Antik Mısır

Gizemkamis
5 min readMar 3, 2022

--

Antik Mısır, Afrika’nın kuzeydoğusunda milattan önce 4. yüzyılda kurulmuş olan uygarlıktır. Antik Mısır, sanatında ve anıtlarında korunmuş olan kültürel kazanımları yapılan arkeolojik çalışmalarla kendisine olan ilgiyi her geçen gün artırmaktadır.

Antik Mısır tarihinin büyük bir bölümü 3 krallık döneminde ayrılır.Bunlar Eski, Orta ve Yeni Krallık dönemleri ile kısa olan geçiş veya ara dönemlerdir. Ara dönem kavramı o zamanki koşullarda siyasi bir birlik olmayışı nedeniyle iki büyük dönem arası geçiş dönemi oluşundan gelir.

Mısır’daki ilk insan yerleşimlerinin kanıtları on binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Ancak sadece milattan 6 bin yıl önce bölgede yaygın yerleşime başlanmıştır. Başta insanlar yerleşik tarıma başlamıştır. Ardından nüfus artmış ve kentler oluşmuştur. Kentlerin özelleşmesiyle tarım dışı faaliyetlere başlanmıştır.

Nil Nehri’nin bir döngü içerisinde devamlı taşması sonucu Mısırlılar üç sezon/mevsim belirlemişlerdir.Bu mevsimlerin adı: Taşma, Büyüme ve Hasat’tır.

Yapılan araştırmalara göre adı Narmer ya da Menas olan bir lider milattan önce 3100 yılında Mısır’ı politik olarak birleştirmiştir. Bu birleşme sonucunda Mısırlılar kralların tanrılar tarafından güçlendirilip görevlendirildiğine, hatta tanrıların oğlu ya da yeryüzündeki vücut bulmuş hali olduğuna inanmaya başlamışlardır.

Bu dönemde hiyerogliflerin kullanılmaya başlandığı düşünülmektedir. Mısır’ın güçlendiği, daha büyük hesaplı projelere başlandığı ve yönetimin zorlaştığı bu dönemde bilgilerin ve kayıtların daha iyi saklanması gerekmiştir. Bu nedenle hiyerogliflerin kullanıldığı düşünülmektedir. Mısırlılar Orta Krallık dönemine gelindiğinde edebiyatla uğraşmaya başlamışlardır.

Krallar güçlendikçe iş gücünü daha iyi kullanmaya başlamışlardır ve daha büyük işlere yetecek ham madde teminini de kolaylaştırmak istemişlerdir. İnsanların zenginleşmesiyle birlikte talep edilen yiyecek de artmıştır. Böylece set, kanal, yol, köprü gibi kavramların önemi artmış ve Yeni krallık döneminde de ortaya çıkan önemli gemicilik faaliyetlerinin de önünü açmıştır. Zenginleşen aileler daha büyük mezarlar inşa etmişlerdir ve bunlar da piramitlerin öncüsüdür.

SOSYAL HAYAT

Piramitlerde Çalışan İşçiler

Piramit yapımında çalışan işçiler düşünüldüğünden daha iyi ortamlarda çalışmışlardır. Yapılan araştırmalara göre ortalama 25.000 kişi bir piramidin yapımında çalışmıştır. Ortalama 5.000 maaşlı işçi piramidin yapıldığı bölgenin yanında onlara ve ailelerine özel bir köyde yaşamıştır. Bu işçiler devamlı çalışmaktadırlar.

Bunların yanında ortalama 20.000 işçi ise çevrede daha az gelişmiş köylerde yaşamakta olup 3 veya 4 aylık dönemlerde belirli aralıklarda çalışmalara katılmıştır. Bu kişiler ve aileleri yine piramidin yakınında onlara özel bir mezarlığa defnedilmiştir.Piramidin yapımında kullanılan malzemelerden kendilerine irili ufaklı farklı mezarlar inşa edilmiştir. Dr. Kamal da yaptığı çalışmalarda piramitlerin yapımında kesinlikle doğaüstü bir güç kullanılmadığını ve piramitlerin uzaylılar tarafından inşa edilmediğini kanıtlamıştır. Dr Kamal yaptığı çalışmalarda piramitlerin halk için dini bir önem taşıdığını ve piramitleri inşa eden işçilerin büyük bir kısmının gönüllü olabileceğini ileri sürmüştür.

Yemek Kültürü

Mısırlılar düşük yağlı ve yüksek lifli ve taneli gıdalarla beslenmişlerdir. Çeşitli bitki yağları, , mercimek, soğan, bezelye, zeytin, sarımsak, ekmek, kekler, süt ve süt ürünleri, süzme peynir, et, hurma, kavun, incir, devekuşu yumurtası, badem, nar, üzüm, bal yaygın olarak kullanılan besinlerdir.

*Ekmek Tarifi

Mısır’da ekmekler genel olarak arpa, darı ve hasat edilirse buğdaydan oluşuyordu. Çoğu zaman bu üç malzeme aynı anda kullanılmasa da ikili şekilde karıştırılarak kullanıldığı görülmektedir. Ekmek burada olabildiği en basit haldedir.

Maya Orta Krallık dönemine kadar kullanılmamıştır ve ekmekler o dönemde genelde basık ve düzdür. Yeni Krallık dönemine kadar ise buğday çok kullanılmamıştır. Kısacası ekmek üç ana malzemeden oluşuyordu: Arpa, darı veya buğdaydan yapılan un, su ve kabartmak için de ekşi hamur veya bira posası kullandılar. Bilmedikleri şey ise bira posası içinde de maya bulunduğuydu.

