Londra Gezi Planı :)
İlk olarak 2019 yılında Londra’ya gitmiştim, ikinci gidişimde anladım ki Londra’yı hakkıyla gezmek için bi 3–5 kere daha gelmek lazım :D Biz 4 günlük bir plan yaptık ama dediğim gibi Londra’yı detaylı gezmek için ya uzun süre kalmak gerekiyor ya da kısa ve sık sık planlar yapmak lazım :)
Londra’da gezerken sokak, cadde, bölge isimlerinin olduğu tabelalarda ya “City Of London” ya da “City Of Westminster” yazıyor.
Londra’nın ilçeleri Büyük Londra’nın 32 yerel yönetim ilçesidir. Londra’nın ilçeleri, 1963 tarihli Londra Yönetimi Yasası ile 1 Nisan 1965 tarihinde Büyük Londra ile aynı zamanda kuruldular.
Aslında Westminster bir ilçe, fakat resmi olarak “City Of Westminster” adıyla şehir statüsü taşıyor. “City Of London” ise bir ilçe olmayıp Büyük Londra’ya bağlı ayrı bir yerel yönetim birimini oluşturuyor.
Londra’da 6 tane havalimanı bulunuyor, evet şaka değil tam 6 tane :D Heathrow Havalimanı, Gatwick Havalimanı, Londra Stansted Havalimanı, Londra Luton Havalimanı, Londra Şehir Havalimanı ve Londra Southend Havalimanı. Türkiye’den THY ve Pegasus’un Londra’ya direkt uçuşu bulunuyor ve güzel haber, WizzAir’de Haziran 2023'den itibaren direkt uçuşlara başlıyor :)
Londra’da Havaalanından Merkeze Nasıl Gittik?
Biz Pegasus ile Londra Stansted Havalimanı’na gittik. Stansted Havalimanı’nda 3 tane bölge bulunuyor, uçağınızın indiği yere göre Shuttle’a binip 1 ya da 2 durak giderek pasaport kontrolü olan ana binaya ulaşıyorsunuz.
Pasaport kontrolü sonrası metro ya da otobüs ile şehir merkezine geçebilirsiniz. Biz en merkezi noktalardan birisi “Victoria Coach Station”a gitmek için otobüsü tercih ettik. Tren otobüsten daha hızlı fakat otobüs daha ucuz :) Otobüs ile ortalama 2 saatte merkeze ulaşabilirsiniz. National Express’ten kişi başı 15 Pound’a biletlerimizi aldık. Burada önemli bir detay bulunuyor, biletinizi online alırsanız kalkış saati belli bir bilet alıyorsunuz, havaalanından alırsanız size açık bilet veriyorlar, onunla otobüsün kalkacağı yere gidip sıraya girmeniz lazım, önce kalkış saati belli biletli yolcuları sonra da açık biletli yolcuları alıyorlar.
Londra’da Nerede Kaldık?
Londra’da yaşayan arkadaşlarımızın yanına gittiğimiz için kalacak yer araştırması yapmadık. Merkezi bir yerde kalmak isterseniz; Liecester, Trafalgar, Piccadilly Circus ve Covent Garden çevresini önerebilirim.
Kalacak yer bakarken şuna dikkat etmek lazım, uygun fiyatlı bir yer bakarsanız gezeceğiniz yerlere uzaklığını araştırın. Kalacak yerin üstüne metro bileti fiyatlarını da eklemeniz lazım. Londra’da “Zone”lar yani bölgeler olduğu için bölgeye göre metro bileti fiyatları da değişiyor, uygun yer bakarken metro bileti parası ile daha pahalıya denk gelmesin aman dikkat :)
Londra’da Nereleri Gezdik?
Londra büyüklüğü ve kaosu ile tam bir İstanbul :D Büyük bir şehir olduğu için her kültürden insan görebilir, her türlü dili duyabilirsiniz. Hyde Park’a gittiğimizde 5–10 dakika içinde İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Fransızca konuşulduğunu duydum mesela :)
1. Trafalgar Meydanı
En merkezi meydanlardan birisi. Adını, Amiral Horatio Nelson komutasındaki İngiliz donanmasının Fransız ve İspanyol donanmalarını yendiği Trafalgar Savaşı’ndan almış. Şehri gezerken birçok kez etrafından dolaşmış olduk.
