İstikrarlı Hayal 0’dan 1’e Gitmektir (I)

Gökhan Günay
3 min readJun 21, 2020

--

Gaye Su Akyol ile gerçek anlamda tanışmam geçen hafta yayınlanmış bir röportajını Youtube’da izlememle oldu. Sağda solda denk gelen parçaları dışında dinlemediğimi sanırken, eşim zamanında Whatsapp’tan yollamış ama ilk dinleyişimde de beğenmemişim meğer. Düşüncelerimi yaşamın içinde daha hızlı pratiğe çevirmenin tatbikini yaptığım hayatımın şu döneminde, doğru yer ve doğru zamanda karşılaşınca sevdim Gaye’nin felsefesi ve hayata bakışını.

“Hayal insanın barkodu gibidir”, diyor Gaye. Sonrasında çocukluk hayalini basitçe ama çok güçlü bir şekilde şu cümleye sığdırıyor; “Büyüyünce resim ve müzik yapacağım.” Üniversiteden mezun olduktan sonra da aldığı kararla hakikatine şöyle yürüyor; “Mesele hayatın akışını oraya yönlendirmek.” ve bunu “İnandıklarını söyleyerek, coğrafya kaderdir söylemine sığınmadan, taklit etmeden, başkaları ne ister umursamadan, sadece istediğin şeyi yaparak…” gerçekleştiriyor.

Hayal kurmaya cesaret edemiyoruz ya da nasıl hayal kurulur bilemiyor birçoğumuz. Hayal diye başkalarına ait arsalarda pembe panjurlu ev yapmaya bir ömrü beyhude harcıyoruz. Oysa hayal kurma en güzel hediyelerden biri değil mi şu hayatta?

Zorba romanında Kazancakis dediği gibi tüm mesele “Dünyadaki pek çok insanın esas sorunu, henüz kendisiyle tanışamamış olmasıdır.” Çünkü, yaratılış itibariyle kendi orijinal hikayemizi yazmaya geldik şu dünyaya. Bir başkasına öykündüğümüzde, kendi hikayemizden uzaklaşıyoruz. Başkasının hikayesinde ise ancak figüran oluyoruz.

Sistemlerin birbirimizi kopyalattırdığı dünyada, tek tipleştirilme hayal kurmaktan uzaklaştırdı bizi, öykünmeyi yeni trend yaptı.. Mutluluk kutsandı, ulaşılması gereken bir hedef olarak önümüze konuldu. Sonuçlarda ve refahta aratıldı. Oysa hiçbir şey ne idealize edildiği ne de göründüğü gibi değil. Herkesin hayatında birçok problem var. Türlü varlığa sahip insanları bir düşünün. Aklınıza ilk gelenlerine ise biraz daha yakından bakmayı deneyin. Sizce en mutlu insanlar onlar mı? Saf bir mutluluk yok. Mutluluğa koşmakla ulaşılamıyor, mutluluk bir süreç.

İnsan, kendinin gelişim haliyle büyür. Bizi mutlu kılan anlar zorluklardan geçtiğimiz yerlerden beslenir. Kahkaha atmamıza vesile mizahın absürd olaylardan, trajik durumlardan beslendiği gibi..

Tam burada gerçek hayattan uyarlanan bir filme buyur edeyim hepinizi. Birçoğunuzun izlediğine eminim –izlemeyen varsa da mutlaka izlemeli- Umudunu Kaybetme filmini. Şöyle bir replikle sona erer; “Hayatımın bu küçük kısmının adı mutluluk

Filmden hiç çıkmadan, ortalarına saralım bandı ve şu sahneyi de gözümüzün önüne getirelim.. Gidecek hiçbir yeri olmayan ve metroda oğluyla bir başına kalan Chris, çaresizlik girdabından oğluyla kurduğu hayalle çıktığını anlar… Bu kadar basit bir hayale adım atmak. O an ve sonrası için bizim duygu duruşumuzu, hayata bakışımızı değiştirebilecek kadar basit işte..

“Bir hayalin varsa onu koruman gerek”

Sistemin tornası tek tipleştirme.

Kendi evrenimize sahip çıkalım.

Kendimizle tanışmaya cesaret edelim.

Tanış olunca seveceğiz kendimizi. Hayalimizi seveceğiz.. Yolumuzu seveceğiz.. Kendi orijinal hikayemizi seveceğiz..

Photo by engin akyurt on Unsplash

Sonuçları seversek, kaybedebiliriz!

Üretme sürecinin kendisini seveceğiz.. Yenilenme sürecinin kendisini..

Bunu yaparsak yaşamın farkında, dönüşümün içinde oluruz.

Yola revan olacağız. Hayalimiz için yolda olacağız.

Yaşamdaki sonsuz olasılıklar… Bu sonsuz evrende yepyeni şeylerin olma ihtimali… Türlü bilinmezlikler… Yarın ne ile karşılaşacağımızı merak… Sonra dönüp arkamıza, oynadığımız filmi izlemek. Büyük heyecan.. İnsanın kendini inşa etmesinden daha büyük bir başarı yok!

Hele şu zorluluğu bi aşayım, düzlüğe ereceğiz söyleminin matematiksel karşılığı yok hayatta. Çünkü kimsenin hayatı lineer (doğrusal) değil.. Bilhassa, hayat logaritmik. İstikrarla o yolda olmaya devam edenler için.. Çünkü sadece istikrarlı insanlar yoldadır. Aslında, çoğu kez böyle insanlar hayal kurmayı becerebilir ve hayaline yürüyebilir.

--

--

Gökhan Günay

İnsan Kaynakları alanında paylaşımlarım ve hayata dair düşüncelerim, fikirlerim ve öğrendiklerim..