Serbest Çalışmaya Başlamak

Gokhun Guneyhan
4 min readNov 16, 2014

--

Geçmişten alınan dersler ve yeni planlar.

Tam 771 gün sonra o çok özlediğim pazar akşamı rahatlığına kavuştum. Yeniden serbest çalışıyorum.

Ortam ve sektör farketmeksizin uzun süredir konuştuğum — mevcut işinde mutlu bile olsa — hemen herkesin ağzında kendi işini yapmadan huzur bulamayacağı gerçeği var. Kendi ajansımı kurmak gibi bir hayalim hiç olmadı ama, çok daha az maddi ve manevi yatırım isteyen serbest çalışma fikrinden de hiçbir zaman vazgeçemedim. İstediğin zaman istediğin yerde çalışabilme imkanının çekiciliğine ilk kez Mart 2012'de yenik düşüp, bunu sadece 5 ay sürdürebilmiştim. Her ne kadar aldığım teklif yarım sene önce kazandığımın neredeyse 3 katı olsa da, ajans dünyasına bu kadar kısa bir sürede geri dönmeyi kendime adıma bir başarısızlık olarak gördüm hep. Yeniden bu kararı almadan önce bir çok kez geçmişte neyi yanlış yaptığımı düşündüğümde, hem kötü bir zamanlama ile işi bıraktığımı hem de sahip olduğum zamanı iyi yönetemediğimi kabul ettim.

Serbest çalışmaya dair tecrübelerimi ileriki zamanlarda yazacağım ama bu yazıyı daha önceki hatalarıma, ya da bir nevi istifa dilekçeni vermeden önce bir kez daha dikkat etmen gerekenlere ayırmak istedim.

1 — Para Biriktir

Açıkça söylemek gerekirse 2012'deki benim ne düşündüğü hakkında çok bir fikrim yok. Yaklaşık 1,5 Jr. Designer olarak çalıştığım Ogilvy’den, çalıştığım en eğlenceli ekip olmasına rağmen, akşam eve geldiğimde kişisel projelerime zaman ayıramayacak kadar bıkkın olmaktan sıkılıp ayrılma kararı almıştım. Zamanımı ve müşterilerimi kendim yöneteceğim için müşteri işi ve kendi projelerim arasına da bir denge kurabileceğimi düşünüyordum ama bunu yaparken banka hesabımda maaşımın yarısının kalmış olmasını dikkate alsam iyi olurmuş, zira kredi kartına güvenmek pek de iyi bir fikir değil.

Bahsettiğim durum tabii ki parasızlıktan sürünüp ajansa geri dönmen değil, ama kendi kendinin patronu/proje yöneticisi/müşteri direktörü olduğun zaman, kafanı gelecek ayın masraflarına değil önündeki işe takıyor olman gerekiyor. Bununla birlikte elindeki para azaldıkça iş kaçırmamak için istemediğin işleri almana ya da ücretlerini düşürmene sebep olabilir.

2 — En az bir işi garantiye al

Bu durum birikiminle direkt alakalı ama yine de işten ayrılırken elinde en az bir müşterin olmalı. Alacağın son maaş tahmin ettiğinden çok daha kısa sürede bitecek, ki o proje de müşteri istekleri ya da senin düzensizliğin yüzünden çok büyük ihtimalle geç bitecek. O zamanlar kariyerimdeki en büyük bütçeli iki projeyi alarak ayrılmıştım iş yerimden ama her ikisinin de istifamdan 2 hafta sonra projeden vazgeçmeleri —peşinat almış olsam da— hoş bir durum olmamıştı.

Ekonomik kaygıların dışında işi bırakır bırakmaz elinde hemen başlayabileceğin bir projenin olması, hem yeni hayatına tembellik yaparak başlamanı engeller hem de bir süre iş alamama durumunda yaşayacağın paniğin önüne geçmiş olursun.

3 — Müşterin yoksa yan gelir üret

Ki bunu müşterin varsa bile yap. Şablon ya da ufak ürünler üretip yan gelir elde etmek yeni bir olay değil; sadece bu şekilde para kazananları düşününce hayalci de değil. Evet milyonlarca ürün arasından farklı bir şey ortaya koymak kolay olmayacak ama serbest çalışmanın kolay olduğunu kim söyledi ki?

4 — Kendine bir düzen oturt ama robotlaşma.

İstediğin zaman istediğin yerde çalışabilmek, iki haftalık projeyi on gün yatıp son anda teslim etmen gerektiği anlamına gelmiyor. Sürekli darlayan bir proje yöneticin ya da direktörün olmadığı için üretkenliğini artıracak kurallar koymalı ve tabii bunlara uymak için elinden geleni yapmalısın.

Nasıl ki serbest çalışmak düzensiz çalışmak demek değilse, bütün gün sadece çalışmak anlamına da gelmemeli. Ülkedeki sistem seni buna zorlasa da insan olduğunu unutmaman, vücudunu ve kafanı dinlendirmen gerekiyor.

Günlük düzenini farklılaştıracak yöntemler bulmak koyduğun kurallara uymana yardımcı olacaktır. Designer News’teki ilgili tartışmada çarşambaları çalışmamak ya da her gün ikişer saat arayla yürüme mesafesindeki üç farklı mekanda çalışmak gibi güzel fikirler var.

5 — Hayallerini gerçekleştirmeyi unutma.

Küçük ya da büyük, hayatın boyunca gerçekleştirmek istediğin hayallerin oldu ama zaman bulamıyordun. Artık var. İstanbul şartlarını düşünürsek işe gidip-gelmeyi bıraktığın için günde iki-üç saat kazandın mesela. Ayrıca müşterilerinle birebir iletişim halindesin artık, işlerini ve gününü nasıl istiyorsan öyle ayarla.

Fikrini aylar yıllar önce bulduğun o girişimi gerçekleştirebilirsin. Ya da iki yıldır ağzından düşürmediğin “aaabi huzur Kaş’ta yaaa” var ya, işte onun tam zamanı. Yapmak istediğin her şey seni beliyor, biliyorum oyun oynamayı da özledin ama PlayStation’ı abartma, dışarı çık ve hayallerini gerçekleştir. Aklındaki o projenin bir sonraki işinde önüne brief olarak gelmesi hiç hoş bir durum değil çünkü. (True story)

Bu kez bisiklet alarak temizlemeye başladığım liste yeniden düzenli şekilde spora gitmek, ilk temamı yayınlamak, haftada dört gün çalışmak, her hafta beş yeni mekan keşfetmek, daha çok okumak, yazmak ve gezmek, iki yıl içinde yurtdışına taşınmak şeklinde gidiyor şimdilik…

6. Başarını da başarısızlığını da paylaş.

Heyecanlandırıcı bir proje için anlaşmak ya da bütün hafta boyunca uğraştığın işe onay almak, ailen ya da arkadaşlarınla güzel bir kutlama yapmayı hakettiğin anlamına gelir. Başardığın şeyleri görmek sıradaki hedeflerin için gerekli motivasyonu sağlayacaktır.

Ya da bir sebeple başarısız olduğunu düşünmeye başlayabilirsin, olur öyle. Yaptığın işi hala anlamıyor olsalar da birileriyle sıkıntını paylaşmak muhtemelen iyi gelecektir.

Gokhun.is a designer focused on startups and mobile products.
Stay in touch:
FacebookTwitter

--

--