2. Leicester Meydanı
Trafalgar kadar olmasa da burası da merkezi meydanlardan birisi. Trafalgar Meydanına oldukça yakın. Yalnızca yayaların girebildiği bir meydan. Meydanın ortasında küçük bir park var. Bu parkta William Shakespeare adına yapılmış bir çeşme bulunuyor. Çeşmenin üzerinde de Shakespeare’in bir heykeli bulunuyor.
3. London Eye
Avrupa’nın en yüksek dönme dolabıymış. Benim için uzaktan bakmak yetti açıkçası :D Çok turistik bir yer, bana kalırsa dolaşırken uzaktan görmeniz yeterli :)
4. Big Ben
2019 yılında geldiğimde tadilatta olduğu için görememiştim, bu sene görme fırsatı buldum :) Benim için çok ikonik yapılardan birisiydi, çocukken tüm İngilizce kurslarının borşürlerinde gördüğüm, hayal yeri gibi bir şeydi :)
Westminster Sarayı’nın hemen yanında bulunuyor, “Big Ben” aslında saat kulesinin çanının adıymış, ancak zamanla halk tarafından tüm yapıyı belirtmek için kullanılmaya başlanmış.
5. Westminster Sarayı
Thames Nehri’nin yakınında bulunun Westminster Sarayı günümüzde İngiliz Parlamentosu olarak kullanılıyor.
Saray’ın temelleri 1016 yılında atılmış, İngiltere Hükümdarlarının yaşadığı saray olmuş fakat 1512'de çıkan yangın sonrası kullanılamaz hale gelmiş. Daha sonra tamir edilip Parlamento binası olarak kullanılmaya başlanmış fakat 1834'de çıkan yangın sonrası tekrar kullanılamaz hale gelmiş. 1840'da tamir edilmeye başlanan saray tam 30 yıl sonra kullanılabilir duruma gelmiş ve 1870'den günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiş.
6. Westminster Abbey
Westminster Sarayı’nın batısında bulunan Gotik bir Manastır Kilisesi. Bir çok Birleşik Krallık Hükümdarlarının ve Isaac Newton, Charles Darwin gibi önemli insanların mezarları da burada bulunuyor.
7. Victoria Tower Gardens
Westminster Sarayı’nın tam karşıdan gören, halka açık bir park.
8. Kensington Sarayı
Kensington Palace kraliyet ailesine ait saraylardan birisi. Bu kiremit renkli saray Kensington gardens içerisinde 17. yüzyılda inşa edilmiştir. Sarayın sadece bir kısmı ziyarete açık.
9. Kensington Gardens
Kensington Sarayının ve Galler Prensesi Diana’nın anısına yapılmış bir park.
10. Buckingham Sarayı
Birleşik Krallık hükümdarlarının yönetim merkezi ve Londra’da konakladığı yer olan saraydır. Devlet işlerinde ve yabancı devlet insanlarının geldiğinde konakladığı yer aynı zamanda.
İnsanlar genelde muhafızların nöbet değişimini izlemek için sarayın önünde bekliyor.
11. Victoria Memorial (Victoria Anıtı)
Buckingham Sarayı’nın hemen önünde olan, kraliçe Viktoria anısına yapılan bir anıt.
12. St Paul Katedrali
İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Anglikan katedrali ve Londra Piskoposluğunun merkezi. Katedral binasının inşa edilişi 17. yüzyıla kadar dayanıyor.
13. St James’s Park
Londra’daki kraliyet parklarından birisi. Londra’ya gittiğinizde bu kadar güzel ve çok park olmasına kesinlikle şaşırıcaksınız :)
14. Hyde Park
Londra’daki kraliyet parklarının en büyüğü. Turistler tarafından da sanırım en çok ziyaret edilen park burası.
15. Green Park
Londra’daki kraliyet parklardan birisi, Hyde Park ile St. James parkın arasında bulunuyor.
16. Millennium Bridge
Londra’daki Thames Nehri üzerinde yer alan ve sadece yayalara açık olan çelik asma bir köprü. Bu köprü Thames Nehri üzerindeki Southwark Köprüsü ile Blackfriars Köprüsü arasında yer alıyor.