Bu kolay tarife tat katması için bazen içine bazen de piştikten sonra üstüne çeşitli malzemeler kullanılırdı. Susam, bal, şifalı otlar, yağ, yumurta sarısı, meyveler ve bazen kalmış etlerin parçaları da ekmeğe tat katması için yaygın olarak kullanılan malzemelerdi.

Antik Mısır Ekmek Tarifi: 3 ölçü una bir ölçü su ekleyin. Ellerinizle yapışkan bir hamur elde edene kadar yoğurun. Gerekirse biraz daha su ekleyin. Aradığınız evde yapılan ekmek gibi kabın kenarından rahatça ayrılabilen bir hamur. İstenilirse maya kullanılabilir fakat ekşi hamur kullanılması daha iyi olacaktır. 30 dakika kadar kabarmasını bekleyin ve küçük parçalara bölün. Hamurlarınızı fırın tepsinize alın ve 300 derecede olan fırınınıza yerleştirin. 45 dakika pişirin. Pizza gibi dilimleyin ve isterseniz arasına isterseniz üstüne bal, meyve veya et ekleyin.

Tatlı Tarifi : 2 ölçek un ile büyük bir tereyağı parçasını elinizle yoğurun. İyice yoğurduğunuzda içine biraz taze sıkılmış meyve suyu, biraz süt ve fındık ekleyin. Bu karışımı yumuşak bir hamur haline getirin ve kenara ayırın. Yarım ölçek incir ile yarım ölçek kuru uzumu iyice dövün ve un haline getirin. Bu karışıma da biraz meyve suyu ekleyin ve içine ceviz atın. (Eklediğiniz meyve suyu bu karışımı yapışkan bir hale getirmelidir). İçine bir ölçek şeker ekleyin ve bolca karıştırın. Hamurdan küçük parçalar alın ve bu parçaları bir tepsiye dizin. Bu parçaları elinizle düzleştirin ve içine hazırladığınız harcı sürün. Parçaları büzün. Üstünü şekerle veya balla kaplayın. Tepsiyi 3501 derecedeki fırınınıza yerleştirin ve pişmesi için 25 dakika bekleyin. Piştikten sonra soğumasını bekleyin ve üstlerine bir kat daha şeker veya bal sürün.

Moda

Mısır’da kıyafetler farklı renkteki kumaşlar ve değerli taşlar kullanılarak yapılmıştır. Araştırmacılar resimlerden ve bazı mezarlardan dönemin giyiniş şekliyle ilgili bilgi edinmişlerdir. Mezarlarda özellikle makyaj malzemeleri ve çeşitli parfümler bulunmuştur.

Mısırlılar elbiselerde hafif olduğu ve serin tuttuğu için keteni kullanmışlardır. Kıyafetlerde en çok kullanılan renk beyazdır. Bunun yanında kırmızı, mavi ve sarı renk de kullanılmıştır. Kıyafetler bedene sarılarak ve çok az yere dikiş atılarak kullanılmıştır. Yün kullanılarak yapılan kıyafetler ise kazılarda nadiren bulunmuştur. Bunun sebebi mezarların hayvan ürünleri saklamada yetersiz kalmasıdır.

Mısırlılar ayakları için sandalet giymişlerdir. Bu sandaletler genelde liflerden veya deriden yapılmıştır. Araştırmacılar bir kazıda tümü kürkle kaplı bir çift bot bulmuşlardır. Mısırlılar temizliğe önem vermiştir. Bu yüzden saçlarını ve sakallarını tıraş etmişlerdir. Saçlarının yerine insan saçından veya liflerden yapılan peruklar takmışlardır.

Mısır’ın kurulduğu bölgede tarih boyunca değerli taşlar önem taşımaktaydı. Mezarlarda bulunan kalıntılar tarih boyunca tüm kraliçelerin değerli taşlarla gömüldüğünü göstermiştir. Mısır’da tüm insanlar mücevherat kullanmıştır. Bunların en yaygını muskadır. Muskaların takan kişiyi koruduğuna inanılmıştır.

İki cinsiyet de değerli taşların dizili olduğu kolyelerden takmıştır. Bunların yanında çeşitli bilezikler, bileklikler, kol bağları ve yüzükler de takmışlardır. Yeni Krallık döneminde Mısırlılar kulaklarını deldirmiş ve küpe de takmaya başlamışlardır.

Bir kişinin taktığı mücevherler onun toplumdaki yerini belirtmekteydi. En fakir olanlar bile kendilerine olabildiğince çok takı almaya çalışmıştır. Bu takılar mücevherler kadar pahalı değildir ve genelde çömlekçilik gibi yöntemlerle elde edilebilen renkli taşlardır.

Mezarlarda bulunan makyaj malzemeleri genelde sandıklardan çıkmıştır. Yanlarında bronz veya bakır aynalara, küçük şişelerde saklanmış boyalara, merhemlere ve makyaj malzemesini sürmek için kullanılan küçük aletlere rastlanmıştır.

Makyaj cildi çöl iklimine karşı koruduğu için Mısır’da hem kadınlar hem de erkekler makyaj yapmışlardır. Allık için aşıboyasını kullanmışlardır. Ruj olarak aşıboyasını yağla karıştırarak elde ettikleri karışımı kullanmışlardır. Mısırlılar peruklarının içine parfüm kozalarını yerleştirmişlerdir. Bu koza eridikçe güzel bir koku saçar.

Kaynakça:

www.britannica.com

www.khanacademy.org

--

--