mutlu insanlar.
- 5 yılda vatandaşlık
- Anında mülk sahibi olabilme özgürlüğü.
- Kısmen kültür benzerliği
- İngilizce büyük şirketlerde ve devlet dairelerinde baya yaygın.
Özetle Portekizin olumsuz yönleri:
- Eğer ülkede iş aranırsa büyük problem, düşük maaş.
- Kariyer için atılacak adımlar uzaktan (remote) çalışarak atılmalı.
- Uzun ve yorucu başvuru süreçleri.
- İngilizce az biliniyor, bilenler de çok kötü konuşuyor 😂
- Portekizce dilini öğrenme zorunluluğu
- Daha disiplinsiz, rahatına düşkün insanlar (dolayısıyla erken kapanan, çalışmayan işletmeler)
- Visa ve Mastercard büyük şehirler dışında çok yaygın değil(miş).
- Bazı evlerde ısıtma sistemi komple YOK. Düzgün ev bulmak şart.
- Rüşvet çok yaygın(mış). (Hiç bilmeyiz biz)
Taşınma sürecim 3–6 ay aralığında sürecek 2023'e kadar gitmeyi hedefliyorum. Bu sürecin başındayım, sonuna geldiğimde bunun da blogunu yazacağım.
Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim, eğer sizde benim gibi kararsızsanız belki düşünmenize yardımcı olabilmişimdir.
Görüşmek üzere .