17. Westminster Bridge
Londra’daki Thames Nehri üzerinde yer alan ve nehrin batı tarafındaki Westminster ile doğu tarafındaki Lambeth’i birbirine bağlayan bir köprü.
18. Tower Bridge
Tower Bridge, Birleşik Krallık’ın Londra şehrinde Thames Nehri üzerinde yer alan iki katlı bir açılır kapanır köprü. Nedendir bilmiyorum ama burası beni ilk gördüğümde de, bu kez gittiğimde de baya etkiledi :)
19. St James’ Roman Catholic Church
George Street, Marylebone, Londra’da bulunan büyük bir İngiliz Gotik Katolik kilisesi.
20. Daunt Books Marylebone
Burası 3 katlı bir kitapçı, bir çok dilde bir çok eser bulunuyor. İçeriyi gezebilirsiniz, kitap almak zorunda değilsiniz :) Biz içeriyi çok beğendiğimiz için burayı da gezilecek yerler listemize ekledik.
21. Chinatown
İngilteredeki bir çok şehirde olduğu gibi burada da ChinaTown bulunuyor, gittikleri, yaşadıkları şehirde kendi kültürlerini yaşatmak, kendi halkıyla yaşamak isteyenlerin yaşadığı bir bölge.
22. Sky Garden
Sky Garden’a 2019 yılında rezervasyon yaptırmıştık ama gidememiştik, bu sene de rezervasyon yaptırmak için geç kaldığımız için yaptıramadık :) Tekrar düşündüğümüzde de gerek var mı cidden diye sorgulamadık değil :)
Burası halka açık bir bahçe bir kamusal alan. Açık hava terasında oturup 360 derece Londra silüetine ücretsiz olarak bakabileceğiniz, hoş bir botanik bahçesi içinde bir şeyler yiyip içebileceğiniz sürprizli bir yer. Giriş için tek yapmanız gereken önceden online rezervasyon yapmak. Biletler günlük çıkıyor ve hangi gün için rezerve edildiyse o gün için geçerli oluyor. Ayrıca giriş saatinden itibaren sadece 1 saatlik zamanınız oluyor. Yani amaç manzaraya doymak, bir şeyler içip çıkmak. Terasa günde sınırlı sayıda ziyaretçi alınıyor bu nedenle rezervasyonlar günler öncesinden yapılıyor. Şayet bana 1 saat yetmez ben terastaki restoranlarda yemeğe kalırım derseniz çok çok öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Hafta içi 10.00–18.00, Hafta sonları 11.00–18.00 saatleri arasında açık
23. Sherlock Holmes Müzesi
Ünlü kurgusal dedektif Sherlock Holmes’a adanmış Londra, İngiltere’de özel olarak işletilen bir müze.
Londra’ya kadar geldim, ben müze gezicem diyorsanız da, National Gallery, Victoria Ve Albert Müzesi (Victoria and Albert Museum) ve British Museum’e de bakabilirsiniz :)
24. Gezilecek Sokaklar/Caddeler/Bölgeler
Liecester, Trafalgar, Piccadilly Circus, Covent Garden, Carnaby St, Soho, Regent St., Mayfair, Oxford ve Marylebone bölgelerini gezmenizi öneririm :)
Londra’da Nerelerde Yedik/İçtik?
Burada öncelikle şunu belirtmeliyim, İngiltere’nin özel bir mutfağı yok :) Burada en meşhur, en güzel yerler genelde İtalyan ve Fransız mutfağı olarak görünüyor. Biz hem İtalya’da hem de Fransa’da bolca vakit geçirdiğimiz için yemek yerine daha çok şehri görmeye odaklıydık :)
Türkiye’den farklı olarak bir de şuna dikkat etmek lazım, çoğu restoran ve bar gibi yerlerde içeri girdikten sonra çalışan birisinin gelip sizle ilgilenmesini beklemelisiniz, içerisi boş olsa bile gidip kafanıza göre bir yere oturmamanız gerekiyor :)
1. Dishoom
Hint mutfağını seviyorsanız burayı kesinlikle öneriyorum. Manchester’daki Bundobust’dan sonra yediğim en iyi Hint yemekleriydi. Londra’da birden fazla yerde bulunuyor, bildiğim kadarıyla rezervasyon almıyorlar, gidip biraz sıra beklemeniz lazım. Biz Kensington bölgesindekine gitmiştik.
