ZEHİRLİ İLETİŞİM OYUNLARI IV

Gülen Gündüz Yılmaz
Lidersensin
Published in
2 min readJan 18, 2017

DUVAR ÖRME

Pazartesileri trafiğe kalmamak için sabah 7'de ofise geliyordu. Kocaman bir kahve koydu kendine. Ofiste kahvaltı vardı Allah’tan, tabağına sayarak 4 zeytin, bir parça peynir, bir de çekmecesinden diyet galeta koydu. Diyetisyenin izin verdiği miktar buydu.

Bilgisayarını açıp, geçen haftadan gelen acil e-postaları cevaplamaya koyuldu. Tam ağzına bir parça peynir atmıştı ki, karşıdan Burak’ın geldiğini gördü. Hiç çiğnemeden yuttu peyniri. Allahım, bana gelmesin de. Pazartesi sabahına bu çocukla başlamak istemiyordu.

“Çağrı Abi merhaba. Geçen hafta bir onay maili atmıştım ya size, onun cevabını alamadım, o yüzden geldim.”

Selam sabahsız konuya girmişti işte. Ne gıcık çocuktu bu. Finansı kendi hizmetlerinde sanıyor bu satışçılar.

Bilgisayarından başını kaldırmadan cevap verdi:

“O iş çok zor.”

“Abi ama işi bağlıycaz, her şey okey, sadece ödeme koşullarında kolaylık istiyor müşteri.”

“Biz bi değerlendirelim, size döneriz.” dedi, suratındaki gerilmeyi hissederek.

“Ne zaman dönersiniz?”

“Bilemiyorum, bu hafta yoğun.”

Burak’la hiç göz teması kurmadan çekmecesini açtı. Doymamıştı, iki galeta daha aldı.

Burak’ın “Peki abi, görüşürüz.” deyip gittiğini bile görmedi.

***

Duvar örme, iletişimin kopmaya uğradığı zehirli iletişim türü. Yukarıdaki gibi belirli bir medeniyet çerçevesinde de olabilir, direk küsme şeklinde de. En basit tanımıyla karşımızdakinden etkilenmeye kendimizi kapattığımız yer duvar örme.

Duvar ördüğümüzde kendimizi koruduğumuzu zannederken koruyamıyoruz. Karşımızdakiyle bağlantı kurarak kendimizi ifade edemediğimiz için rahatlayamıyoruz, içimizdeki duygular dönüşemiyor. Biz de ne yapıyoruz: dişlerimizi sıkıyoruz, migrenle başımızı ağrıtıyoruz, kendimize yüksek tansiyon ya da ülser hediye ediyoruz ya da Çağrı gibi ne yediğimizi anlamadan yemek yiyerek kendimizi rahatlatmaya çalışıyoruz.

Peki ne yapmalı?

1- Duvar örmeye seni yönelten durumlar, düşünceler, duygular ne? Sakin bir zamanında kendine koçluk yaparak şu sorulara cevap ver:

· Ne olunca duvar örme yapıyorum?

· Duvar örme yaptığım anda ne düşünüyorum?

· Ne hissediyorum? Duygum ne?

Duvar örme benim gibi bazıları için direk başvurulan bir mekanizma. (Benim en çok yaptığım yöntem bu. Bende direk küsmek yok. Medenice konuyu kapatıp bir başkasına geçmek var. Ama bu da etkin bir yöntem değil çünkü karşımdakine şeffaf değilim bunu yaparken. Bazıları ise en son aşama olarak buraya geliyor: Bir şey söylemeyip söylemeyip, en sonunda duyguların içerde patlaması ve sonunda küsmek olarak.

2- Sonra yarattığın etkiyi tanı:

· Ben duvar örünce karşımdaki ne yapıyor? Hangi tepkileri alıyorum?

Of, bağlantıyı kopardığım için bağlantımız yok zaten. Ya karşımdaki de duvar örüyor bana ya da çaresizce benimle bağlantı kurmaya çalışıyor. Bunu yaparken de sinirleniyor, o nedenle karşımda zehirli iletişim buluyorum. O ya da bu şekilde.

3- Kendimizi karşımızdakine bildirmek bizim sorumluluğumuz. Neyin nasıl yapılması ile ilgili her konuda anlaşamayız, burası bir gerçek. Ancak, her konuda birbirimizi duyabilir, birbirimizin ihtiyaçlarını, duygularını anlayabiliriz. Yöntemler konusunda uzlaşamasak bile birbirimizi anlamak ilişkimizi devam ettirir, üstelik ikimiz de rahatlarız.

4- Özetle, duvar örmeye geçmeden geri bildirim ver. Sağlıklı geri bildirim ile ilgili bilgileri bir önceki yazıda bulabilirsin:

18 Ocak 2017

--

--