2. Farm Girl Soho
Buranın hikayesi dikkatimi çekmişti ama gidecek zamanım olmadı, belki siz giderseniz diye buraya ekliyorum :)
Bildiğim kadarıyla Rose adlı bir Avustralyalı Londra’ya taşınıyor, vegan/vejeteryan mutfağında istediği lezzette ve çeşitte yemek ve tatlı bulamıyor. Bu yüzden de o zaman ben yapayım diye bir yer açıyor ve burada bu lezzetlere yer veriyor :)
3. Mercato Mayfair
Burası aslında eski bir kilise, kiliseyi food court yapmışlar :) 3 katlı, her katında farklı farklı yemek ve içecek standları bulunuyor, istediğiniz yerden yiyeceklerinizi alıp orta alanda takılabiliyorsunuz. Biz burayı baya beğendik. Burası için bir öneri vereyim, tam akşam yemek saatinde giderseniz havalandırma sistemi çok iyi değil, bu sebeple içerisi biraz yemek kokabiliyor. Ama bizim gibi ara bir saatte giderseniz içerisi refah ve asla yemek kokmuyor, haberiniz olsun :)
4. GAIL’s Bakery
Mükemmel bir kruvasancı :) Bir çok yerde şubesi var, buradan mutlaka bir kruvasan deneyin :) Biz Soho bölgesindekinden almıştık.
5. Maison Bertaux
Burada kalbimi bıraktım :D İnanılmaz lezzetli Fransız bir tatlıcı, içeride çalışanın — bilmiyorum belki sahibidir — aksanından Fransız olduğu da net bir şekilde anlaşılıyordu.
İçeriye girip sipariş verip ödemenizi yapıyorsunuz, sonra oturacak yer arıyorsunuz :) Baya küçük bir yer, 2 katlı, yer varsa giriş katta oturmanızı öneriyorum, aşağısı bana biraz havasız gelmişti.
Tatlı isimlerinin çoğu Fransızca olduğu için birden fazla kez sorsam da yediğim tatlının adını bilmiyorum :D Ama mutlaka ondan deneyin giderseniz :) Üstünde profiterol topu olan, çikolatalı kremalı bir tatlıydı.
6. Royal Artisan Bakery
Londra’da pastane konusunda çok başarılı yer var, hepsi çok lezzetli, ama burası başka bir boyut. Buraya kesinlikle gidin, mutlaka gidin :D Kruvasanları, danish leri hepsi çok lezzetli.
7. The Gentlemen Baristas
Dışarısı da içerisi de güzel görünen bir kahveci. Kahveleri bizim damak tadımıza uymasa da genel olarak güzel bir yer. Birden fazla yerde bulunuyor, biz Piccadilly’dekine gitmiştik.
8. Kingly Court
İngiltere’de genel olarak food court mantığı sevilen ve bir çok yerde bulunan bir konsept. Burası da. onlardan birisi, 3 katlı bir yer, yolunuz düşerse uğrayabilirsiniz.
9. Pret A Manger
Diğer yazılarımda da bahsettiğim gibi İngiltere’nin yerel Starbucks’ı diyebiliriz :) Kahveleri, sandviçleri güzel bir yer.
10. Ben’s Cookies
Kurabiye seviyorsanız uğramaktan keyif alacağınız bir yer :)
11. R Coffee
Kahveleri güzel, kruvasanları Londra standartlarına göre düşük bir yer, son gün havaalanına gitmeden uğramıştık, çok önermiyorum :) Burası da bir çok yerde bulunuyor.
12. Horse & Guardsman
2 katlı, güzel mi güzel bir bar :) Yemek servisi de bulunuyor, biz bir şeyler içmek için uğraşmıştık, çok beğendik :)
İngiltere’de ilk gördüğüm ve 2.kez gittiğim Londra, ilk sefere göre bu sefer beni fazlasıyla büyüledi :) UK vizeniz varsa kesinlikle değerlendirin :)
Yazımı beğendiyseniz daha fazlası için instagramdan beni takip edebilirsiniz, hoşçakalın :) (@gezgincapa)
